hesabın var mı? giriş yap

  • sözlükte nedense fazlaca gömülen araba modelidir. anlatayım da hibrit araçların neden saçma sapan olmadığı anlaşılsın.

    nedir bu hibrit denilen otomobillerin avantajları?

    1) çevre, çevre ve yine çevre

    hibrit arabaların benzinle çalışan otomobillerden en büyük farkı daha uzun menzile ve düşük zararlı gaz salınımına sahip olması. hibrit bir otomobilin benzinli ve elektrikli olmak üzere iki motoru vardır. bu da hibrit otomobillerin hem daha çevreci hem de yakıt tüketimi açısından daha ekonomik olmasını sağlıyor.

    2) hafif malzemelerden üretiliyorlar

    hibrit araçlar daha hafif malzemelerden üretildikleri için ihtiyaç duydukları yakıt miktarı da haliyle daha az oluyor.

    3)ikinci elde değerini muhafaza etmesi

    özellikle ülkemizde başını alıp giden yakıt fiyatları hibrit tercih etmek için olduğu kadar hibrit aracı ikinci el piyasasında da değerini kaybetmeden satabilmek için de bir etken.

    4) fosil yakıtlara olan çok daha az bağlılık

    hibritler hem çok daha temiz hem de daha az yakıt ihtiyacı duyuyor. bu da hibritler yaygınlaştıkça petrol ve petrol bazlı ürünlerin fiyatını düşürecek büyük oranda.

    5)artık yeni ürünlerle beraber ekonomik olarak daha hesaplı

    hibrit otomobiller ülkemizde de gittikçe artan bir kullanım oranına sahip. geçen yıl olduğu gibi devlet desteğiyle ötv indirimleri uygulanabiliyor.

    6) rejeneratif fren sistemi

    araba kullanırken her frene bastığınızda hibrit araçlar akünün doldurulmasını sağlıyor. bu sistem frenleme nedeniyle açığa çıkan enerjinin boşa gitmesini engelleyip bu enerjiyi bir üreteç gibi kullanarak aracınızı fişe takarak şarj etme ihtiyacını ortadan kaldırıyor.

    kaynak

  • görsel

    kız mı dersine çok iyi çalışmış? yoksa siz bu kızın tıp ile alakası olmadığını anlayamayacak seviyede misiniz ?

    ameliyata girip dikiş atması, belki daha bilinmeyen şeyler

    biz konudan anlamadığımız için eve tamirci çağırıyoruz, gelen adamın eksik iş yaptığından huylanıp tribe girip ulan bunun böyle olmaması lazımdı herhalde diyoruz, bu sefer işten anlayan birisi gelince, evet yanlış yapılmış kim bu usta? böyle kablomu bağlanır diyor.

    biz bile yeri geliyor anlamadığımız konularda bile huylanırken yıllarca bunun okulunu okuduk diyen siz nasıl anında durumun farkına varmıyorsunuz? hiç mi mesleki sohbet olmadı aranızda?

    eve boyacı geliyor , fırçayı tutma şeklinden bile hemen anlaşılıyor amatör olduğu.

    lise mezunu kız üç beş kitap okuyup, kendini zeki sanan adamlarla aylarca dalga mı geçti?

    o zaman tıp okumak zor değil?

    ya da…

    o bizim meslektaşımız diyip ( burda yine doktor olmadığını anlayamıyorsunuz) eksikliklerini hatalarını açıklarını görmezden gelerek meslektaşçılık yapıp ses çıkartmadınız? e bide karşıdaki kız olunca kapılar açıldı?

    irdelenmesi ve incelenmesi gereken çok şey var.

  • dogrudur zira herkes baska dns ve vpn'leri kullaniyor.
    ben misal 1 haftadir almanya'dan atiyorum.
    ama aslinda istanbul'da ikamet etmekteyim.
    annemler de karadenizli.

    oyle.

  • evet uyuyoruz. yapıyoruz bu terbiyesizliği. elimizden gelse daha da uyuruz. 2 saat yapabildiysek 4 saate, 4 saat yapabildiysek 6 saate hasretiz. çünkü ertesi gün ruh gibi olabiliyor insan. karşısındaki hastanın dediğini anlamayabiliyor, derdini dinleyemeyebiliyor. buna kızanlara da kızardım eskiden ama geçen akşam "gece 12de mi gideceksin eve?" dedi bir hasta ninem. "hayır" dedim. "sabah mı gideceksin?" dedi. "hayır teyzecim" dedim, "yarın akşam 5te.." "oy kuzum, uyusan bari biraz" dedi. bisssürü de dua etti. bunu nefes alamayan koahlı bir hasta yaptı. o teyze onu dedi ya, ipimde değilsiniz ibişler. ne siz ne uykusuzluk, yorgunluk.

    http://www.ntvmsnbc.com/id/25419697/

  • fransız agronomist max ringelmann 1883 yılında grandjouan tarım kolejinde gruplar halinde bir deneme yaptı.

    1883’de gerçekleştirilen ip çekme deneyi ilginç bir sonuç verecekti: ipi çekenler ne kadar çoğalırsa, her bir çekenin sarfettiği kuvvet de azalıyor ve 8 kişide yüzde 50’ye düşüyordu! çok uzun bir süre öncesinden biliniyorduysa da, tez, bilimsel olarak ilk kez fransız agronom max ringelmann tarafından kanıtlanmıştı: insan tembel. özellikle de fark edilmediğini sandığı zaman. ringelmann’ın şık deneyi, yirmi öğrenciye tek başlarına ve gruplar halinde beş metre uzunlukta bir ipi çekmelerini isterken ipin diğer ucuna bir dinamometre (kuvvetölçer) yerleştirmesine dayanır.

    bu alet deneklerin harcadıkları kuvveti gösteriyordu. ipin ucundan iki kişi çektiğinde iki deneğin harcadıkları ortalama kuvvet, tek başlarına harcadıklarının % 93’üne eşitti.

    üç kişide bu oran % 85’e, dört kişide % 77’ye düşüyordu. ve tembellik halkası bu şekilde, sekiz kişilik grupta herkes kendi kapasitesinin sadece yarısı kadar kuvvet harcayana dek devam ediyordu. psikologlar bu etkiyi bugün ringelmann etkisi olarak adlandırırlar.

  • kaç yıldır hayatımızın içinde olan rte'ın gülüyor oluşuna şaşırdım resmen, bir garibime gitti. sanırım ilk defa kendisini gülüp kıkırdarken görüyorum.

  • başta çalışanlara enayi dedim. zaten sizi üç kuruş maaşa çalıştırıyorlar ne uğraşıyorsun. çağır polisi gerekeni yapsın. ama sonra çalışan "bizim cebimizden çıkıyor" dedi. düzene bak be.