hesabın var mı? giriş yap

  • 17. yüzyılda tane tane anlatmış. yasama ile yürütme ayrılmalı, kanunu koyan ile uygulayan aynı olmamalı yoksa yönetenin kanunları kendi çıkarına kullanmasının önünü alamazsınız demiş, 350 yıl önce demiş... okudukça insanın içinin parçalandığı kitaplar yazmış, fikirleri şimdi "e tabi ki" şeklinde bir algı uyandırsa da çağının çok ötesinde olan düşünür. okurken "e tabi ki" dediğimiz fikirler ve gerçekler ortadayken uygulamaların teker teker tersine döndüğü zamanlarda yaşamak da bizlerin laneti olsa gerek.

  • robert de niro ve al pacino gibi iki ustayı bir araya getiren 1995 yapımı michael mann filmi.

    - michael mann, heat için 180 sayfalık senaryoyu 1979'da, piyasaya sürülmeden 16 yıl önce yazmıştır. hatta filmi ilk başlarda kendisi yönetmek istememiştir.

    - michael mann, gerçekçiliği arttırmak için filmdeki ünlü banka soygunu sonrası çatışma sahnesindeki sesler için setin etrafına mikrofonlar yerleştirip, sesi canlı olarak kaydetmiştir. çekim başına 800 ila 1.000 mermi kullanılmıştır.

    - çatışma sahnesi yalnızca hafta sonları çekmelerine izin verildiğinden, çekilmesi özellikle zor olmuştur.

    - al pacino ile yapılan bir röportajda, restorandaki hanna ve mccauley arasındaki sahne için robert de niro'nun sahnenin prova edilmemesi gerektiğini düşündüğünü ve böylece iki karakter arasındaki yabancılığın daha gerçek görüneceğini söylemiştir. michael mann kabul etmiş ve sahneyi prova olmadan çekmiştir.

    - filmde al pacino ve hank azaria arasında geçen diyalog sahnesinde al pacino'nun "because she's got a great ass! and you've got your head all the way up it!" repliği tamamen doğaçlamadır. daha sonra azaria ile yapılan röportajda al pacino'nun bu beklenmedik patlamasının kendisini korkuttuğunu ve yüzündeki şok dolu tepkinin gerçek olduğunu söylemiştir.

    - senaryonun ilk taslağında, vincent hanna'nın kokain alışkanlığı vardı ama sonra çıkarılmıştır.

    - filmin hikayesi mann tarafından süslenmiş olsa da gerçek olaylara dayanmaktadır. film, mann'ın başka projelerde birlikte çalıştığı gerçek hayattan arkadaşı chicago polisi chuck adamson ile neil mccauley adında bir suçlu arasındaki gerçek hayattaki bir kedi-fare oyunundan yarı uyarlanmıştır.

    - chris shiherlis'i oynamak için val kilmer her zaman ilk öncelikti ancak batman forever filmiyle çekimlerin çakışması sonucu keanu reeves ile anlaşılmıştır. val kilmer programının çakışmamasını sağladığı için tekrar rolü geri almıştır.

    - filmdeki oyunculara, çekimler başlamadan önce eski sas askerleri tarafından 3 ay boyunca zorlu silah ve taktik eğitimi verilmiştir.

    - danny trejo, filmdeki neil karakteri gibi gerçek hayatta folsom hapishanesi'nde mahkûm olmuştur. trejo, başlarda danışmanlık için işe alınsa da daha sonra mann tarafından oyuncu kadrosuna eklenmiştir.

    - mann, oyuncuların kendi rolleriyle aynı sosyal sınıfa sahip ortamlara girmelerini istemiştir. val kilmer, tom sizemore ve robert de niro, gerçek suçlularla konuşmak için folsom eyalet hapishanesine giderken; aktör mykelti williamson, mann'in polis rolünü oynayacak aktörleri bir gece gerçek lapd dedektifleri ve eşleriyle akşam yemeğine gitmesini sağladığını doğrulamıştır.

    - banka soygunu sonrası çatışma sahnesi, 2002 yılında san diego'daki abd deniz piyadelerine; 2007 yılında ise ingiltere'deki kraliyet askeri akademisinde öğrencilere eğitim olarak gösterilmiştir.

    - film, 85 lokasyonda çekilmiştir ve çekimi 107 gün sürmüştür. mann, filmin konum yöneticisi janice polley'i, daha önce filmlerde gösterilmeyen yerleri bulmaya çalışmakla görevlendirmiştir.

    - filmde neil'in sahildeki evine geri dönüp, silahını masaya koyup, okyasunusu izlediği sahne michael mann'ın en sevdiği tablolardan biri olan alex colville'in "pacific" adlı bir tablosundan ilham alınarak çekilmiştir. ilgili sahne ve tablo

    - christopher nolan, the dark knight'ı çekerken heat'in tarzından ve tonundan büyük ölçüde ilham aldığını açıklamıştır.

