hesabın var mı? giriş yap

  • ''sınava girseydi de sonra kontrol edilseydi o olup olmadığı'' dedirten mağdur kız. yapılamıyor mu böyle bir şey. adını al, sınavdan sonra istediğin kadar kontrol et o mu değil mi diye. yeri bellidir yurdu bellidir. salak bu adamlar ya.

    (bkz: malsınız lan siz mal)

  • 1-0 iken sıçmaya gittim, geldim 3-0 olmuş. netten golleri izleyim bari dedim golleri izlerken 5-0 olmuş. skicem yapacağınız işi hea.
    insanı sıçtığına sıçacağına pişman ediyorsunuz.

    mutluluk editi: goool almanya gol attı beyler. altı oldu. bu defa kaçırmadım.

  • ne zaman bu gençleri, bu yavrularımızı, bu can yiğidolarımızı görsem mcdonalds'ın önüne oturup bağlama çalasım geliyor dertli dertli... bilhassa iki katlı mcdonalds'ların üst katına yerleşmiş bu topluluk aslında hemen farkedilebilir. birbirine aşık ve masanın üzerine kafalarını dayayıp el ele tutuşan rosromantik bir genco çift ve onların çevresindeki kızlı erkekli arkadaş grubundan oluşan bu gençler kış sezonunda sağa sola koydukları montlarıyla kurdukları koloninin sınırlarını çizerler. en önemli özelliklerinden biri de masa tutuculuğudur. bu iş için aralarındaki romantik çiftleri kullanırlar. kolonilerinde yaşayan diğer gencolar ise "ben bi' eda'ya bakmaya gideyim", "bizim cenk'ler gelecekti, ben onlara bakacağım" falan diye türlü güdilik nedenlerle koloniyi terketseler de mutlaka dönerler.

    çeşitli konularda sohbet ederken içlerinden biri mutlaka küser. koloninin sevilen üyelerinden biri küsen kişiyi geri getirmeye gider. çünkü koloni ne kadar kalabalık olursa o kadar güçlü görünecektir çevreye karşı. mcdonalds (ya da burger king) kalabalıklaşıp uyarı aldıklarında ise içlerinden birini ortamdaki en ucuz ürünü almaya gönderirler. bu yavrularımızın ömürlerini böyle tüketmelerine üzüleyeim mi yoksa abd gençlik muvilerindeki gibi çete kurmayıp sağ sola saldırmadıkları için sevineyim mi bilmiyorum. ne zaman bu toplulukla karşılaşsam karmaşık hislere kapılıyorum. gerçi ben kenan erçetingöz'ün bıyıklarına bakınca da karmaşık hislere kapılıyorum. gerçekten çok ilginç bıyıkları var kenan abi'nin...

  • seçilen doğa sabitlerinın bir araya getirilmesi ile elde edilen mesafe ve zaman ölçüleridir. ilk olarak alman fizikçi max planck tarafından tanımlanmıştır. kuramsal hesaba göre planck uzunluğundan daha kısa bir mesafe yoktur.

  • gunumuzde insanlara "saglikli besin" diye yedirilmeye calisilan, piyasadaki en sagliksiz yiyeceklerden biridir.

    abd'de doktorlar 20 yasinin altindakilerin hic tuketmemesi gerektigini, 20-40 yas arasi kadinlarin mumkunse hic tuketmemesini, genc erkeklerin de en fazla 10-15 gunde 1 porsiyon tuketmesini tavsiye ediyor. peki neden? dogadaki balik cinslerine baktigimizda "buyuk balik kucuk baligi yer" kurali gecerlidir. her balik kendisinden kucuk baliklari yer ve yedigi baliklardaki bakterileri, zararli maddeleri ve atiklari da toplar. gunumuzde ortalama bir balinanin ortalama bir sehir coplugu kadar zehirli madde tasimasinin sebebi de budur. haliyle ton baligi da buyukce bir balik cinsi oldugu icin (kucuk konserve kutulari sizi yaniltmasin, ortalama bir ton baligi bir insandan daha buyuktur) kucuk baliklardaki bir cok zehirli unsuru icinde barindirir.

    ton baliklari civa konusunda cok "zengin" bir balik turudur. ufak baliklarda az miktarda bulunan civa ton baliklarinda cokca bulunur cunku bu baligin civa'yi vucuttan atacak bir sistemi yoktur. bir ton baligi ufak baliklari yedikce vucudunda civa birikir ve yakalnip konserve haline getirilen ortalama bir ton baliginda bir insan icin oldukca zararli miktarda civa bulunur.

