hesabın var mı? giriş yap

  • oyun komutu cok basit olan fulbolcu,

    if burak yilmaz yilmaz bos,
    pas burak yilmaz
    else
    pas yandaki adam

    ekleme: arkadaslar selcuk'ta oyun sirasinda gözlemlenen 3 saniye gecikmenin sebebi de bu program. su komutu calistirmasi 3 saniye aliyor. komut cökerse selcuk da cöküyor ve arkasini rakibe dönüp faul yapiyor. olay bundan ibaret.

  • özet geçiyorum:
    thy uçağındaki fransızlar bağırarak bir şeyleri protesto etmişler, başka fransızlar da bu fransızları protesto etmişler, biz türkler bir boku protesto etmemişiz, sonra protestocu fransızlar uçaktan atılmış.

  • 1943'ün sonlarına doğru, luftwaffe generallerinin karşısına akıllara zarar bir planla çıkagelmiş avusturyalı ressam: "amerikabomber"

    projenin amacı, isminden de anlaşılacağı üzere, o dönemler almanya'nın kontrolünde olan fransa'nın batısındaki bir hava üssünden kalkış yapıp, new york'u bombalayıp geri dönecek bir ağır bombardıman uçağı üretmekti. gidiş ve dönüş toplam 14000 kilometrelik bir yolculuk neredeyse! proje kabul diliyor. amma velakin, heinkel mühendisleri kısa bir değerlendirme yapıyor ve 14000 kilometre menzili olan bir bombardıman uçağı üretilmesinin teknik açıdan mümkün olmadığını belirtiyorlar.

    avusturyalı ressam bu sefer de "dönmelerine gerek yok öyleyse. böyle süper bir olay için 2-3 pilotu feda etmekte bir beis göremiyorum." diyiveriyor. neyse, heinkel 177 şasisinin üzerine üretilecek bir süper uzun menzilli bombardıman uçağı planlanıyor ama zaten kaynak sıkıntısı çeken almanya'nın böyle bir makine üretmesi mümkün olmuyor. avusturyalı ressam'ı bir süre "hee aynen birkaç ay içerisinde hazır o uçak." diye tıngırdatıyorlar. zaten bir süre sonra da reich'in savunulması aşamasına geçildiği için, çok daha önemli ihtiyaçların arasında unutulup gidiyor bu proje.

    iyi ki de üretilmemiş. amerikanlar öyle bir bombardıman yiyip 80-100 vatandaş ve birkaç binayı kaybetse, bu konu üzerine sınırsız sayıda film çekip kafa ağrıtırlardı. mesela gerçekte bir apartmanları yıkıldı diyelim, new york'ta taş üstünde taş kalmamış gibi bir senaryo olurdu filmde. her yer alev, patlama, sarsıntı, cgi clusterfuck...

  • eskiden meyve sebze türkiye’de daha ucuz diye övünürdük şimdi onlar bile bizden daha ucuza alıyor. lan adamlar bizim ürettiğimizi ithal edip üzerine daha ucuza yiyor. yatacak yeriniz yok tüp beyinliler. topunuzun amk.

  • sırrı sakık'ın ağrı belediyesi'nde gerçekleştirdiği olaydır.

    ağrı belediyesi'nde çalışan 156 işçiye önce bir yıldırma politikası uygulanmış, bu fayda etmeyince de toplu olarak işten çıkarılmışlardır. işlerinden edilen işçilerin yerlerine ise bir kısmı da il dışından olmak üzere kendi partilileri doldurulmuştur tabi ki.

    http://www.memurlar.net/haber/494664/

    bu olayı dün sırrı sakık başlığına da yazmıştım. (bkz: #47871862) ama tabi kimsenin ilgisini çekmedi. bu ülkedeki basının da, sözlükçülerinin de akp'den falan şikayet etmeye hakkı yok! şu olay akp'li bir belediyede yaşanmış olsaydı bütün muhalif gazetelerde haberdi. eğer chp'li bir belediyede yaşanmış olsaydı bizzat chp'liler de dahil herkes o belediye başkanına gömerdi. (örnek olarak (bkz: murat hazinedar)) mhp'li bir belediyede olsaydı bütün basını, sosyal medyası yakardı ortalığı resmen. ama bu olay bdp'li bir belediyede meydana gelince herkes sus pus! malum şimdi buna bir şey söylersen solculuğuna halel gelebilir, ima yoluyla ırkçılıkla suçlanabilirsin, neme lazım?!

    1 mayıs'ta bdp kortejini seyrederken kış kıyamette ekmeğinden edilen bu 156 işçi de gelsin aklınıza!

    debe editi: (bkz: otizmli çocuklara öğretmen kampanyası/#47787671)

  • bu insanları da anlamaya çalıştım, ne bileyim ilk kez metroya biniyordur, böyle bir görünmez kuralın varlığından haberi yoktur vesaire. bir sağda dikilen olarak daima solda dikilenin en az üç-dört basamak gerisinde durdum ki geçmek isteyenlere manevra alanı kalsın.

    dün akşam bu solda dikilen arkadaşlar yüzünden, kalkmak üzere olan metroma yetişeyim diye (orası benim süzme salaklığım, ayrı mesele) "sağ"layayım derken ayağım kaydı yürüyen merdivenden 5 basamak birden filan düştüm. dikilen arkadaşlar sadece bir "aman aman" filan dediler arkamdan, ben de "siz şurada dikilmeseniz bu olmayacaktı" dedim yüzlerine bakmadan kalkıp yürürken. neyse. pantolonum dizden aşağı yırtılmış, onu bir şekilde kamufle ettim. dizle bilek arasında da boydan boya derin sıyrıklar oluşmuş. akşamdan beri acısı dinmedi meretin. gene bin defa şükrettim, bu kadarla kurtardım diye.

    yani demem o ki şu kuralı biliyorsanız yapmayın güzel kardeşim. benim gibi salakların başına iş açmamak için yapmayın bari.