    - kevin gage 2003'te iki yıl hapis yattığında, mahkumlar ve gardiyanlar tarafından filmdeki karakteri olan "waingro" olarak hitap edilmiştir.

    - johnny depp, chris shiherlis rolü için düşünülmüş ancak istediği fiyat çok yüksek bulunduğu için vazgeçilmiştir.

    - robert de niro ve al pacino'dan birinin rollerini geri çevirmesi halinde don johnson yedek olarak düşünülmüştür.

    - filmin başında gösterilen tren istasyonu, yine michael mann tarafından yönetilen collateral'in sonunda gösterilen istasyonla aynıdır.

  • yıllardır gitar meraklısı olan, her tarzdan yüzlerce gitaristi kafa yorarak, özümseyerek dinlemiş, bir çok büyük gitaristi canlı izleme fırsatı bulmuş biri olarak şunu söyleyebilirim ki; gitara bu kadar harika dokunabilen, müziğe böylesine dahice yaklaşabilen çok az gitarist vardır dünyada. ellerinden öperim.

  • iki-uc hafta evi hic supurmeyip sonra temizlik esnasinda elektrik supurgesinin yerden cektiklerinin borudan gecerken cikardigi citirtilari keyifle dinlemek.

  • terörle mücadele yöntemi olarak bankları kaldırmak(?)

    caddeleri komple kapatırsak hiç terör eylemi olmaz o vakit. banklarla sınırlı kalmasın.

  • her şey eskiden aldığım bir ürünün markasını hatırlamadığım için sipariş listemi kontrol etmemle başladı. alta doğru indikçe bir siparişimin hala kargoda olduğunu gördüm. üzgünüz biraz geciktik yazıyordu
    görsel

    biraz geciktik dedikleri tarih ne mi?
    görsel

    görünce yok canım sistemsel bir hatadır olur mu hiç öyle şey dedim. dedim çünkü bu bir bağış maması yani geldik sizi bulamadık gibi bir durum söz konusu olamaz.
    görsel

    iletişim kısımından sorunu yazınca beni bugün arayacaklarını söylediler. ben de tmm dedim. evet biraz önce aradılar siparişimin teslim edilmediğini ama en en fazla 1 yıl önceki siparişlerin parasını iade edebildiklerini, eski yıllar için bir hakkımın olmadığını ama yaşanan bu olaydan ötürü bana 50 liralık hediye çeki tanımlayabileceklerini söylediler.

    duyunca sinir oldum. yahu bu sizin organize ettiğiniz bir bağış zaten. biz adres bile girmiyoruz siz direkt yedikule barınağına gönderiyorsunuz. kargoluk bir durum yok burda, bu tamamen sizin hatanız. ben kurumsal bir şirket diye doğal olarak kontrol etmedim ulaştı mı diye.

    hadii diyelim oldu bir hata iyi de 7 senedir ulaşmayan kargo mu olur sizin sisteminiz bunu görmüyor mu bu dijital çağda?

    üstüne üstlük ne demek 1 yıldan geriye siparişte hakkınız yok, ne demek 7 yıl önceki mamanın aynı parasını çek diye vermek. alın bakalım aynı ürünün şimdiki en ucuz fiyatı kaç
    görsel

    cem yılmaz'a reklamda oynaması için milyonlar verirken büyük güvenilir firma olan bu şirket kendi hatasını telafi etmeye gelince, çook üzgünüz ama 1 yıldan önceki siparişler için ne yazık ki bir şey yapamıyoruuuuz ama neyse al şu 50 lirayı da 2 kilo salatalık alırsın bizden olsun hadi naş diyor.

    trendyolundan , gittigidiyoruna, n11 inden , amozonuna, çiçek sepetinden ve daha bir sürü e ticaret sitesinden alışveriş yapıp her birinde çeşitli sorunlar yaşadım amaaa hiçbiri sizin kadar utanmaz değildi bir şekilde hatalarını telafi ettiler.

    7 yıldır üstüne yattığınız para bir bağış parasıydı. yapmanız gereken şey o mamanın bugünkü parasını iade etmekti. 240 liralık ürünün 50 lirasını yatırdınız (ha pardon onu da yatırmadınız 50 liralık alışveriş yapacağım bir de sizden) ve siz güvenilir bir firmasınız öyle mi?

    yok bu soru retorik bir soru.
    asıl merak ettiğim benim gibi fark etmeyen kaç insanın parası kaldı burda?

    edit: bu yazdığım şeyler gerçek olmasa bu şirket tutup bana ticari itibarı zedeleme davası açar. yapamaz neden? çünkü gerçek, çünkü kanıtlanabilir.

    benim de hesap geçmişimde teslim edilmesine rağmen edilmedi yazanlar var. tmm bu olabilir de 3. fotoya bakın bu kargolar 10 günde bir özel araçla toplu teslim ediliyor standart kargo değil bu. ayrıca bana teslim edilmediğini hepsiburada söylüyor. hadi onlarda aslında teslim edildi ama o kadar eskiye kadar araştırıp yorulmak istemiyorlar diye böyle söylüyorlar da burda yapılacak şey basit, benim içimi rahatlatmak. ya aynı ürünü bağış yaparsın ya da o ürünün güncel fiyatını iade edersin.
    başlığı açarken olmasını umduğum şey de buydu,
    görsel
    peki buraya yazınca bir şey yaptılar mı? iletişim bilgilerimi aldılar. sonuç, 50 liralık çek neyine yetmiyor kardeşim.

