hesabın var mı? giriş yap

  • mali'de yaşayan batı afrikalı bir halktır. toplam nüfusun %4'ünü oluştururlar ve nijer-kongo dilini konuşurlar. geçimlerini yoğun olarak tarım ile sağlarlar ve avcılık yaparlar. ağaç ve deri işçilikleriyle ünlüdürler.

    *evlerini kerpiçten ve taştan yaparlar. dogon köyü

    *dinlerinde toprak kutsal sayılır ve din adamları, halk ile toprak arasında iyi bir ilişki sağlamakla yükümlüdürler.

    *mirasta erkek çocuğa öncelik tanınır; evlenen çiftler erkeğin ailesiyle birlikte yaşarlar.

    *çok eşlilik yasal olmakla birlikte, pek yaygın değildir.

    *kendilerine has özel bir dinleri vardır. yaratıcının uzayda yaşadığına ve insanları uygarlaştırmak için bu kabileyi vahiy yoluyla aydınlattığına inanılır. ayrıca dinlerinde bir çok mit ve efsane yer alır.

    *astroloji ve gökbilim hakkında çok gelişmişlerdir. bu bilgileri atalarından öğrendiklerini, atalarının da bu bilgileri uzaydan gelen bilgelerden öğrendiklerini söylerler.

    *sahip oldukları bilgileri sembollerle anlatmışlardır. bu sembollerinin temelinde nommo'lar diye adlandırılan ve dünyayı uygarlaştırmak için uzaydan geldiğine inanılan hem karada hem de suda yaşayabilen varlıklar yer alır.

    *bu halk eski zamanlardan beri mağara duvarlarına ve kayalıklara resim yaparlar. bu resimlerde genellikle insan, hayvan ve bitki figürlerine yer veriyorlar. resimlerinde kırmızı, beyaz ve siyah renkler kullanıyorlar. özellikle tahtadan maskeleri çok ünlüdür.

    *dinlerinde ataları kutsaldır ve ruhlarını kutsayıp, onurlandırmak için çeşitli ritüeller düzenlerler. bu törenlerden birinde ayaklarına bağladıkları uzun sopalar üzerinde dans ederler. bu danslar sırasında yüzlerine maske de takarlar.

  • türkiye'ye rasim ozan kütahyalı haydaaasını kazandırmış program.

    mavi kazak'ın fikrinden* hareketle sizler için muhteşem bir ürün yaptık.

    artık bundan sonra "alarmı duyamadım kalkamadım" bahaneniz olmayacak. bir değil, iki değil, üç değil, dört hiç değil, tam 50 adet haydaaa'yı içeren eserimizle artık dünyanın en güzel alarmına sahip olacak, sabahları sesin iticiliğinden dolayı kin ve nefret duysanız da sonra bize teşekkür edeceksiniz!

    50 hayda 1 şuku. evet yanlış duymadınız, yalnızca bir şuku karşılığında 50 hayda'ya sahip olabilirsiniz.

    büyroon:
    https://d.maxfile.ro/mxtjvxduzi.mp3

    ek: taraftar çıldırdı "başlatma lan şukuna dayanamıyoruz onu da yolla hemen yolla" diye bağırdı. yönetim olarak çok zor durumda kaldık ve uzun toplantılar sonucunda, türk halkına huzurlarınızda hayda vol 2.'yi sunar, artık hangisini daha iğrenç ve itici bulursanız onu kullanmanızı tavsiye eder, bol alarmlı sabahlar diler, şukularınızı rica ederiz. haydi hayırlı sabahlar.*

    büyroon ikinci haydaaa:

    https://d.maxfile.ro/fqazyngclm.mp3

    edit: turk muhendis'in uyarısı üzerine linkler yenilendi.

  • adam belki 650 milyon dolar bulup, 50 milyonunu hacıladı ağalar, hemen salak yaftasını yapıştırmayın. kolombiyalı la o, kayserilinin aklına geleni akıl edemez mi sanıyonuz.