    peki civa neden zararlidir? buna cevap bulmak icin japonya'nin minamata kentine gidiyoruz. minamata 1900'lerin basinda kimyasal urunler ureten ve civa uretiminin de yapildigi bir sahil kasabasiydi. uretilen kimyasal maddelerin atiklari okyanusa bosaltiliyordu ve insanlar en basta bunda bir sakinca gormuyordu. bu fabrika disinda kasabanin en onemli gecim kaynaklarindan biri de balikcilikti. bir gun kasabadaki sokak kedilerinin garip davranislari dikkat cekti. kediler sacma sapan hareketlerde bulunuyordu, bazilari durup dururken yere yigilirken bazilari yururken onlerindeki duvari gormeyip kafayi tosluyordu. kedilerin ilginc davranislari dikkat cekse de kimse sebebini anlayamadi. halbuki kediler kirlenen denizdeki baliklari yiyordu ve ilk zarar goren onlar olmustu. kedilerin cogunda agir beyin travmasi vardi ve yeni dogan yavru kedilerin onemli bir kismi ozurlu olarak doguyordu.

    birkac yil sonra kasabadaki cocuklar da garip davranislar sergilemeye basladi. dahasi, kasabada dunya'ya gelen bebeklerde de gariplikler vardi. cogu insan kasabanin "lanetlenmis" oldugunu veya "kotu ruhlar tarafindan ziyaret edildigini" dusunuyordu. hatta kasabada ortaya cikan hastaliga kasabanin ismi olan "minamata sendromu" verildi. doktorlar birkac yil boyunca sorunun cevabini aramaya calisti ve gercek ortaya ciktiginda cok gec olmustu cunku kasabada son birkac yil boyunca dogan cocuklarin tamamina yakini beyin ozurluydu.

    sonraki yillarda olay ortaya cikti. fabrikadan denize atilan maddelerin en zararlisi civaydi. civa gelismemis veya gelismekte olan beyin hucrelerine (ve hatta sinir sisteminin diger bolgelerine de) cok buyuk zararlar veren bir madde. kasabadaki baliklardan ozellikle ton baliginda cok miktarda civa tespit edilmisti. civanin insan vucudundan atilmasi 3 yil surdugu icin buradan ton baligi yiyen bir kadin 3 yil icinde hamile kaliyorsa cocugu zarar goruyordu. yine bir cocugun beyninin gelismesi 20'li yaslara kadar devam ettigi icin cocuk yasta ton baligi yiyenler de zarar goruyordu.

    sonradan yapilan arastirmalarda dunya'nin neresinden cikartilirsa cikartilsin ton baliklarinda olmasi gerekenden kat kat fazla civa oldugu ortaya cikti. amerika'da bugun doktorlar ton baligi tuketiminin mumkun oldugunca azaltilmasi gerektigini soyluyorlar. ton baligi sirketler tarafindan "saglikli besin" olarak tanitiliyor cunku dusuk yag ve yuksek protein oranina sahip ama sirketler nedense yuksek civa oranindan bahsetmiyorlar.

    bu her ton baligi yiyen kadinin ozurlu cocuk sahibi olacagi anlamina gelmiyor ama bunun almaya degmeyen bir risk oldugu asikar. yani haftada 1 ton baligi yiyen bir kadinin cocugun ozurlu olma ihtimali %5 bile olsa bu cok buyuk bir risktir cunku bunu yapan 100 kadinin 5'inin ozurlu cocuk sahibi olacagi anlamina geliyor. erkekler cocuk dogurmadigi icin 20'li yaslardan sonra ton baligi tuketmesinde risk daha az olacaktir ama yine de fazla tuketilmemesi tavsiye ediliyor.

    michigan universitesi'nde 1998 ile 2008 arasinda yapilan bir arastirmada denizdeki ton baliklarindaki civa oraninin her yil ortalama %4 arttigi ve ton baliklarinin giderek daha da zehirli bir hal aldigi ortaya cikmis. harvard universite'sinde yapilan bir baska arastirmada da 1989 ile 2009 arasinda ton baliklarindaki civa oraninin %30'luk bir artis gosterdigi ortaya cikmis. dunya giderek kirleniyor ve baliklar da bundan nasibini alan yiyecekler arasinda. genelde bir balik ne kadar kucukse yenilmesi o kadar guvenlidir denir cunku buyuk baliklar kucuk baliklari yiyerek onlarin zehirlerini de biriktirmektedir.

    yabanci gazete, dergi ve sitelerde bu konuda bir suru yazi var ama turkce siteleri taradigimda cok az bilgi bulabildim. nedense turkiye'de ton baliginin olasi zararlari konusunda kimse bir sey soylemiyor. dikkatli olmakta fayda var.

    minamata sendromu hakkinda: https://en.wikipedia.org/wiki/minamata_disease

  • bildiğim en etkili yol ailesi ile yaşıyorsa "eve geliyorum!" mesajıdır. anında arar.