    son olarak umarım bundan etkilenip bağış yaptığınız yerlere yapmaktan vazgeçmezsiniz. işini düzgün yapan yerlerde var. örnek, https://yhkkd.com/
    bu dernek yük hayvanları için kuruldu. burda yazın ölesiye çalıştırılıp kışın ot yemesin, masraf olmasın diye ölüme terk edilen eşekleri kurtarması var.
    . aynı organizasyon kedi köpeklere de yardım ediyor. sayfayı inceleyince görürsünüz. çoğu kişi yazıık diyip geçiyor. siz geçmeyin.

    yakışıklı mahkumunuz michael scofield'un mezar taşında yazdığı gibi,
    bu dünyada görmek istediğin değişimin kendisi ol

    edit 2: demin bir kez daha aradılar. bana yanlış bilgi verildiğini, aslında teslim edildiğini söylediler. bu gerçekse de ilkinde teslim edilmediğini söyleyen de kendileri idi ve bu durumda yapılacak şey çok basitti, aynı ürünü bağış olarak göndermek.

    bu benim kendi kişisel alışverişim olsa 7 yıl sonra bunu fark etmek benim mallığım olduğu için lafını arkadaş ortamında dahi etmezdim. bağış ürünü olduğu için hassas davrandım, karşıdan da bunu beklerdim.

    telefonu kapatırlarken ama 50 liralık çekinizi geri almadık diyorlar. gerçi karşı taraf attığım kahkahayı duydu ama bir kez de burdan yazayım çook teşekkürler hepsiburada :)

  • bu kural kalkarsa şunlar olur:

    1. kulüpler yetenek gördükleri yabancı futbolcuları almaktan korkmaz. şu anda yabancılar doğrudan katkı vermediğinde para israfı olarak görünüyor ve bu da bir çok yabancı futbolcunun psikolojisini bozuyor. kimi ülkeden kaçıyor, kimi gol kaçırdıktan sonra zırıl zırıl saha ortasında ağlıyor.

    2. genç yaşta alınacak yabancılardan bir kısmı türk vatandaşlığına geçirilebilir ve milli takımın da havuzu genişler. boateng'in, mesut özil'in, khedira'nın alman olduğu dünyada bizim de petrowski, okuwonu, khadim isimli türk futbolcularımız olabilir.

    3. türk futbolcuları "nasıl olsa bana mecburlar" diyemeyecek, kendilerini geliştirmek zorunda kalacaklar oynayabilmek için.

    4. türk futbolcuları "nasıl olsa bana mecburlar" diyemeyecek, kapıyı 2 milyon euro'luk senelik maaşdan açamayacaklar. kulüplerin giderleri azalacak.

    5. anadolu kulüpleri yetenekli türk gençlerini "3 büyüklerden birine illaki okuturum" diyerek köle gibi tutmayacak, makul bir talibi çıktığında avrupa kulüplerine satmayı da göz önünde bulunduracak. caner erkin gibi genç yaşında yabancı liglerde oynayan futbolcuların sayısı artacak. alper potuk 7 milyon, mehmet topuz 10 milyon olmayacak. ama tabata yine 8, amrabat yine 8.5 olacak... ona bir çare yok. onun çaresi yönetici profilinin değişmesi.

    6. anadolu kulüpleri, buldukları yabancı yetenekleri de rahatlıkla satabilecek avrupa kulüplerine ve 3 büyüklere, çünkü kontenjan sıkıntısı olmayacak. (bkz: geremi nitjap)

    7. türk futbolcusu avrupa'ya daha rahat gidecek, çünkü takımların onların yerine koyabilecekleri adamlar için illa da türk olacak diye bir kısıtlama olmayacak. başka kültürlerin içinde kendi futbollarını geliştiren futbolcularımız milli takıma daha faydalı olacak. arda ve salih gibilerin sayısı artacak.

    8. takımlarımız al ve şl gibi organizasyonlarda rakipleriyle eşit şartlarda mücadele edecek.

    9. "madem yabancı alıyoruz, ismi olan birini alalım" mantığıyla yola çıkıp 32-33 yaşına gelmiş sönük yıldızlara para dökülmeyecek.

    bu kuralın varlığını savunanlar benim saydıklarımın yarısı kadar argüman ortaya koyabilirlerse beni ikna edebilirler.

    edit: nobet hatirlatti. bu kural kalkarsa, takimlarda "abi"lige kalkisan futbolcularin gozunun yasina bakilmadan gonerilmesi kolaylasacak, boylece teknik direktor yiyen yeniceri ocaklarinin onu kesilmis olacak.