  • mizmizlanarak ve hayatinizdan sikayet ederek hicbir seyi degistiremezsiniz.
    hepimizin korkulari kadar hareket alani var. ve cesaret edemeyecegimizi dusundugunuz seyleri yapmadan gecirdigimiz her gun, cesaret ettikten sonra kayip bir zaman parcasi gibi gorunse de, aslinda bir butunun parcasi.
    yani pismanlik diye bir sey yok esasen.
    siz isterseniz olur, olmuyorsa; yeterince istemiyorsunuzdur aslinda.
    birinin veya bir seyin sizi gelip kurtarmasini bekliyorsaniz; o is yaş.
    kendinizden baska careniz yok...

  • erkek bir bireyin sütyen takmamasıyla ilgili şakası da geldiyse bu akım misyonunu tamamlamış demektir.

    artarak devam etmesini umduğum bütün dünyaya yayılmasını dilediğim moda.

  • depresif değilim, evlatlık da değilim, çok romantik de sayılmam. ama kapalı hava ve yağmur bana serinlik, güzel kokular, sessizlik, temizlik, derin ve sağlıklı uykuyu çağrıştırırken sıcak hava ter kokusu, sivrisinek ve bilumum haşerat, derinleşemeyen terli uykular, miskinlik çağrıştırıyor.

  • bununla seyahat etmek her babayiğitin harcı değil; bugün bunu birkez daha gördüm. bence bir insan metrobüse binerken ne kadar ayakta kalabiliyorsa, hayatta da ancak o kadar ayakta kalabilir; limit nokta bu.

    gündelik hayatta olduğu gibi burada da rakiplerini alt etmenin türlü türlü yolları var. mesela kapıyı tutturabilmek çok önemli. ilk duraktan biniliyorsa, oturarak gitmenin en önemli kuralı bunu başarabilmek. zaten diğer duraklardan biniyorsan, oturarak gitmeye değil de binebilmeye odaklanman lazım.

    bulunduğun mevkiyi iyi savunacaksın. o nasıl bir psikolojiyse, nasıl bir gözü dönmüşlükse artık; çevrendeki azılı kalabalık metrobüsün kapısının açıldığı ve nefeslerin tutulduğu, saniyelerin yıllar sürdüğü, heyecanın doruk noktasına ulaştığı o bölümde babasını bile tanımadığından, senin üzerine basıp geçmesi işten bile değil. kendisi metrobüse binip de çocuğu kapıda kalan ve binemediği için ağlayan ne insanlar gördüm. adam çocuğunu bile takmıyor lan?

    bir de messi'ye durdurulamaz derler. 1 sene metrobüsle seyahat etmiş, bu konuda deneyimli 2 adam bul, messi'ye sahada nefes aldırırlarsa adımı değiştiririm. o nasıl pozisyon korumaktır arkadaş?

  • yavru tavşan yuvasından ilk kez ayrılır ve ormanda dolaşmaya başlar. karşılaştığı ilk hayvana kendini tanıtır:

    "merhaba kardeş ben tavşan, sen kimsin?"

    karşısındaki hayvan:
    "ben de katır der"
    tavşanın kafası karışır: "nasıl yani?" der.

    katır:
    "benim annem eşşek, babam da at; onlar birlikte olmuşlar sonra ben doğmuşum" der.
    tavşan yoluna devam eder. karşılaştığı başka bir hayvana kendini tanıtır:

    "merhaba kardeş, ben tavşan, sen kimsin?

    hayvan:
    "ben kurt köpeğiyim" der. tavşan yine şaşırır: "nasıl yani?" der.

    kurt köpeği:
    "benim annem kopek, babam da kurt; onlar birlikte olmuşlar sonra ben doğmuşum" der.

    tavşan yoluna devam ederken yavaş yavaş aklından bu bilgileri geçirir ve işlerin nasıl olduğunu anlamaya başlar. karşılaştığı başka bir hayvana kendini tanıtır

    "merhaba kardeş ben tavşan, sen kimsin?"

    hayvan:
    "ben devekuşu" der.

    tavşan afallar:

    si..tir git len

  • bir diktatörün iktidarını koruyabilmesi için kendi devletleri tarafından öldürülmeleri planlanan askerlerdir. kim bilir aileleri nasıl bir şok geçiriyordur şu anda. hükümet kendi elleriyle, vatanını korumak için hizmet ettiğini düşünen gencecik insanları öldürüp, sonra da "vatan sağ olsun" gibi tarihin en riyakar cümlelerinden birini kuracaktı.