hesabın var mı? giriş yap

  • leonardo'nun çift `bushido` samuray kılıcı, raphael'in çift `sai`, michelangelo'nun `nunçaku` kullandığı ortamda, donatello'nun `bo` adı verilen dandik uzun sopayı kullanması haksızlığıdır. ne zaman donatello saldırıya geçse, sopası bir kılıç tarafından doğranmakta ve un ufak parçalara ayrılmaktadır. halbuki donatello'ya yapılan bu ayrımcılık, dikkatli rönesans kaplumbağası sevenlerin gözlerinden kaçmamaktadır. yazıklar olsun. bir katana'yı çok gördünüz donatello'ya.

  • yok hamileydi, yok anneydi, yok yaşlıydı diye herkese bedava istanbulkart vermeyi durdursunlar öğrencilerle uğraşacaklarına. yüksek lisans yapan bir öğrenci neden indirimli kullanamasın. asıl sorun bedava kullananlar. yaş farketmeksizin dolu kişide görüyorum bunu.

    edit: yazım yanlışı düzeltildi.

  • saldırıyı yapan baş örtülü bir bayandır. ne acıdır ki 15 yıl önce bu baş örtülü bayanın hakları için mücadele eden insanlara da kelepçe takılıyordu. tartaklanıyordu.
    üniversite yıllarımda derme çatma barınaklarda başörtüsü çıkartılır veya peruk takılırdı. yağmurda çamurda içim sızlardı. okul girişlerinde isterlerse arabamda başörtülerini değiştirebileceklerini teklif ederdim. birçoğu reddetmezdi.
    benim gibi muhafazakar kesimden gelen ve sol kesimden birçok arkadaşım başörtüsü mücalesine destek oldular. fakat görüyorum ki üzerinden çok fazla yıl geçmeden mazlum, zalime dönüşmüş. kendisi gibi olmayanı yumruklayabiliyor. birazcık vicdan yahu....

  • izmir'de 1800 tl'ye hatta 1600 tl'ye de razı olan tipler olabilir mesela. çok şaapmamak lazım. üniversiteyi uzatmadan bitirmiş, 1 dönem erasmus programıyla yurtdışında eğitim almış, ingilizce'yi iyi bilen, fransızca öğrenen, sektörün istediği bilgisayar programlarının daha fazlasını bilen ve sertifikalarına sekörün lider kuruluşu tarafından sahip olan, stajını sorunsuz halletmiş, yazları da okuduğu bölüme pratik tecrübe sağlamak için dönemsel olarak çalışmış, zorunlu askerlik hizmetini tamamlamış bir turizm işletmeciliği mezunu olarak söylüyorum bunu.

    asgari ücretin 1000 tl olduğu ülkemde bana hala 1000-1300 tl arası maaş teklif ediliyor. genellikle haftasonu izni yok, haftalık izin yok, yıllık izin yok, 10-12 saat arası çalışma, gece shiftleri ve düzensiz bir hayat da cabası.

    2000 tl, izmir için çok iyi bir maaş. düşünün ki 'razı' olduğum halde alamıyorum ben bu maaşı.

    ne diyelim; bu boktan sistemde bölümü ne olursa olsun üniversite mezunlarına hala asgari ücret teklif edenler utansın.

  • 13 sayısına uğursuz diyenlere sadece gülerdim. bu yılın 13 ekimine kadar. akşam bir mesaj geldi, atla türkiyeye gel diye. n'oluyoruz diye aradım, kardeşin dediler, trafik kazası yapmış durumu ağır. bütün cesaretimi toplayıp sordum sağ mı diye, yoğun bakımda dediler; söylemediler saatler önce göçtüğünü bu dünyadan. yürek dayanmaz dedikleri buymuş sanırım, kardeşin gitmesi sadece geçmişteki anıları, kahkahaları, kavgaları, gezip tozmaları, içmeleri, ağlamaları getirmiyor gözünüzün önüne..beraber bir hayat planladığınız, 10 yıl sonra şurda şu gün diye kurduğunuz planları kursağınızda bırakan bir olay, hayata karşı çaresizliğinizi mermer soğukluğuyla yüzünüze çarpıyor. sadece 'yapma, gitme beni bırakma' diye bağırıyosunuz.

    en son arabada beraber giderken bülent ersoy'un 'bir ben bir allah biliyor' unu bağırarak söylemiştik. mekanın cennet olsun kardeşim - gerçekten ne çektiğimi bir ben bir allah biliyor artık.

  • sürekli süregelen bir harekettir. bilirsiniz bizim milletimizde hedefe ulaşmak için yapılan her şey mübahtır. sırf yer kapacağım diye, ya da ayakta rahat bir konum elde etmek için kapı açılır açılmaz saldırır bu kitle. birde asıl komik olan, gençleri terbiyeden ve görgüden yoksun olarak addeden 65 yaş civarı olan saygı değer yaşlılarımız bu metro kapıları açılınca millete omuz atan bir usain bolt'a dönüşüyorlar. hedefe kitlenmiş terminatör misali koltuklara yöneliyorlar.

    birde elinden geldiğince inen insanların bitmesini bekleyen insanlar var, onlar da bu öküz kitlenin hareketlerini görünce yaptıkları şeyden hiç haz almıyorlardır eminim. "ulan adam gibi bekledik, tüm yerlere onlar kondu" algısı elbet oluşuyor bilinç altında. he insanlık yapmanın verdiği huzur vardır belki, onun da sabahın köründe okuluna işine giden uykusuz insanların pollyanna genleri o saatlerde çalışmadığı için pek etkili olduğunu düşünmüyorum.

    insanlık yapmanın, düşünceli olmanın ve kurallara uymanın gerizekalılık, saflık olarak değerlendirildiği bu güzelim ülkemde, üç kağıtçılık, çakallık ve şerefsizlik alkışlandıkça, onaylandıkça bu durum siksen değişmez kardeşlerim. yer kapacağım diye maymunlaşmayın yeter.