ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık:
kız içine dalgıç elbisesi giymiş soyamıyorum
1. beyler tam sıyırdım üstündekini aq içinde her tarafı çıtçıtlı bişey var. ne ayak ?
(hamsterm, 29.06.2010 04:33)
2. bilardo eldivenidir lan o uğraş biraz çıkartırsın..
(tasak kokusu, 29.06.2010 04:34)
gıda fiyatlarının çıldırması
-
normaldir. uyarmışlardı her şey 3'e katlanacak diye. bunu halk istedi.
(bkz: başkanlık sisteminde neyiniz varsa 3'e katlanacak)
gizlice görüntüleri çekilip para istenen kız
-
ahlak bekçileri gelmeden önce yazayım.
önce direkt savcılığa yanında güvendiğin bir avukat (mümkünse feminist bir kadın) ile git.
siteye mesaj at ve dava açacağını söyle. ve davanı da aç ciddi ciddi.
pezevenklere yer sağlamanın bedelini ödesin ibneler.
ondan sonra o bilgim yok diyen ibneye de ayrı bir dava aç.
çok genişlemeden sadece savcılık ve bir avukat ile yaptıkları şantajları bir taraflarına sokarsın onların.
korkma. ciddiyim korkma.
burada gelip sana ahlak dersi verecek ibneler geceleri o sitelerde ezik ezik gezen piçler. kim kime ahlak dersi verecekmiş herkes kendine baksın.
dediğim gibi çok duyurmadan ve korkmadan savcıya git.
edit: ülkemizde görme engelli insanlarımız için rehber köpek uygulaması için lütfen destek olalım.
burak yılmaz
-
gol sonrasi sevinci cok itici. evet. deplasmanda rakibi susturuyor ve ronaldo'nun hareketini aynen kopyaliyor.
gozlerimiz 4-5 gol gerideyken deplasmanda gol atip rakibe sus isareti yapan pembe yanakli kezban tuncay sanli'yi ariyor.
yazlığa gelen almancı aile
-
umumiyetle gürültü konusunda ihtisas yapmıştır. diyalogların anlaşılmazlığı bu gürültüye ayrı bir boyut, ayrı bir dehşet katar. işte diyelim uyuyorsunuz böyle bir beybi gibi. aniden bir ses...
alamancı çocuk: "anniiiiiiiiiiiii, annniiiiiiiiiii............. das izt manşıtın du zayniyn.... anniiii...... annnii diyom ya...annniiii..."
alamancı anne: "ne diyon?"
alamancı çocuk: "münşenden aldığım beyaz reyboklarımla havluyu at..."
allah allah... kardeşim bana ne, neyi nereden aldın, kaça aldın... zaten konuşmadan anladığım tek şey "anniii", "reybok", "münşen" (anne, reebok, münih).
bir de bu ailenin çocukları genelde kuzenleriyle falan geldikleri için grup halinde gezerler. havuzda türlü atraksiyonlar yaparlar. türk bayrağı kolyeli dev bir oğlan kuzeni olan kızı boğmaya çalışır, kendinden küçükleri kolundan tutup havuza atar, çivileme dalar vs vs. bu arada diyalog da "ya serkan... bak yapma diyom ha... şundiwın zu bi..." bilmem ne şeklindedir. su sıçratırlar hep.
hepsi böyle değildir mutlaka ama ne bileyim bana denk gelen hep böylesi olmuştur. sırf böyle insanlar yüzünden ismail yk gibi bir dünya starına karşı bile mesafeliyim bugün.
(bkz: yoksa ben zurna mıyım he)
pişman olmak istemeyenlere tavsiyeler
-
yalnız kalmaktan korkmayın.
midenizi bulandıranların hissettirdiğinden daha kötü hissetmeyeceksiniz.
12 aralık 2022 ismailağa cemaati açıklaması
-
suç bunlarda değil, bunların büyümesine izin veren hükümettedir. yapılan çocuk istismarını başka bir grup yapsaydı hükümet en sert demeçleri vermekten çekinmezdi. adamlar yaptıkları açıklamayla eleştirenleri suçlu ilan etmişler. hem suçlu hem güçlüler. yazık oluyor bu ülkeye, bunlara gereken cezayı verecek devlet istiyoruz.
apple tesislerinde windows kullanılıyor olması
dexter'dan akılda kalanlar
-
jeneriktir. o protein ağırlıklı kahvaltı hazırlayıp afiyetle yemesi olsun, kıyafetleri giyişi ve tabii botun ipini çekişi olsun hep özendim ben o görüntülere. adam ne güzel vaktinde kalkmış zıpçık gibi hazır vaziyette çıkıyor evinden.