  • (bkz: yaşlı istismarı)
    açık ve net biçimde görülen ve tck'da karşılığı olan durum. video da görülen kişilerin bir an evvel yakalanması ve adalet önüne çıkartılarak cezalandırılması gerekmektedir. hem de ibretlik!

  • bazılarına göre bir komplo teorisi olan inanış. şimdi, epey eskiden alınmış bazı ürünlerin hayvan gibi dayandığına pek çoğunuz şahit olmuşsunuzdur. şimdiki tasarımlar, ürünleri ufaltmaya çalıştığı ya da donanım özelliklerinin artmasından ötürü veya firmaların kasti ibneliğinden kaynaklı mı bilemiyorum ama kesinlikle daha kısa ömürlüler. en azından bir şekilde ya hızlıca zamana yenik düşmesi isteniyor, ya yan ürünlerine para bayılıp müptelası oldurulmaya çalışılıyoruz veya gerçekten garanti süresinden kısa bir süre sonra çöp olması isteniyor.

    özellikle ev eşyası, tekstil ve teknoloji ürünlerinde bu anlayış çok göze çarpıyor. şimdi asıl mesele bunu ben böyle inanıyorum diye açıklamak değil; bunun gerçek olma olasılığının irdelenmesi. mesela kulaklıklar üzerinden bu konu irdelenmiş biraz.

    demem o ki parasını versen de yüzde 99 güven aralığında, kalitesiz kumaştan, bir yerinden pörtleyen kazaktan, yırtılan pantolon ve ayakkabılardan, bozulan aygutlardan; kırılan eşyalardan kurtulamıyorsun. lan bizim 20 senelik emektar eşyalar bile sizin gibi değil. 20 senelik buzdolabını değiştirmek için, "yeter artık bozul" diyerek annemin buzdolabını tekmelediğini hatırlarım. yine de bozulmamıştı o buzdolabı. şimdikilere kötü söz söylesen bile 2 güne pert olur.

  • ollgunluk değil de, doygunluk denilse daha doğru ifade edilebilecek olgu. zira o olgunluğa erişmişseniz mezardan bir kaç yıl uzaktasınız demektir.

  • parantez içinde komedyen yazmasa, insanların komedyen olduğunu anlamayacağı bir isim. acaba bunun için ekşi sözlük'e ne kadar para verdi? parayla bu işler çözülüyorsa parasını verelim mizahı bıraksın. yapmış olduğu işleri beğenen birilerinin olması, bu ülkeden bir şey olmayacağının göstergesidir. kendisine güleceğime duvara baksam "sıvacılar sıva yapar, yeter artık ahmet çakar" cümlesi aklıma gelir daha çok gülerim.

  • karhantepe yerleşim yeri, şanlıurfa'nın 63 km doğusundaki tektek dağlarında bulunan neolitik yerleşim yeri. (aynı zamanda güllüoğlunun baklavalarına koydukları tereyağ da bu dağda otlatılan hayvanlardan elde ediliyormuş. bunun konumuzla bir ilgisi yok.)
    bu bölgenin günümüzde haritalarda herhangi bir ismi olmadığından yakınındaki bir tepe olan 'karhan tepe'nin adı verilmiştir.

    bu arada neolitik deyince çok yabancı geliyor. bu bildiğimiz cilalı taş devriymiş.

    bölge, dağlarla değil de yüksek tepelerle çevrili bir bölge. bölgede kireçtaşı mevcut fakat bazalt taşı yerleşim yerinin 15 km kuzeyinde bulunuyor. çakmaktaşlarının muhtemelen kireçtaşı nodüllerinden elde edildiği düşünülüyor.

    karhan tepe harabeleri 325.000 metrekarelik bir alanı kapsıyor. doğudaki tarım arazisi dışındaki kısımlar neredeyse tamamen sütunlarla kaplı. bu sütunlar yerden 50 - 60cm yükseklikte ve hala ayaktalar. aralarında 1.5 - 2 metre mesafe var. bu 't' şeklindeki sütunlar nevalı çori, hamzan tepe ve göbeklitepede üst katmanda bulunan sütunlar ile benzerlik gösteriyor.

    yer yer sütunların yakınlarında neolitik duvarların köşeleri ve üst kısımları, 30cm çapında ve 10-15 cm derinlikte anakayaya kazılmış havuzlar açıkça görülebiliyor. bunlar göbeklitepe ve hamzan tepe'deki bulgulardan biliniyor.

    define avcıları yüzünden kısmen zarar görmüş iki sütundan birinde en az 70cm boyunda yuvarlak kafalı ve dalgalı vücudu olan bir yılan kabartması var. yakınında merdiven örnekleri bulunan kaya platformunda 40x70cm derinlikte muhtemelen sütun yuvası olan delikler var. buranın seramoni bölgesi olduğu düşünülüyor.

    buradaki yılan kabartması göbeklitepede bulunanlardan farklı boyutta. daha çok suriyedeki 'jerf el ahmar' (m.ö. 9600 - 8500) yerleşim yerinde bulunanlara benziyor. yılan sütunu 130x50x30cm boyutlarında. göbeklitepedeki aslan sütunlarıyla neredeyse aynı boyuttalar.

    bölgede çömlek yok fakat çakıltaşlarından aletler, taş borazanlar, hayvan kemikleri, küçük baltalar, bazalt bileğitaşları, kireçtaşından leğen ve oyulmuş taştan bir tas bulunmuş.

    meraklıları için eski bir makaleden alıntıdır. ayrıntılı bilgi için bkz. kaynak *