ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mesajlaşmada de da ekinin ayrı yazımı
-
yazışırken değilse konuşurken mi ayıralım?
tanım; olması gerekendir.
çocuklara tecavüz eden eğitim-senli solcu öğretmen
-
önüne hiçbir eğitim-sen'linin yatmayacağı, hiçbir sol görüşlü insanın "aslında sağcı" gibi akıl almaz iftiralarla suçu başkasına itelemeyeceği taciz vakası.
hala anlamak istemiyorsunuz; ensar vakfı olayını skandala çeviren şey sizin utanmaz tutumunuz, sizin örtbas etme çabanız.
edit; imla.
her şey bitti derken çıkagelen insan
-
her şey yeniden başladı derken çeker gider bu.
imamoğlu'nun gece yarısı mecidiyeköy'de gezmesi
-
koruma ordusu olmadan, az önce, üstelik canlı yayında gerçekleşmiştir.
youtube linki
iyi ki varsın ekrem başkan.
edit: gta’lı versiyonu da twitter’dan gelmiş
türkiye'de kimse çalışmak istemiyor
-
yanlıştır.
doğrusu; türkiye'de kimse bu kadar ucuza çalışmak istemiyor.
cedi osman
-
bundan 17 yıl önce sabaha karşı saat kaçta olursa olsun sacramento maçlarını izlemek için babamla saatin alarmını kurar, kalkar hidayet'i izlerdik. hatta çoğu zaman annem de kalkar hem bize atıştıracak bir şeyler hazırlar hem o da keyifle izlerdi maçları. hidayet süre aldıkça heyecanlanır, sayı attıkça mutlu olurduk gecenin o saatinde. ertesi gün okulumun olması veya babamın işe gidecek olması çok da umurumuzda değildi acayip keyif alırdık kendimize çok yakın hissettiğimiz bi adamın amerika'da basketbol oynamasından, garip ama böyle.
şimdi geceleri saatin alarmını kurma ihtiyacı duymuyorum çünkü zaten o saatlerde uyumuyorum uzun bir süredir, bizimkiler de yok yanımda, yalnız izliyorum bu sefer maçları. ama sanki 8 yaşındayken hido'yu izlediğimde duyduğum heyecanı duyuyorum cedi'yi izlerken. bana o yılları, o maçları anımsatıyor izledikçe. biraz da hüzünleniyorum tabi ama geçiyor.
bu geceki performansı da şahaneydi. böyle devam edeceğine inandığım bana sabahın köründe böyle hissettirip entry yazmama sebep olan sempatik basketbolcu diyerek tanımı da buraya bırakıym. may the force be with you.
billur bolu
okuyanın hayatını değiştirecek entry'ler
-
hayatının sikilmesi saniyeler alır, daha fazlası değil.
şu an senin için problem olan şeyleri bir kağıda sırayla yaz. hayatını zindana çeviren, seni deli eden sorunları yaz. yaşamını çekilmez kılan dertlerini. hayattan soğutan şeylerin tümünü alt alta sırala...
--- spoiler ---
trafikte seyrediyorsun, sadece bir kaç saniye gözünü yoldan ayırdın. telefona ya da radyoya baktın. gözünü alan bir tabelaya takıldın. iş yerinde yaşadığın tartışmayı düşünüyorsun.
dikkat et !!! frene bassss !!!
az evvel bir çocuğa çarptın ve çocuk çarptığın an öldü.
haydi şimdi kağıda yazdığın sorunları bir daha oku.
--- spoiler ---
gürültü yapan üst komşunu uyarmak için üst kata çıktın.
neden sana bağırıyor ki ? o da ne sana vuracak mı yoksa ?
bu adam kendini ne sanıyor !
attığın tek bir yumruk adamın kafasını merdivene çarpmasına sebep oldu. az evvel üst komşunu öldürdün.
haydi şimdi kağıda yazdığın sorunları bir daha oku.
--- spoiler ---
telefonun nasıl da ısrarla çalıyor. ısrarla, ısrarla ve ısrarla.
o da ne 4 cevapsız çağrı. ablan aramış. abin de aramış.
az evvel annen ve baban trafik kazası yapmışlar. araçtan sağ çıkan olmamış.
haydi şimdi kağıda yazdığın sorunları bir daha oku.
--- spoiler ---
kaç gündür omzun ağrıyor ve sen doktora yeni mi gidiyorsun !
metastaz mı ? o da ne demek ?
akciğerindeki kanser kemiğe mi sıçramış. oysa sadece basit bir omuz ağrısıydı.
son evre mi ?
haydi şimdi kağıda yazdığın sorunları bir daha oku.
--- spoiler ---
hayatının sikilmesi saniyeler alır, daha fazlası değil.
elindekilerin keyfini çıkar. çevrendekilerle mutlu ol. sevdiğin insanların bunu hissetmelerini sağla. yaşamaya bak. hiçbir şey sandığın kadar uzun sürmeyecek.
edit : (bkz: sma hastası gökalp’in kahramanı ol kampanyası)