hesabın var mı? giriş yap

  • cam sektöründe 10yılı devirmiş bir suser olarak madem denk geldim, minnacık teknik bilgi bırakayım dursun.

    aşağıdaki bilgiler sektör'ün duayeni namıyla meşhur cam doktoru tarafından kaleme alınmış ve yayımlanmıştır; şener bey'e sevgilerimle.

    "nikel sülfit parçacıkları;
    camın üretimi sırasında bu parçacıklar hammadde içinde bulunabilir 100-200mikron boyutunda çok küçüktürler.
    bu parçacıklar daha sonra camın ısınmasıyla genleşerek camın çatlamasına/kırılmasına neden olur.(temperli camda patlama)

    madem ısınınca genleşerek camı kırıyor, temperleme sırasında neden bir şey olmuyor?
    bu parçacıkların sıcak alfa fazı ve 380 derece altında soğuk beta fazı olarak 2 hali var. cam hammadde olarak üretilirken kontrollü soğuma nedeniyle beta fazına kolayca geçiyor.
    temperlemede ise ani soğuma nedeniyle beta fazına geçemeden camın içinde alfa fazında hapsoluyor ve zamanla beta fazına geçmeye çalışıyor bu işlemde genleşme %2-4 arasında olduğundan beta fazına geçişte cam içinde mikro çatlaklara neden oluyor, temperli camda çatlak barınamayacağından cam kırılıyor/patlıyor.

    bu nedenle; bu kırılma saatler/günler/haftalar/aylar hatta yıllar sürebiliyor ama mutlaka oluyor."

    duşakabin özelinde sık karşılaşılması sıcak su kullanımının ve ortamın ısısının açık alanlara göre daha çok/sık/ani olmasıdır.

    balkonlardaki küpeşte/katlanır vb. camlarda da güneş nedeniyle "durduğu yerde patladı" konusunun cevabı bu bilgide saklıdır.

  • zaman veya mekan hakkkında düşüncelere dalınca yaşanabilir.

    dinozorlar günümüzden 65 milyon yıl önce yaşamıştır. ancak yeryüzündeki ilk modern insana sorulsa o da aynı yanıtı verip 65 milyon yıl önce derdi. bütün insanlık tarihi boyunca bu rakamı değiştirecek kadar bile zaman geçmedi. topu topu 160 bin yıldır buralardayız insanlar olarak. dinozorlar bile 158 milyon yıl yaşamışlar dünyada. insan türünün o kadar yaşayacağından şüpheliyim çünkü çevreyle adaptasyonu sıfır. ve çevreye uyum sağlayamayan türler yok olmaya mahkumdur.

    mekan kısmına hiç girmiyorum. bu yeterli sanırım.

  • kızım henüz 4 yaşında, 1 yıl önce gittiğimiz tatilde kendi yaşıtı olan pınar isminde başka bir kız çocuğu ile kaynaştı. sonra ayrıldık geldik. bu geçen 1 yılda, her gün, her oyunda kızın adını sayıkladı. "pınar'ı çok özledim.", "baba sen pınar ol", "pınar'la tatile gidelim" gibi cümlelerle artık hem vicdani olarak, hem de bıktığım için pınar'ı, yani ailesini sosyal medyadan bulmaya karar verdim. 2-3 ay pınar'ın babasının verdiği bilgilerle adamı aradım ve bir facebook grubunda buldum. mesaj attım. bizi hatırladılar ve evlerine davet ettiler. evleri dediğim, ha şurası değil, bana 300 km uzakta. kızımı kırmamak için, hadi dedim gidelim. bir cumartesi yola çıktık. çok heyecanlıyız, kızım 1 yıldır özlediği pınar'la kavuşacak, acaba hatırlayacaklar mı? derken bizi kapıda karşıladılar, pınar gülerek defne'ye bakıyor. defne o sırada kucağımdaydı ve kulağıma yanaştı.

    - baba, pınar bu değil!

  • yaşam koçluğu, kişisel gelişim zırvaları, astroloji-enerji-fal-burç saçmalıkları başı çeker bu konuda.
    gerçi memlekette keriz çok haliyle keriz bol olunca da illa silkeleyecek uyanıklar çıkıyor ortaya. arz-talep meselesi.

