ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran olaylar
-
yıl 2006.
bilgisayarın evlerimizde yaygınlaşmaya başladığı dönemlerin başı. belki de biz fakirdik, bilmiyorum.
bir gün amcamlarda oturuyoruz. almanya’dan telefon geldi. duisburg’da yaşayan dayım kaybolmuş. tipik bir türk ailesi olduğumuz için hemen fantastik kehanetlerde bulunduk. herkesin tahmin yaptığı bir anda amcam aniden salondan kalkıp bilgisayarın bulunduğu odaya gitti. yengem arkasından bağırdı; “yine mi at yarışı sonuçlarına bakmaya gidiyorsun geberesice.” bu ifadeye takılmayın. yengemin sevgisini gösterme şeklidir.
amcam odadan çıktıktan sonra ben girdim. daha bilgisayar tam açılmadan internet explorer logosuna 398 kere tıklamamdan mütevellit bilgisayar çöktü. itiraf edeyim tırstım. bilgisayar tekrar açılsın diye allah’a dua ettim. bir daha günah işlemeyeceğime dair söz verdim. bilgisayar açılır açılmaz internete girdim. tam bir şey yazacaktım ki o komik arama geçmişini gördüm. neler mi yazmıştı?
mehmet şahin dürsburkta kaybolmuş
mehmet şahin nerede
dürsburkta kaybolan türkler
mehmet şahin’i bulmam lazım
mehmet şahin gazinoya mı gitti
dipnot: dayım 2012 yılında aramızdan ayrıldı. devri daim olsun.
tek ruh
-
eğer tek bir kitap okuma hakkım olsaydı o hakkımı buna kullanırdım. bir benzeri olduğunu düşünmüyorum, hayatı anlatan yasal bir uyuşturucu olarak okuyabilirsiniz bunu.
“tek bir dilek ile zincirlerinden boşanmış öfkeyle beslenen bir adamım, benden alanları yok etmek için...”
tanım: bir ray fawkes grafik romanıdır.
oğlun nerede okuyor denince ittü diyen ezik anne
-
oğlunu okutup, büyütüp, itü ye sokmuş annenin ben ayaklarını öperim. değil ona ezik demek telaffuzuna bile laf söylemek senin haddine mi? be şerefsiz!
futbol asla sadece futbol değildir
-
orhan kemal ile nazım hikmet bursa cezaevinden koğuş arkadaşıymış. nazım hikmet herkese ve fikirlerine saygılı olan, hatta düşmanları tarafından bile sevilen biriymiş. mecbur edilmedikçe tartışmaya girmez, hatta çok defa mecbur edilse de tartışmazmış.
orhan kemal özenerek yazdığı şiirlerini nazım'a gösterir, nazım da "rezalet", "berbat" gibi sözleriyle acımadan eleştirirmiş. hatta bir gün orhan kemal'in yazdığı bir hikayenin başlangıcını okumuş nazım hikmet, "sen şiiri bırak nesire geç" diye akıl vermiş orhan kemal'e. orhan kemal "hikaye yabancı olduğum bir konu" deyince "daha iyi, hiç kimsenin tesirine kapılmadan kendinize has şekli bulursunuz" demiş. (iyiki demiş, hayatımın geri kalanını sadece orhan kemal kitapları okuyarak geçirebilirim)
bu hapishane günlerinden bahçede futbol oynanırmış. ancak başgardiyan zaman zaman futbol topunun bahçe duvarını aşıp geri gelmesiyle "esrar kaçakçılığı" yapıldığı ihtimalini sebep göstererek engel olurmuş. bir gün başgardiyanın gönlü hoş edilip futbol topunu almışlar, maç yapacaklar. nazım hikmet ben de oynarım demiş. orhan kemal'in karşı takımına geçmiş. şiirdeki gibi usta olmadığı için onu kolayca geçer, amiyane tabirle deli ederlermiş. nazım hikmet de kurşuni kasketini ters çevirir, oyuncuların yerlerini değiştirir, takım arkadaşlarına çıkışırmış.
golü yedikçe deli olurmuş. kıpkırmızı yüz, masmavi göz ve sarı kaşlar. hele çalımı yiyince öyle içerlermiş ki faul kralı kesilirmiş. rakibe elle, kolla, tekmeyle girişirmiş. esaslı tekmeleri orhan kemal'e de nasip olmuş.
