hesabın var mı? giriş yap

  • (romica evlilik yıldönümü kutlaması için makyaj yapmıştır, çocukları çabucak giydirip babaneye bırakma telaşı içindedir. ege (4,5 yaş) ve ilay (2,5 yaş ) tuhaf tuhaf annelerine bakmaktadırlar.)

    ege: anne senin gözüne ne oldu?
    romica: makyaj yaptım oğlum, gözüme far sürdüm.
    ilay: anne korrkunç olmuş.
    ege: hayır hiç de korkunç olmamış, değişik olmuş.
    romica: (umutlanır) nasıl değişik olmuş, iyi mi kötü mü?
    ege: iğğrenç değişik olmuş.

  • eskiden 60 sayfa olarak basılan pasaportlar artık yeni pasaportlarda 38 sayfa olarak basılıyor. ya pasaport sayfasından da kısmazsın be arkadaş. ne olacak diyebilirsiniz fakat 10 yıllık pasaport için 38 sayfa çok yetersizdir. sürekli iş için yurtdışına seyahat eden biriyseniz, giriş çıkış damgaları, vizeler kısa sürede sayfaları tüketirsiniz. işin ilginç tarafı sayfalarınız bittiğinde ve yeniden pasaport almak istediğinizde asıl kabus orada başlıyor. öncelikle sistem pasaportunuzun süresi dolmadığı için randevu vermiyor ve direk nüfus müdürlüğüne sizi yönlendiriyor. oradaki memur böyle bir hizmetimiz yok yeni pasaport alamazsınız diyor. oradan soluğu nüfus müdürünün odasında alıyorsunuz ve ona dakikalarca dil döküyorsunuz, yok neden seyahat ediyormuşum, yok gerçekten gereklimiymiş. lan sana ne ben hakkım olan pasaportu istiyorum aq. o da gönlünden koparsa a4 kağıdı bağışlamanız sureti ile size yeşil ışık yakıyor. işim için kullanmam gereken bu pasaport, sayfa sayılarının 38e düşmesi ile daha çok başıma bela olacak sözlük.

  • ilgili videonun 1:41 anında danimarka basbakani'nin "abdullah bu ne diyo amk?" bakisi ve abdullah gul'un "olm ne sandin ulke ulke degil ki xd" seklindeki yuz ifadesi ile klasikler arasina girmis efsane olay.

  • yıl 2012 brent petrol 120 dolar motorin 4 tl
    yıl 2022 brent petrol 120 dolar motorin 30 tl

    sorumlusu, nass diyerek hem faizi, hem ithalatı, hem cari açığı, hem dış ticaret açığını, hem cds'i hem de enflasyonu aynı anda coşturup ekonomiyi batıranlardır.

  • kızılayda sıra beklerken iki türbanlı çalışan birbirine girmişti. "ben akp üyesiyim seni attıracağım." diye tehdit ediyordu biri diğerini.

    iş adamları ihalelerde öne geçmek için, çalışanlar yükselmek için üye oldu partiye.

    aynı zamanda akademik hospital'da da çalışan tanınmış bir doktor, bir yakınımızı pendik devlet hastanesine yatırmak istediğimizde "akp üyesi misiniz?" diye sormuştu. değilsek olmazmış.

    yani hastanız varsa iyi bir hastaneye yatırmak için de gerekiyor akp üyeliği. böyle olunca desteklemediği partiye zoraki üye olan bir sürü insan oluyor.

    sürü karpuzu sıyırınca kabuğun üstünde bir tane karınca kalmıyor. doğada akp'lilerin durumuna daha çok benzeyen örnekler de var tabi. yemek vakti midemi bulandırmak istemiyorum.