hesabın var mı? giriş yap

  • bundan yıllar yıllar sonra, depeyi -ki artık birçokları "depeyi dede" demeye başlamıştı ona- doktorun yasakladığı rakısını çay bardağında hafif hafif yudumlarken, omzunda daha bugün boyamayı bitirdiği kayığının huzurlu yorgunluğu sızlarken,bi parça daha peynir atıp ağzına, sahilden yüzüne vuran rüzgara yan dönüp yanındaki kadının kırışıklıklarına baktı önce. devleşmiş göbeğini kaşıdı hafif hafif,uzamış beyaz sakallarında dolaştı elleri. hareketlerini izledi kadının, elleri hala narin diye düşündü...hala güzel gülümsüyor dedi kendi kendine. bak hep dudaklarının kenarıyla gözlerinin yanları kırışmış dedi,bu gülmekten oldu işte...bir ömür gülümsettin ya onu olum, derdin de oldu tasan da, kırdığın da oldu kırıldığın da, hem ağladın zırıl zırıl hem gözyaşlarını sildin onun...ama şimdi,hayatın sonlarına yaklaşırken, son nefesini vermeden topladığında hala artı çıkıyor ya...işte şimdi mutlusun dedi...şimdi mutlusun...konuşmaya başladı,sigaradan çatallaşmış sesiyle...

    - bence patatessin sen. patates baskısı yapıyosun böyle.
    - ?
    - bi sarılınca şekil şekil izin çıkıyo ruhuma. sonra domatessin üstelik.
    - ?
    - neyin içine senden bi parça koysam güpgüzel oluyo birden, tadı sen veriyosun hep. bi de patlıcansın bence.
    - ?
    - kızdırıp ateşlere de atsam, karnından göğsünü yarıp içine dolmamı bekliyosun. ve taze fasulyesin sonra.
    - ?
    - minicik minicik yavruların çıktı içinden, her biri bi başka güzel. peki bi de marulsun desem?
    - ?
    - dışından bi başlayıp uzuuun uzuun içine doğru indikçe daha tatlılaşıyosun, en içinde, en derininde, en göbeğinde, en kimsenin bilmediği yerinde saklısın en güzel halinle.hem kerevizsin...
    - ?
    - anlamaz herkes öyle neden bayıldığımı sana. kimi burun kıvırır belki, kimi hiç sevmez seni. kimine göre dünyadaki en rezil şeysindir sen hatta...ama en çok nesin biliyo musun?
    - ?
    - pırasa'sın...çünkü ben en çok pırasayı severim..

  • ilkokul 2'ye giden kuzenime yaş problemi çalıştırırken:
    ben: bak şimdi sıra arkadaşının yaşı seninkinden 1 fazlaymış ikizin yaşlarının toplamıysa 15 miş. bu durumda sıra arkadaşının yaşını nasıl bulursun?
    kuzenim: sıra arkadaşım değl mi döner sorarım sen kaç yaşındasın diye!

  • sanırım "bir yerden başlamak lazım abi" diyerek işe başlamışlar. ya da çocukluk hayalleridir belki, bilemiyorum ama şu şeyi hayata geçiren her kimse bir 10 dakika oturup konuşmak isterdim.*

  • erkek istediğini giyer, istediği gibi yürür.
    sen bak-ma-ya-cak-sın. bu kadar basit.

    edit: umarım ironiden anlamayan nesil başıma üşüşmez. korkuyorum sözlük.

  • baştan söyleyeyim yaptığı yanlış değildir. herkesin hesabı kendine.

    bana garip gelen, durumun bu hale gelmiş olması ve toleransların sıfırlanması durumunu gözlememdir.

    sabah kahvaltı yapmak için fırından ekmek almış dönüyorken, börekçinin önünden geçerken aklıma su böreği düştü.

    börekçiye girip (baya kalabalık ve semtin gözdesi) bir dilim su böreği istedim. dikdörtgen tepsideki dilimlenmiş börekten büyükçe bir dilimi tartıya koydu ve dedi ki;

    börekçi; abi 51.5 lira.
    ben; kardeş 50 vereyim mi? bozuk taşımayayım.
    börekçi; abi 50 kurtarsa dükkan senin.
    ben; çatal, peçete de istemiyorum eve gidicem.
    börekçi; abi vallaha kurtarmaz.
    ben; 50 liralık olsun o zaman.
    börekçi; tamam abi.

    sonrasında, yemin ediyorum kuşa atsan yemeyecek bir parçayı aldı ve tepsiye geri koydu. koyduğu parça muhtemelen tepsi bittiğinde bulaşıkhaneye giderken üstünde kalan parçalardan biri olur. o derece küçük.

    tepside 18 ya da 20 dilim börek var. hemen hemen hepsi aynı ebatta. 20 dilim desek, 50 liradan 1000 tl.

    yine de diyorum. esnaf haklıdır. bana garip gelen tavır, davranış, tolerans ve esnafçılığın geldiği nokta.

    muhtmelen artık esnaf lokantalarında, pilavın üstünü de kuru fasülye ile ıslatmıyorlardır ya da ekstra yazıyorlardır.

  • ingiliz zırhlısı malaya gemisine 20 bin altın ile binip kaçan bir vatan hainidir.

    paşa'nın da dediği gibi “gaflet,dalalet, hıyanet” içindeydi. bağımsızlık isteyen yürekli subaylar için idam fermanı çıkarttı.
    yurdu işgal edilirken beşinci karısı ile zevk-ü sefada idi

    en sonunda papa'nın da heykelini diktirip gitti.