    - sen nasıl bir manyaksın yaa... sakın bak öyle bir şey yapayım deme!

    o hengamede bağladın bağladın.

  • kendisiyle bolca vakit geçirmişliğim, sokak arasında top oynamışlığım bile var. başlığı görünce o günler geldi aklıma, gerçekten çok şanslıymışım. (bkz: super baba) dizisi semtimizde, bazı sahneleri ise evimizde çekiliyordu. dizinin bütün kadrosu, kamera arkası arkadaşımız olmuştu... bu güzel insanlarla bir kare bile fotoğrafımın olmayışı içimi çok burkuyor. o zamanlar en teknolojik aletim tetristi.

  • 1,5 metre sosyal mesafemizi koruyalım kararının alınacağı toplantı olacaktır.

    edit: toplantı notları.
    --- spoiler ---
    3 saat süren toplantıda oturup hesap yaptılar sanırım. ülke ve illerin istatistikleri açıklandı sadece. sayılarımız artıyor vurgusu yapıldı bolca. toplantı öncesinde gündem olan konulara dair cevaplar ancak soru sorularak alınabildi.
    *her il için maske zorunluluğu şu anda gündemde değil. bilim kurulu istanbul, ankara ve bursa'da maske zorunluluğu için il hıfzıssıhha kurullarına önerilerde bulundu.
    *sokağa çıkma kısıtı/yasağı şu anda düşünülmüyor, toplantıda gündeme gelmedi.
    *yks ve lgs için, sınavın olabildiğince güvenilir yapılması için bilim kurulu rehber yayınladı ve birimlere tedbirler hatırlatıldı. özellikle sınava giriş/çıkış işlemlerinin daha güvenli yapılması için gerekirse o saatler için sokağa çıkma yasağı önerisi cumhurbaşkanı ile paylaşıldı, böyle bir ihtimal var. öğrenci sınava giderken yanında en fazla 2 kişi olacak şekilde bir uygulama da ihtimal dahilinde. kısacası adaylar allah'a emanet.
    *65 yaş üstü kısıtının tekrarı gündemde değil, dışarı çıkmasınlar zorunda kalmadıkça.
    *153.000 örneklemlik antikor testi çalışmaları yarıya yaklaştı. bağışıklık anlamında yeterli düzeyde değiliz. %1 civarında bağışıklık durumu söz konusu şu anda. %40 civarı bir seviyeye ulaşmadan toplumsal bağışıklık kazanıldı denemez. 1 hafta içerisinde sonuçlar daha da netleşecek.
    *aşı çalışmaları başladı. moda sahili ve taraftar kutlamaları benzeri olaylarda top yine il hıfzıssıhha kurullarına atıldı. onların yetkisi var gerektiğinde onlar önlem alacak açıklaması yapıldı.
    --- spoiler ---

    bir çaylak arkadaş sesinin duyulmasını istedi mesajını aynen paylaşıyorum.
    --- spoiler ---
    bu ülkenin her vatandaşı kıymetlidir, yaş önemli değil. önlemi ne ise alacaksın arkadaş. önümüzdeki hafta ve sonraki hafta sınav var, milyonlarca çocuk girecek bu sınava. turizm kan kaybetmesin diye yasaklar kalktı, hiç mi halk düşünülmez şaşıyorum. yaşım 48, kanser tedavisi görüyorum, o veya bu şekilde bu virüs bana veya benim gibi kronik hastalara bulaşırsa yazın ölüm günlüğüne onlarca kişi.
    8 ay akıllı kanser hapı kullandım, bugün radyoterapinin ikinci seansını aldım karmaşık duygular içindeyim.
    iki çocuğum var ve bu saçma sebeplerden dışarıda olacaklar ve virüsü bana taşıyacaklar. korkuyorum, evet korkuyorum ama kendi hayatım için değil. geride bırakacaklarım için...
    --- spoiler ---

  • müthiş faydalı bir oyuncu oldu kariyeri boyunca. en ön plana çıktığı takım galatasaray olmuştur.