ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
nusret'e rakip olan çılgın polis
-
(bkz: emniy-et)
togg'a isteyen herkes ulaşabilecek
-
5 litrelik ayçiçek yağına herkesin ulaşamadığı ülkede söylenmiştir.
beşiktaş
-
doğma büyüme ankaralıyım. istanbul'a yerleşeli beş yıl bitti geçen hafta. daha eve elektrik bağlatmadan gittim kombine aldım. işten güçten sezonda 2-3 maça gidebilsem bile stad yıkılana kadar da her sezon aldım. inönü'den hatıra kalan kombine kolduğum da evin balkonunda duruyor hala. beşiktaş dergisine de aboneyim, hem de iki tane. kart1903 de almıştım, arada kulüpten arıyorlar, saat al havlu al kahve fincanı al ıvır al diye, hiçbirini geri çevirmedim.
yirmi yıllık iki üye onaylı üyelik formumu kulübe vereli aylar yıllar geçti, hala bir dönüş yok ama. neyi beklettiklerini bir söyleseler de; kendimi bildim bileli hayatımın bir parçası olan bu kulübe niye üye olamadığımı, benim sevdamın kimin keyfiyetine bağlı kaldığını öğrensem.
başka sözüm yok hakim bey.
sadece bir telefon değil senin hayatın
-
- fotoğraf çekeriz, 31 çekeriz, ulan sular kesik keşke yapmasaydık deriz
yıllar sonra edit: arkadaş başlık nedir, ben neyi anlatmak istemişim hiçbir fikrim yok kusura bakma.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"adam 800 liralık gözlüğü uzatıyor diyor ki size çok yakışır. ulan ben kimim de o bana yakışacak esas ben ona yakışırım."
bitti diyen kıza sen bilirsin diyen erkek
-
en son böyle biten bir ilişkimde,
her bitti denildiğinde toparlamak için uğraşıyordum.
ok dedim,
kız tarafı tabi böyle bir hareket beklemiyordu benden,
aylarca konuşmadım, o koştu bu sefer. ama bitmişti artık.
o bitiremedi.
seneler geçmişti yine de biteremedi.
ama ben o gün bitirdim.
şakaya gelmez bu işler, kızlar.
sakız çiğner gibi yaşamayın aşkınızı.
yemeksepeti.com
-
kesinlikle uzak durulması gereken site/uygulama. 4 haziran'da profilimden bana ait olmayan 4 sipariş verilmiş. bunların 3'ü kuponla alınmış görünüyor, ancak bedelleri kredi kartımdan çekilmiş. sonuncusu normal sipariş ve 117 tl. bu siparişler için adreslerime 3'ü çorlu'da biri ataşehir'de olmak üzere 4 farklı adres eklenmiş. bir kısmında uydurma olduğu çok net olan 3131313131 şeklinde bir telefon numarası girilmiş. adreslerden iki tanesinde "binanın önündeyim" şeklinde açıklama var. fark ettiğimde büyük bir çaba göstererek müşteri hizmetlerine bağlandım, özetle mail atın dediler. attığım maile geri dönüş yapılmadı, bir kaç taciz mailinden sonra zahmet edip cevap verdiler. hesabımı kapatmaları 1 hafta sürdü. siparişlerin bedelleri için ise "biz bir şey yapamayız, bankanızla görüşün." dediler. böyle bir firma yemek sepeti.
edit: bankaya yaptığım harcama itirazı sonucu hepsinin bedelini iade ettiler.
aşık olmadığıyla evli ve sevmediği işi yapan insan
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
evde makarna yapılır. bol salçalı.
eh yoğurt yok.
anne lavabo altındaki boşluktan coca cola 1 litrelik şişelerini aldırır bakkala gönderir. şişeleri satar yoğurt alırsınız.
bir tencere makarna ve yanında yoğurt ile doyarsınız. babanız akşam "aaa eve para bırakmamış mıyım" der. (o da biliyordur bırakmadığını) maaşı ilk aldığı gün eve saralle gelir ve 2-3 gün olmadan su bardağı sayınız bir adet artar.