"bir gün esaslı bir tekmesini yemiştim, hani laf aramızda çok nefis bir tekmeydi..." diye yazmış orhan kemal "nazım hikmet'le 3,5 yıl" anı kitabında.
futbol asla futbol değildir. futbol bir ölüm kalım meselesi de değildir. ondan çok daha önemlidir.
gündüz kamyon trafiği yoğunsa ekonomi yolundadır
-
almanya'da yollarda kamyon falan yok, demek ki adamlar s*ki tutmuş dediğim tespit.
tdk'nin hayat kadını tanımı
-
hırsını alamayıp aklından geçenleri ardı ardına sıralayan arkadaşların yapmış olduğu tanım.
serel yereli'nin parkta attığı üstsüz story
-
adettendir, serel yereli kim amk. ( let the linç begin )
internet cafe'lerde cs oynanan karanlık dönem
-
güzel zamanlardı. güzel dostluklar, arkadaşlıklar edinildi. evde asosyal gibi takılmıyorduk en azından
29 ağustos 2021 cafede gelen hesap
-
herkesin aklındaki soru: "çay kaç paraymış lan?"
cevap: 228/24= 9.5.
menemen yaparım yanına da çay demleriz diyen kadın
-
canını yediğimdir. halihazırda evli olduğum güzelliktir.
akşama kadar evdeki 2.5 yaşındaki fırlamanın peşinde koşmaktan yemek yapamamıştır.
yapar bi menemen, çayımızı demleriz, evladımız menemene "memmeniç" diyerek ekmeğini bandırırken oturup onu seyrederiz.
"menemen yaparım yanına da çay demleriz diyen kadın" cümlesinin öznesi menemen değil, kadındır.
eğer o kadınla mutluysanız, yemekte ne var diye sormazsınız bile.
hasan can'ın cem yılmaz'a veteran komedyen demesi
-
biri bitmiş, diğeri hiç başlamamış biri.
laktozsuz süt
-
ince bağırsağın fırçamsı kenarında bulunan laktaz enzimi insandaki en hassas enzimlerden biridir, kısa süreli malnütrisyon durumlarında ve orta süreli ishallerden sonra bile geçici süreliğine kaybolabilir. çaresi düşük başlayıp artan miktarlarda laktoz alarak hücreleri bu enzimi üretmeye zorlamaktır.
eğer bağırsak bu enzime ihtiyacı olmadığını farkederse üretmez. yani diyetinizden gereksiz yere laktozu çıkartırsanız ileride sindirme kabiliyetinizi köreltir.
tabi bu yazdıklarım tamamen sağlıklı bireyler için geçerli. genetik yapınız laktaz enzimi üretemiyorsa yapacak bir şey yok. o zaman mantıklı olan diyetinizden laktozu çıkartmaktır.
joachim löw
-
dünkü brezilya-almanya maçından sonra alman sosyal medyasında hakkında "joachim istifa etmeli, maçta gol atmayan oyuncular vardı. böyle laubalilik olmaz." diye geyikler dönen adamdır.
o değil de adamın dün akşamdan beri yaşadığı mutluluğu, keyfi ve tatmini düşünüyorum. ben olsam uyuyamam balkonda falan ulurdum herhalde sabaha kadar.
1. sezon 1. bölümü en iyi olan dizi
-
(bkz: lost)
mesajınız var yeşili
-
görmediğim, beklemediğim şey...
beni anca annem babam arar.
bana mesajı sadece bankalar, telefon operatörüm ve cumaları ehl-i müslim kalmış bikaç kişi atar.
mail box'ta trendyol, bukombin ve daha nicelerinin reklamı vardır.
feysbukta bildirimlerimin çoğu lanet olasıca oyun istekleridir.
işin kötüsü sokakta tanıdığın biriyle burun buruna gelsen de görmezlikten gelenler vardır.
varsın ekşiden mesaj da gelmeyiversin. ben hala oksijen alıp karbondioksit vermeye devam ediyorum işte daha ne olsun.