hesabın var mı? giriş yap

  • “normal yolcu sayısının iki katını aldıkları zamanlarda, ödediğimiz ücretin yarısını iade ettiler mi ki iki kişilik ücret ödeyelim?” diyerek itiraz ettiğim önermedir.

    ps: senin ruhun dolmuşçu.

    düzeltme: anlatım bozukluğu giderildi.

  • başlık: uyurken cenin pozisyonunda

    entry: yatmak yerine yanlışlıkla lenin pozisyonunda yatmışım. allah kahretsin sol yumruğum havada uyandım.

  • acemiyken mersoya binilir mi yorumları tam oksimoron.
    asıl acemiyken mersoya binilir. şahin denen tekerli tabuta mı binsin adam?
    canının kıymeti olan kibar bir kardeşimizmiş. helal olsun.

  • anadolu çomü'lerine dert olan bira kutusudur. isteyen istediğini içer size ne kardeşim ha benim kafama takılan tek nokta kutuyu çöpe atsa iyiydi.

  • sanatçı arzularını kullanan kişidir. karakterlerinde, kurgusunda, eserinde her seferinde yeniden sahneye koyduğu şey arzusudur. nasıl bir arzudur bu? arzuyu sanat eserine çevirmek için kullanmak ve arzuladığı gibi yaşamak iki farklı şeydir. acaba sanatçı arzusunu karakterlerine/-de yaşatan, ortaya koyduğu yapıt aracılığıyla arzusunu canlı tutan kişi midir? bu soruya evet yanıtını veriyorum. sanatçı, yaşam düzleminde o ya da bu şekilde engellenmiş arzusunu başka bir düzleme taşıyarak kendini özgür hissettiği o alanda engellenmeyi gerçekleşmeye dönüştürebilir (büyülü gerçekçilik). ya da ilk engellenmişliğini eserinin yapısı içerisinde yeniden görünür kılar(aynı temayı onlarca defa sahneye koyan sanatçılar). ya da travmatik bir anı, anı parçasını, olayı başka bir biçimde yeniden sunar (dışavurumculuk). bir sanat eseri onu ortaya koyan sanatçının arzusuyla ilişkisinin yakınlığı ölçüsünde etkileyicidir.

    arzuyu gerçekleştirmekle onu kullanmak arasındaki fark sanatçının her daim ihtiyaç duyduğu besleyici yalnızlığı kavramamızı, yaratıcı yalnızlığı algılamamızı sağlayabilir. yaşamla yapıt arasındaki geçiş bölgesidir yalnızlık. çocuğun oyun oynarkenki yalnızlığından çok da farklı değildir. ölü ya da ertelenmiş yaşantı parçacıklarını fantazm düzleminde yeniden harekete geçirebilmek için gereken alanı yalnızlıkta bulur sanatçı ve bu yüzden yalnızlık yaşamsal bir şeydir onun için. yazar yalnızlığı sadece klişe olmaktan uzaktır.

    arzusunu ölümden koruyan kişidir sanatçı. içinde saklı kalan o çok değerli şeyi kullanışının toplum tarafından kıymete değer olarak alımlanışı sayesinde "sanatçı" adını alır. içindeki birikmiş arzunun hareketli hali olan eserini görücüye sunar, bu anlamda beğenilmek ister. sanatçı, arzusunu beğendirmeye çalışır ya da ortaya koyduğu arzunun beğenilmesiyle sanatçı haline gelir. karşılıklı bir süreç. oldukça kırılgan bir arzu dinamiği var burada çünkü arzusunu ortaya koyma biçiminin beğenilmesini istiyor. manik-depresif bir ruh hali: eserin üretim sürecindeki yaratıcı depresyon ve ortaya konan eserin beğenilmesinin doğruduğu manik hal. burada bir başka soru geliyor aklıma: ortaya koyduğu yapıtların ilgisizlikle karşılanması halinde sanatçının ruh haline ne olur?

    arzuladığımızı/la yaşamak için karşımızdakine açılıp da geri çevrildiğimiz birkaç seferin, o anlık reddedilişlerin ardından umutsuzluğa kapılıp bir daha denememe yolunu seçebiliyorsak, yani bir süreliğine de olsa vazgeçiyorsak, arzusunu en vurucu haliyle eserine yedirmek için yıllarca uğraşan bir sanatçının karşı karşıya kaldığı reddedilmişlik hissinin yıkıcılığı oldukça yoğundur herhalde.

    sanatçı, arafta yaşayan bir varlık. arafının yalnızlığında cehennemine bakarak üretiyor ve işler yolunda giderse cennete ulaşmaya çalışıyor.

  • göz sağlığı açısından gerekli ve kırışmamak için faydalı aksesuar.

    miyop derecesi ortalama veya üstü, lens gördü mü allerjiye bağlayan narin gözleriniz varsa, derecelisi makbul. lakin, özellikle hatun modellerinde dereceli gözlük yaptıracakların, seçtikleri modelin cam büyüklüğüne ve bombesine dikkat etmesi gerekiyor. gözlükçümden edindiğim bilgiye göre, büyük ve bombeli camlar derecelendirmeye pek müsait değilmiş. yok ben ille de modaya uyayım, ne eksiğim var güneş gözlüğü mankenlerinden, diyorsanız da anılan özelliklerdeki gözlüğü atıl vaziyette çekmecenizde saklar, benim gibi yeni bir tane yaptırmak durumunda kalabilirsiniz.

    ayrıca, bunu takan dolmuşçu amcamızın tom cruise havasına bürünmesi, hanım kızlarımızın ise dudakları aralı pirelli takvimi mankeniymişçesine salınması gibi kanayan yaralarımız için: (bkz: güneş gözlüğü takanların film yıldızına dönüşmesi)

  • oruç tutup fakirlerin halinden anlıyoruz da mesela bir ay olsun, altımıza ferrari çeksinler zenginlerin halinden de anlayalım.

  • cerkescede "ayip" anlamina gelir. her turlu saygisizlik ve onaylanmayacak hareket bu kapsama girer, yapmaktan ozenle kacinilmasi gerekir. bir nevi tek kelimelik adab-i muaseret kuralidir.