edit: imla.
hepsiburada'da 1 tl'ye satılan bilgisayar
-
donanimhaber'de hakkinda yapilan yorumla gozumden yas getirtmis bilgisayar:
--- spoiler ---
"beyler ciddi anlamda bu durumdan haz alıyorum sipariş iptal olcakmı diye siteye girdiğim an kalp atış hızım artıyor damarlarımdaki kan akışını hissedebiliyorum yoğun bir adrenalin salgılıyorum beni zevke getiyor. bilgisayar umurumda değil siz mezarcı arkadaşlarımla bu anı yaşamak önemli :d"
--- spoiler ---
wolfgang amadeus mozart
-
sanırım yaklaşık dört yaşlarında, bir gün kiliseye gider. çok güzel bir ilahi çalmaktadır.* mozart kilisedeki din görevlisine bu ilahinin notalarını istediğini söyler. kilise görevlisi veremeyeceğini, böyle bir şey yapamayacağını söyleyerek mozart'ı tersler. bunun üzerine mozart, ''peki aynı eseri bir daha ne zamn dinleyebilirim,'' diye sorar. papaz, ekşi bir yüz ifadesiyle ''önümüzdeki sene, bu gün...'' der. seneye aynı gün mozart elinde kağıt kalmle ilahiyi dinlemek için gelir... * * ilahi nihayet çalmaktadır... bittikten sonra din görevlisinin yanına gelir ve ''alın size ilahinin notaları'' der. çalan ilahinin notalarını gören din görevlisi şaşkınlık içinde bakakalır.
gezen tavuk yumurtası
-
marketten bu isim altında yumurta alıp iki katı ücret vermek bildiğiniz saflıktır.
çok kısa geçeyim:
gezen tavuk nerelerde geziyor?
-gezen tavuk düşündüğünüz gibi çayırlarda hoplayıp koşturmuyor. hepsi kafes içerisinde.
kafes ne kadar büyük olmak zorunda?
kafes içerisinde tavuğun sosyalleşebilmesi için gerekli kılınan alan standardı avrupada 6m2, ülkemizde ise 4m2'dir.
işletmeler bunu sağlamıyor mu?
-ülkemizde tavukların refahı için bu alanı sağlayan işletme neredeyse yoktur. var olanlar da küçük ölçeklidir.
üç harfli marketlerden üzerinde böyle yazılmış tavuk yumurtalarını nasıl alıyoruz o zaman?
-işletme 1000 tavuk için 4 metrekare alanı sağladıktan sonra ruhsata başvuruyor, ruhsatı aldıktan sonra aynı kafesin içerisinde 2000 adet daha iteliyor.
diğer tavuklardan farkı kalmıyor o zaman?
evet, zaten gerekli alanı sağlasa da ucuza aldığın yumurtayı çıkaran tavuklarla aynı yemi yiyor.
peki bizim marketlerden aldığımız yumurtalar büyük firmalara ait. onlarda işler böyle değildir herhalde?
+hangi firma? çoğu üretip yaptığından daha fazlasını pazardan toplar. örnek vermek gerekirse bilmem ne oğlu yumurtaları günde 3.5 milyon yumurta satar ama üretim kapasitesi 600 bin adettir. aradaki farkı dışarıdan tedarik edip markası basıp satar.
kaliteli yumurtayı nerden bulacağız?
+evinin önünde tavuk besleyenlerden alabilirsiniz ama diğer türlü çok da kasmaya gerek yok. ülkede günlük yumurta tüketimi 85-90 milyon adettir. durum bundan ibarettir.
sezen aksu şarkılarında geçen acımasız sözler
-
"ben başka yastıktayım
sen ele kuşak çözdün"
(bkz: helal ettim)
-----
"şu hayat kavgasında toz duman sürüklendim
nerdesin suna boylum, gözlerinde sevdam kaldı
öyle bir yaşamak ki kendimi zor büyüttüm
ayrılık vurgunda belli etmedim ama ciğerim yandı "
(bkz: hükümsüz)