çoğu sabah, bazen akşamdan kalma uykuyu alamamış halde kalkıp kahvaltı etmeden sürünerek işe gittiğim için mi bu kadar bağlandım o sahnelere bilemiyorum. bir de müziği var tabi, dım dım dı dım dı dım dım dili lili lili liiiiiiiiiiimm...
otomobillerdeki radyo anteni saçmalığı
-
bi donem tum ford sahiplerini hirsiz yapmisti.
ya arkadas resmen zincirleme hirsizlik dalgasiydi bu. ipnenin biri zamaninda nasi kaybettiyse anteni kaybetmis. sonra gidip baska bi forddan calmis. o anteni calinan da baska forddan caliyor. o oburunden o oburunden çala çala bitmeyen bi döngü oluyor. arada biri gidip yedek parcacidan alsa zincir kirilcak ama olmuyor. tum turkiyeyi ebe misali dönen toplu ve sirali bi hirsizlik akimi.
neyseki yeni modellerde kaldirdi ford da sanirim bu sacmaligi.
karizmatik cevaplar
-
metrobüs-zincirlikuyu
-ablacım sıraya geçsen ayıp etmesen.
+ne sırası yaa?
-medeniyet sırası...
nitekim kadın utandı ve kalabalığa karıştı bu laftan sonra cuk diye ses getirdim.
kedilerin gerçek amacı
-
kediler, kendilerini evcilleştirmeyi başarabilmiş tek türdür.
kediler kendilerini insanlara dayattı ve bize neredeyse hiç yararlı bir hizmet sunmamakla birlikte, dünyadaki en popüler evcil hayvan oldu.
onlar çöl yaratıkları olarak doğdular. ama şuan dünyadaki her çevrede, ormanlardan bataklıklara, dağlardan şehirlere kadar her yerde yaşıyor ve gelişiyorlar. birçok avcı hayvan, sınırlı bir av türüne odaklanarak uzmanlaşırken, kediler binlerce farklı hayvan türünden yemekten mutlu olurlar.
bir kedinin vücudunun her bir parçası öldürmek için optimize edilmiştir.
o kadar iyi avcılardır ki; birkaç türün soyunun tükenmesine neden olmuşlardır. hayatım boyunca sahip olduğum kendi kedilerim, güvercinlerden jöle yılanlarına, tavşanlardan sıçanlara kadar her şeyi öldürdü.
bildiğim bir kedi (bir aile arkadaşına ait olan), tam bir yetişkin rakun öldürdü (bu süreçte bir gözünü kaybetti). başka bir kedi peçeli baykuş öldürdü.
kedilerin geri çekilebilen pençeleri vardır, bu sayede ayakları üzerine düşme, ayakları üzerinde kusursuz denge kurma, mükemmel işitme, binoküler görme, yapabildiğimizden çok daha iyi far'açıklıgı tapetum lucidum (gece görmelerini sağlayan, karanlıkta yeşil renkte parlayan ve retinanın önünde yer alan bir tabaka), esnemeye yatkın dişler.
bu hayvanlar çekiciliğiyle, başka hiç bir hayvanın yapamadığı bir şey başardı --insanları köleleştirmek.
evcilleşmeyi başardılar ve insanlığı, kendi türlerini dünyaya yaymak için kullandılar. antarktika'nın yanı sıra şimdi her kıtada bulunurlar.
kediler ve insanların en az 9.500 yıl öncesine ait bir ilişki vardır.
o zamanlar, diğer evcilleştirilmiş hayvanlardan çok az değişti. evcil hayvan olarak tutulan hayvanların çoğu yaban hayatında işe yaramazken, kediler kendilerini buldukları her yerde büyümüş ve çoğalmışlardır.
insanlar ve yırtıcıların genellikle düşmanca bir ilişkisi vardır. insanlık avcı popülasyonları üzerinde zararlı etkilere sahip olma eğilimindedir ama kedilerle değil. dünyada muhtemelen yaklaşık bir milyar var. benzer büyüklükte bir başka yırtıcı, bu sayılara ulaşamaz hatta yakınına bile gelemez.
kısacası kediler, insanlara hiçbir katkı sağlamadıkları halde bu ilişkiden yararlanan, son derece uyarlanabilir hyperpredatorlerdir ve bu ilişkiyi, kendilerini tarihin tartışmasız en iyi yırtıcı avcıları haline getirmek için bir sıçrama tahtası olarak kullanmışlardır.
kafasında ne tilkiler dönüyor şu an.