ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çocukların istediği akıl almaz şeyler
-
trafikte giderken "şu arabaya çarp" demesi
15 kasım 2018 akit gazetesi provokasyonu
-
neyzen tevfik bu akit gibiler için demişti gerekeni.
"ben sana bok demem,
boklar duyar ar eder.
bir zerren düşse boka,
onu da mundar eder.
tanrı senin hamurunu
necasetle yoğurmuş,
anan seni sıçar iken
yanlışlıkla doğurmuş..."
2001 a space odyssey
-
belki de ben bu filmin derinliğine varamadım ama acaip bayik bir film... filmin ilk 5 dakkasında sadece karanlık ve müzik olduğunu da tekrar edeyim, sinema ortamında süper etkileyici atmosfer yaratıcı olabilir {ki bundan şüphe ediyorum} ama evde insanın o bölümleri geçesi geliyor ve hatta geçiyor {ben geçtim mesela} ayrıca acaip temposuz bir film, mesela uzay gemisinin süzüle süzüle on dakikada yere konduğu sahne de aynı şekilde fast forward kurbanı olmuştur... belki ayıyım ama mutlu bir ayıyım...
erken çıkmasınlar diye madencileri ocağa kitlemek
-
"kilitlemek" sığmadığı için kestim orayı. yine de anlaşılıyor sanırım?
"türkiye taşkömürü kurumu, zonguldak’taki maden ocağının asansör kapılarını mesai saatlerinde işçilerin üzerine kilitliyor. gerekçe işçilerin mesaiden erken çıkmasını engellemek. uygulamaya isyan eden genel maden-iş sendikası kilidin kalkması için iş mahkemesi’ne başvurdu".
olm bin yıl daha bi sik olmaz bu ülkeden. kesin.
(bkz: birileri ölmeden sallanamayacak olaylar)
(bkz: türkiye)
lan gerçi ölseler de 2 güne unutuluyor. o da ayrı.
ek: ambulanstan önce polis geliyorsa
ek2: (bkz: 11 eylül 2014 faruk çelik açıklaması)
kurbanı dexter'a kestirmek
-
dexter'ın kurbanları naylonlarla kaplanmış steril ortamlarda, kanın tamamını akıtarak kesmesi ve güzelce parçalayıp poşetlere koyması sebebiyle son derece mantıklı bir hareket olurdu. ama nasıl ikna edeceksin işte, ortak danaya falan girmek lazım.
kişinin okuduğu bölüm öğrenilince sorulan sorular
-
-hangi okul?
--hacettepe...
-maaşallah! tıp yani!
--yok alman dili ve edebiyatı.
-ankara üniversitesi mi?
-- yuoo! hacettepe...
- e tıp o zaman!?
--hayır teyzecim almanca bizim...
-ama hacettepe demedin mi?
-- evet teyze doktorum ben
-maaşallah! tü tü tü...
mabel matiz'in burnuna otrivine sıkmak
-
herhangi bir ortamda mabel matiz'in şarkılarından birine rast geldiğimde yapmayı şiddetle arzuladığım eylemdir.
zaten alerjik rinit ve kronik sinüzit hastasıyım, bu adamın sesini duyunca gözlerim kızarıyor, burnum tıkanıyor, huylanıyorum bildiğin.
belli ki bu arkadaş da aynı dertten muzdarip ama otrivine denen sihirli formülden haberi yok, yazık kimse söylememiş çocuğa... gel kardeşim şöyle uzat burnunu, pısst. bi de öbür deliğe, pısst. çek içine çek çek çek! hah şöyle adam gibi bir nefes al yahu, oksijen gitsin beynine.
oh be dünya varmış, o da rahatladı ben de...
edit: viral reklam falan diye yazanlar olmuş. dinlemem, sevmem, kendisiyle herhangi bir ilgi ve alakam da yoktur.
edit2: otrivine virali diye yazan da var. onunla da bir ilgim alakam yok sıradan vatandaşım yahu ben. hay viral kadar taş düşsün kafanıza :)
bu yıl 896 kadını kız yaptım
-
şaşırtıcı bir haber. konudan bağımsız olacak ama o yandaki kadınlar ne yapıyor amk.
edit: nerede böyle sikimsonik bi başlık var benim başıma kalır zaten.
johnny depp
-
uzun bir süredir gündemi meşgul eden oyuncu.
ancak sözlükten debe entyleri üzerinden, bir de ınstagram'da reels videoları üzerinden bazı şeyler gördüm. yani kim haklı kim haksız bir şey diyemem. sadece bir şey dikkatimi çekti: amber kaltağı, johnny'ye dior sponsorluğu için "dior'un senle ne işi var? onlar tarzı olan bir firma, senin tarzın falan yok!" diyor. johnny depp'e diyor. elon musk'a, james franco'ya vermiş kadın diyor, tekrar ediyorum johnny depp'e diyor.
ulan erkek halimle benim bile johnny'ye veresim geliyor, sen kim köpeksin de adama tarzın yok diyorsun kaltak!?
tamam sakinim.
atatürkçü kesimin osmanlıyı atası saymaması
-
atamız değiller de ondan. osmanlı bir hanedanlık. biz osmanlı imparatorluğu zamanındaki ciftcilerin torunlariyiz, daha fazlası değil. kendimizi kandirmayalim, 500 sene önceki askeri başarılarda atalarimiz muhtemelen tarla ekip biciyordu, padişah ile omuz omuza dövüşmüyordu yani.
murathan mungan
-
''hatırlamak için kullanacağımız bir hafızamız varken, unutmak için elimizde hiçbir şeyin olmaması; hayatın bize attığı en büyük kazıktır.''