  • referans eksikliği.digerleri fasa fiso.eğer biri kefil olursa eşşek olsan alınırsın.

    edit:keşke normal bir alım süreci yaşansa bende burada yapılması gerekenleri yazabilsem ama maalesef gerçekleri söylemek zorundayım.yazan arkadaşlarımın yapılması gerekenlerle ilgili söylediklerinin çoğu dogru ama onlar,normal insanların yaşadığı normal yerler için geçerli,bizim gibi işlerin amcayla dayıyla yürüdüğü ülkeler için, temenniden öteye gidemez.

  • temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığı bir hayatı makul gören halk.

    edit:daha kolay anlaşılması için, yakın zamanda batan ülkelerden yunanistan'da halk bizdeki mevcut durumdan daha iyi bir vaziyetteydi. demek ki halk iktidarın cebine müdahalesine izin vermedi.
    bizde yatak odamıza girmişler, evin her köşesini talan etmişler.
    kimi umutsuz şekilde kenara çekilmiş izliyor,
    kimi ses çıkarıyor, yargının keskin kılıcıyla tanışıyor.
    bir de stockholm sendromlu arkadaşlar var.
    evine yapılan baskını alkışlıyor.

  • belki de 30 milyon genç izliyor maçı. spiker böyle sadece aleyhimize yapılan hatalarda ağlıyor. diğer pozisyonlarda evet foul yaptık bile diyemiyor. sonra saçma sapan holigan gs fb muhabbeti yapan sıçtığı boktan bile utanmayan özür dilemeyen nesil yetişiyor.
    iki yüzlü maç anlatımı sadece benim mi midemi bulandırıyor.

  • 10,000 days albümünün ardından 13 yıl geçmesine rağmen kaldıkları yerden, çizgiyi hiç bozmayarak masterpiece denilebilecek bir albüm ortaya çıkarmışlar. adam jones'un özgün gitar riffleri, danny carey'in davul ve perküsyon partisyonları, justin chancellor'un kemik bassları ve soloları, ve maynard james keenan'ın depresif ve agresif vokalleri muhteşem bir uyum yakalamış. şarkıların çoğu kallavi uzunlukta olsa da bunu fark etmiş olup aralara minik nefes almalık parçalar yerleştirmişler (litanie contre la peur , legion ınoculant , chocolate chip trip ve albümün sonunda beklenmedik bir sürpriz olarak mockingbeat. benim için albümden öne çıkan parçalar pneuma(lateralus dönemini hatırlatan klasik bir tool parçası), culling voices(yavaş ve sakin başlayıp sonlara doğru sertliğini arttıran bir eser) ve 7empest (bu anlatılmaz iyisi mi dinleyin). 13 sene marine edildikten sonra ortaya böyle ince elenip sık dokunmuş bir masterpiece çıkınca insan "acaba bu iş buraya kadar mıydı?" diye düşünmüyor değil. ancak şu an için yapılması en makul olan umutsuzluğa kapılmayıp bu güzide albümün tadını çıkarmak

  • dakika 62:emre aşık kafası bandajlı olarak oyuna girer...
    dakika 66:emre aşık, altıpasta ıskaladığı bir top sonrası rakip forvetin kafasına tekme atarak pozisyonu savuşturur.

    bence maçın özeti budur.zira biliyorum ki jan koller 10 yıl sonra anılarında şöyle yazacaktır:

    "2-0 öndeydik,her şey istediğimiz gibiydi,çeyrek finale çok yakındık.
    fakat birden başı sarıklı adamlar üzerimize gelmeye başladı,hatta birisi arkadaşımın kafasına tekme attı.sonrasında ise inanılmaz bir şekilde maçı kaybettik..."

  • +65 yasağını dinlemeyenlere çatır çatır ceza kesen jandarma ekiplerini kameraya çekip sosyal lince yönelen bir adet lazolinin mutlu sonla buluşmasını içeren videodur

    hiç kimse kusura bakmasın devlet yasağı koymuş, uyarısını günlerdir yapıyor, sen elinde kamerayla sözde "hak" aramaya çalışırsan o karşındaki sessiz gözüken jandarma gerektiğinde genital bölgenden namlu ucuyla kan alır.