ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ruffles'ın 23 nisan reklamı
-
ne güzel söylemiş.
<<güzel olan tasolar değildi belki de, oyun oynamak, arkadaşlarla birlikte olmaktı, yoksa aynı taso işte, şimdi de var>>
ruffles bey, üzüyorsunuz.
marsel ilhan'ın tenisten 1.290.645 dolar kazanması
-
"canlıdan rakibe basıyo heralde" yorumu yarım yarım yarmıştır *
edit: (bkz: oğuzcan'ın sesine kulak ver)
vahdettin'e hain diyenler yargılanacak
-
üstteki arkadaşa harfiyen katılıyorum.. memleket ateş çemberine dönmüşken sikinin keyfine 17-18 yaşında kızı(kendisinden 40 küsür yaş küçük hemde) 4. evliliği yapmak üzere nikahlamak bildiğin hainliktir.. daha bundan öte de yazılacak çok şey var ama gerek yok.
bir arkadaşın düzeltmesiyle ekliyorum nikahın kıyıldığı günlerde sakarya savaşı devam ediyormuş..
tekrar düzeltiyorum. 5. evliliğiymiş.. uyaran arkadaşlara teşekkürler
bu arabayla sülaleni kölem yaparım diyen doktor
-
edit: yönetim uyuma (bkz: #143428820)
kız direkt konuşmadan engelleyebilirdi.
"nasıl ödeyeceksin?" diye soru sorulmuş, uzatmanın anlamı yok.
biri para ve statüsü ile hava atmaya çalışan diğeri ise parayı beğenmediği için ifşa eden taraf.
(bkz: 10 bin euro para mı lan)
hülya avşar'ın 31 yıllık sanat hayatı
-
hülya avşar'ın hiç şüphesi olmayan hayattır. tek bilinen filmi berlin in berlin olan ve 1 albüm mü ne çıkarmış olan bir insanın sanat hayatıdır.
http://m.radikal.com.tr/…ezlikten_geliyorum-1251970
bu sanat ise, türkan şoray'ınki, adile naşit'inki, kemal sunal'ınki, ruhi su
'yunki, ahmet kaya'nınki, cem karaca'nınki, erkan oğur'unki nedir?
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: geceleri yatak altindan gel gel diye ses duyuyorum
-değnekçi mi besliyon lan yatağın altında.
başbakanın 1 yıldır alamadığı 500 bin tl alacağı
-
benim içime dert olmuş alacaktır. 1 mart 2010 tarihindeki malvarlığı açıklamasında görülen ve 16 haziran 2011 tarihindeki malvarlığı açıklamasında yerini aynen koruyan alacaktır.
arkadaşım kimsin sen? sen kimsin ki başbakandan borç alıp 1 yıl boyunca ödemiyorsun? bak bu daha 2011 rakamı, yıl 2012 oldu belki hala ödemedin. başbakanın bankada 3 milyon 390 bin 384 tl'si, 25 bin euro'su, 199 bin 867 doları olabilir, parası var diye niye borcun üstüne yatıyorsun arkadaşım. neden bu halk çocuğunun parasını vermiyorsun? belki kendisi 4 milyona bir şeyler alacak ama 3 milyon 400 bin lirası olduğu için alamıyor? efendiliğinden alacağını da isteyemiyor, bunları düşünüyor musun hiç?
bak arkadaşım, başbakan güzel bir insan, tutmuş sana 500 bin lira borç vermiş, tamam güzel kullanmışsın, işini görmüşsün ama yeter, yıl olmuş ver artık borcunu. hiç mi utanmıyorsun bu gariban dostu, halk çocuğu başbakanın parasının üzerine yatmaya? biliyorum o söyleyemiyor sana ama ben buradan sesleniyorum, versene olm artık şu borcunu!
vedat ozan ile ufkun 2 katı birinci bölüm
-
pena (video kanalı)’nın yeni konseptinin ilk bölümünde kokular dünyasına miskin hikayesiyle adım atarken josephine ve napolyon’un aşkından osmanlı mutfağına şaşırtıcı ve keyifli bir yolculuğa çıkıyorsunuz. vedat ozan ile ufkun 2 katı yayında!
videoyu izlemek için: https://youtu.be/whscxxagxa4
beylik ve klişeleşmiş lafların ingilizceleri
uzaylıların dünyalılarla iletişim kurmaması
-
suskunluklarının asaletlerinden dolayı olmasındandır.
175 bin liranın aylık 2 bin lira faiz getirmesi
-
bir asgari ücretlinin değerinin 175 bin liradan az olduğunu gösteriyor.
yazarlara türkiye'den umudunu kestiren olay
-
aslında bir süreç var. 17-25 aralık'ta rezillikleri çıktı, açık açık "ne istediniz de vermedik, kandırıldık" dediler ve ihanetin itirafını ettiler. ama buna rağmen sürekli aynı kafada devam eden birileri tarafından destek almaya devam ettiler. böyle bir olay normal bir ülkede olsa o gün iktidarda kim varsa devam edemeyip orada biterdi. tabi zaman geçtikçe soma oldu, çözüm süreci oldu tek adam referandumu oldu... en son 24 haziran 2018'de toplum endüstri yerine keki seçti ya, cumhuriyet yerine siyasal islam otokrasisini seçti ya işte o zaman iyice anlaşıldı ki bu toplum umutsuz vaka. kendisini yapılan proleterya muamelesini sorgulamayıp çoluğuna çocuğuna bakacak parası olmadığı halde hala "ben onun g*tünün kılıyım" diye gezen insan basitliğini gördük ya işte orada ülkecek kaybettik aslında. bu tarihten sonra çöküntüler ve rezaletler devam etti tabi ama her seferinde daha az şaşırır olduk. rezillik bizim yaşantımızın normal bir kavramı haline geldi.