hesabın var mı? giriş yap

  • 2 cocugum var, 4 ve 7 yasindalar. bir sure once bosandim. her insanin hayati ve yasadiklari farklidir. ben kendi evliligimde kendim ve cocuklarim icin iyi bir gelecek gormedigim icin bosandim. baba olarak iki cocugumun velayetini de aldim. calisiyorum bir yandan iki cocuguma bakiyorum olmadigim zamanlarda bana yardimci olabilen insanlar, yani ailem var. olmasalardi da bir sekilde bakici tutar veya isi birakir bir caresine bakardim.
    cocuklarim annelerini gormek istiyor mesela, anneleri degil gormek telefonla bile nadiren ariyor, yani is oradan bakildigi gibi degil, herkes evladini bagrina basmiyor. veya evladini cok sevdigini dusundugunuz insan oyle degilmis anliyorsunuz

    cocuklar ile kavga kufur icinde bir hayat surmektense bu sekilde yasamak daha iyi, terbiyeli yetistiriyorum, saygi ogretiyorum.
    evet cok ama cok zorlaniyorum, bir erkek olarak 2 cocuga bakmak butun gun ilgilenmek ve bunu yaparken gunlerini doldurarak gecirtebilmek inanilmaz zor, nihayetinde eline telefon tablet versem aksama kadar bir kosede otururlar ama vermiyorum, neyse kendimi anlatmaya gerek yok.
    kendiniz mutsuzsaniz ve bu mutsuzluk cocuklarinizin gelecegini tehlikeye atiyorsa oturup detayli dusunun. bosanma sureci de bir erkek icin hic kolay degil, inanin cekismeliye gidince ugramadiginiz iftira kalmaz, ustelik kanuna gore bunu kadin ispatlamak zorunda degil ordan hesap edin iste.

  • ilk galata kulesi 5. yüzyılda romalılar tarafından yaptırılmış. döneminin en uzun kulesiydi, şu anki kule 67 metre uzunluğundadır.
    roma döneminde istanbul'da 14 mahalle vardı, galata bu mahallelerden biriydi. bu yüzden bu bölgede yapılan kuleye romalılar galata kulesi diyorlardı. roma döneminde (5.yüzyılda) galata bölgesi denizin o zamanlar kıyıya daha yakın olması nedeniyle deniz ticaretinde önemli bir noktaydı. romalılar da şehrin en önemli noktalarından biri olan galata'yı korumak ve sürekli gözlemlemek için galata kulesini yaptılar. bu kuleden şehirde olan bitenleri, insanları, kavgaları gürültüleri, yangınları, denizi, tekneleri yani her şeyi izliyorlardı.
    12. yüzyılın sonlarında romanın gücünü kaybetmeye başlamasıyla 13.yüzyılın başlarında cenevizliler buraya gelip galata bölgesini işgal etiler. cenevizliler burayı işgal ettiklerinde galata kulesi önceden çıkan yangınlar ve depremler tarafından harap olmuştu, ayrıca roma döneminde galata kulesi ahşaptandı. cenevizliler bu kuleyi yıkıp yeniden bir kule diktiler, ama bu sefer taştan kuleydi. tepesine de kocaman bir haç koydular ve "isa kulesi" olarak adlandırdılar. cenevizliler de bu kuleyi aynı romalılar gibi gözlem amaçlı kullanıyorlardı.
    1453 yılında fatih sultan mehmet istanbul'u işgal ettiğinde galata kulesinin tepesindeki haç'ı indirtmiştir ve adını gene o bölgenin adı galata olduğundan dolayı "galata kulesi" ne çevirmiştir.
    1500lü yıllarda çıkan büyük depremde galata kulesi yine harap olmuş ve 1700lü yıllarda son halini alacak şekilde inşa edilmiştir.
    osmanlı döneminde galata kulesi roma ve cenevizlilerin kullanım şeklinin yanı sıra hapishane olarak da kullanılmıştır (kanuni sultan süleyman dönemi)

    galata kulesi hakkında pek çok efsane vardır. bunlardadn en meşhuru roma efsanesidir:

    roma efsanesine göre galata kulesine ilk defa çıkan ve birlikte çıkan kız ile erkek mutlaka evlenirmiş. çiftlerden biri ya da ikisi, daha önce bu kuleye bir başkasıyla ya da yalnız çıktıysalar tılsım bozulurmuş.

    diğer meşhur efsane de masalımsı bir hikayedir.
    hikayeye göre galata kulesi ile kız kulesi birbirlerine aşıktırlar. fakat arada kocaman bir boğaz var, bu iki kule birbirlerine bakıp bakıp bişey yapamazlarmış. hezarfen ahmet çelebi galata kulesinden anadolu yakasında olan üsküdar'a uçarken galata kulesinin ısrarlarına dayanamamış ve galata kulesinin kız kulesine yazdığı mektupları yanına almış, kız kulesinin üstünden uçarken de mektupları kız kulesine bırakmıştır. mektupları alıp okuyan kız kulesi aşkının tek taraflı olmadığını anlamıştır ve daha da güzelleşmeye başlamıştır. kız kulesinin daha da güzelleşmeye başladığını gören galta kulesi de aşkının tek taraflı olmadığını anlamıştır ve sevinmiştir. aradaki kocaman boğaza rağmen bu iki kule yüzyıllara meydan okurcasına birbirlerine bakıp durmuşlardır.

    ayrıca; (bkz: #74177264) ( h. ahmet çelebi )