hesabın var mı? giriş yap

  • manavgat'ta yaşıyorum, sadece ama sadece açık havada o otelin önüde dahil olmak üzere hiçbir şekilde koşamıyorum, spor yapamıyorum neden mi? kimliğimde uyruğum türkiye cumhuriyeti yazıyorda ondan.

    ama onlar herşeyi yapabiliyorlar.

    alayınızın amk.

  • bu sebepten, başımızdan gidin diye her gün dua eden milyonlar var sayın bakanım. içiniz rahat olsun. her gün dua ediyoruz.

    tanım: türkiye cumhuriyeti'nde bakanlık yapan bir şahsın beyanı.

    edit: ağrı aşağı köşk ilkokuluna kitap yardımı için kampanya başlatılmış. bir göz atmanızda, imkanınız varsa yardım etmenizde fayda var #64375170

  • acil serviste en sık rastlanan haliyle ;
    - ya yok karıcığım adamın biri çıktı aniden çarpıştık (alkollüdür kendisi)
    - valla bir çizik sadece ( çizikmi ?)
    - gerek yok dedim ama zorla getirdiler (ohaanzi )
    - bak doktoru vereyim istersen ( yalvarır gözlerle bakar )
    - tentürdiyot sürdüler sadece ( dikiş atıldı kırıkları da var )
    - şimdi çıkıyorum hastaneden ( çıkamayacak )
    - tabi yalnızdım ( ehehe )

  • ben bunu ne zamandır evde yapmayı istiyordum ama üşeniyordum. nihayet üşengeçliğime bir son verdim, ve sonuç: muazzam.

    - 200 ml krema
    - 200 ml yoğunlaştırılmış süt
    - 200 ml viski
    - bir shot kahlua

    ben sadece yukarıdakilerle yaptım. içine renk versin diye karamel şurubu yada çikolata sosu koyanlar da var. bir çok tarifte yer alan granül kahve yerine direkt kahve likörü * ekledim.

    * burada en önemli kısım yoğunlaştırılmış süt konusu. asla normal süt olmamalı. bildiğiniz süt reçelinin biraz daha cıvık hali olacak. ben evde yaptım, 1 lt süte 1.5 bardak şeker. sütün yarısından fazlasını uçuracak şekilde neredeyse 45 dk kaynattım. sarı renkli pekmezden daha kalın kıvamda olacak sonunda.

    sonra tüm içerikleri bir blenderde 30 sn karıştırdım. viski olarak jameson kullandım.

    toplam maliyet bana 80 tl olarak geldi yine 75cl likör elde ettim. amaç tasarruftan ziyade zevkinde zaten, ama yine daha ucuza geldi tabi..

  • harun banko arkadaşımın az önce beni ettiği tehdit.
    "saat farkı da var, sana yarım saat süre." diye de ekledi ayrıca.

    kanko çok da şey yapmamak lazım.

  • ifadesinde 'çocuğumuz olmayacağı için üzüldüm, stresten yaptım' demiş. senin çocuğunun olmaması insanlık için daha hayırlı olacak zaten allahın cezası. bu caniyi iyi halden serbest bırakan hakime ne demeli peki? bu hayvan hakları yasası boşuna mı var?hangi hayvanı koruduğunu gördük bugüne kadar. yazık günah masum canlar bu caniler tarafından katlediliyor.

  • aklıma şu hikayeyi getiren olay.

    zenginin biri ölümden ve kabirdeki yalnızlıktan çok korkuyormuş. "öldüğüm geceyi kim kabre girerek sabaha kadar benimle geçirirse servetimin yarısını ona bağışlıyorum" diye vasiyet etmiş. öldüğünde "kim birlikte kabre girip sabahlamak ister?" diye araştırmışlar. kimse çıkmamış. nihayet bir hamal,

    -benim sadece bir ipim var, kaybedecek bir şeyim yok. sabaha kadar durursam zengin olurum." diye düşünerek kabul etmiş.

    vefat eden zengin ile birlikte defnetmişler. sorgu sual melekleri gelmiş. bakmışlar kabirde bir ölü, bir canlı var. "nasıl olsa bu ölü elimizde... biz şu canlı olandan başlayalım" demişler ve hamalı sorgulamaya başlamışlar.

    -o ip kimin? nereden aldın? niye aldın? nasıl aldın? nerelerde kullandın?"

    sabaha kadar sorgu sual devam etmiş, adamın hesabı bitmemiş. sabahleyin kabirden çıkmış.

    - tamam, servetin yarısı senin, demişler.

    - aman, demiş hamal, istemem, kalsın. ben, sabaha kadar bir ipin hesabını veremedim. o kadar servetin hesabını nasıl veririm?