hesabın var mı? giriş yap

  • nesi skandal olduğunu anlamadığım açıklamalardır.

    adam diyor ki; baz istasyonlarının çalışma ve enerji besleme prensipleri belli. afet bölgelerinde enerji sorunu var. daha fazla yapılabilecek bri durum yok. nufüs yoğunluğu arttığı yerlerde daha da kötü olabilir.

    ne deseydi; teknolojiden biraz anlayan biri bile bu sonuca varabilir zaten.

    yahu arkadaşlar, insanlar evlerinin yanında baz istasyonu istemiyor diye 2000 yılından beri pek çok istasyon imza toplatılarak söküldü. balık hafızalı mısınız?

    teknoloji dediğin şeyi tanrılar yaratmıyor, hizmetini sürdürebilmesi için enerjiye ihtiyacı var.

    debe editi: vodafone savunuyorsun diyen var, ben turkcell müşterisiyim lan
    görsel

    "acil durum planınız yok mu" diyen var. bölgeye devlet 3 gün sonra ulaşmış bazı yerlere hâlâ ulaşmamış, siz ne kadar acil durum planı yaparsanız yapın hükümetin acil durum planı yoksa oturur beklersiniz.

  • valla bence sanki böyle daha iyi.hükümet falan da kurulmasın..
    tayyip olur da erken seçime gidilirse, akp daha fazla oy kaybetmesin diye lak lak konuşamıyor..
    kavga yok gürültü yok eskisi kadar. kafa rahat amk..

  • “çok kazanmak istiyordum; fakat dünyada biliyorsunuz ancak işini bilenler kazanır. ben de işimi bilmek istiyordum. bu yüzden çok okuyordum. birçok şeyi biliyordum. şimdi bildiklerimi unutmamak için büyük bir savaş veriyorum.”

    (bkz: korkuyu beklerken)

  • parmenides'in durağan ve değişmez varlığına karşı, niteliksel değişme olarak oluşun gerçekliğini öne sürmüş olan antik yunan filozofu.

    bilgi bakımından, empirik ya da duygusal bilgiye hiç değer vermeyen herakleitos, gözlerin ve kulakların kötü tanıklar olduğunu öne sürerek, gerçek bir rasyonalizmin savunuculuğunu yapmıştır. çok şey bilmeye, ansiklopedik bir bilgiye karşı çıkan filozof, çok şey bilmenin akıllı olmayı öğretmediğini söylemişti. siyasi alanda, demokrasi karşıtı eğilimlerini, çoğunluk geniş halk yığınlarına karşı duyduğu nefretle birleştiren ve "bir kişinin, yetkin biriyse eğer, kendisi için, on bin kişiden daha değerli olduğunu " söyleyen herakleitos'un metafiziğin en önemli tezi, hiç kuşku yok ki, çatışma ve savaşın her şeyin babası olduğu düşüncesindeydi. ona göre, karşıtların savaşı, varlık ya da oluşun tek ve en önemli koşuludur. zira bu savaş olmasaydı, hiç birşey var olmayacaktı. bundan dolayı, varlıkların doğuş ya da varlığa gelişi, birbirlerine karşıt olan ve dolayısıyla birbirlerini varlıkta tutan karşıtların çatışmasında bağlıdır.

    onun varlık öğretisinin ikinci tezi ise, her şeyin birliğini ortaya koyar. birlik, tıpkı iyonyalı düşünürlerde olduğu gibi, evrenin ilk maddesinden, evrendeki her şeyin kendisinden doğduğu maddi tözden meydana gelir. bu birliği ateşte bulan herakleitos'a göre, ateş, örneğin yoğunlaştığı zaman, nemli hale gelir ve basınç altında suya dönüşür. su donduğu zaman ise, toprak olup çıkar. onun ilk madde olarak ateşi seçmesi, daha çok ondaki oluşu, değişme ve birlikten çokluğa geçiş sürecini en iyi, yakarak ve yıkarak yaşayan ateş ifade ettiği için önem taşır.

    herakleitos birliğin olduğu kadar, çokluğun da hakkını veren bir filozoftur. başka bir deyişle o monist bir filozof olduğu kadar, aynı zamanda bir çokluk filozofuydu. onun çokluk filozofu olmasını mümkün kılan şey ise, oluşu ön plana çıkartmış olmasıydı. herakleitos'a göre, çokluk ya da karşıtlar olmaksızın, varlık ya da oluş olamaz. o, bir yandan da çokluğun birliğine dayandığını söylemekteydi. bundan dolayı, çokluk olmadan birlik, birlik olmadan da çokluk olamaz. evren, aynı zamanda hem bir ve hem de çoktur; bu da oluşla ifade edilir.

    birlikten çokluğa geçiş ve oluş sürecini, ateşle ve dolayısıyla akış düşüncesiyle ifade eden herakleitos'ta bu, onun varlık görüşünün üçüncü temel tezini meydana getirdi: şeylerin sürekli akışı, her şeyin akmakta oluşu, evrenle ilgili en önemli doğrudur. ona göre, evrende kalıcılık ve durağanlık yoktu; her şey değişmekte, yakarak, yıkarak yaşamaktaydı.

    herakleitos kendisinden önceki filozofların boşu boşuna evrende kalıcılık ve süreklilik aradıklarını, oysa evrende kalıcılık bulunmayıp, mutlak bir değişmenin söz konusu olduğunu öne sürmüştü. nehir akıp gittiği için, aynı nehre iki kez giremeyeceğimizi belirten herakleitos'a göre, evrende hiçbir nesne, nesnellerin hiç bir özelliği yoktur ki, değişmeden kalsın. her şey bir başka şeyin yıkımı ve ölümü sayesinde varlığa gelmekte ve daha sonra yok olup gitmektedir. evrendeki tüm öğeler arasında sürekli bir çatışma ve savaş hali vardır ve değişmeyen tek şey, bu değişme halinin sonucu olan kozmik denge durumudur.

    kaynak:

    ahmet arslan, ilkçağ felsefesi tarihi
    léon robin, la pensée grecque
    eduard zeller, grek felsefesi tarihi