ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
herkese bir kere nick değiştirme hakkı verilsin
-
şahsen ben gözaltına alınacağım korkusuyla 2 aydır doğru düzgün entry giremiyorum . savcı karşısına alıp "5 sene önce neyi biliyordun da bu nickin aldın?" diye sorsa verecek tek bir cevabım yok. bitsin artık bu çile. yeni nickim de hazır. hakimiyet milletindir. ;)
140journos'un esenler otogarı videosu
-
"yaşayandan çok yaşamayan vardır burada.."
esenler otogarını betimlemek isterken ülkenin özetini geçmiş.
volkan demirel
-
yanlışlıkla kendisini evine aldırmış milli kaleci.
(bkz: volkan demirel'in kendisini evine aldırması)
leyla ile mecnun
acayip samimi ve dobra röportaj veren sivaslı kız
-
abi resmen rahatlıyorsun videoyu izleyince. kalmıyor dert tasa. dans edesin geliyor. dırım dırım.
edit: instagramına bir bakayım dedim. 181 takipçisi vardı. sekmelerde kalmış. sayfayı yeniledim 800 olmuş. sanırım yeni bir fenomen doğuyor.
edit2: an itibariyle instagram'da fan hesapları açılmaya başlanmıştır.
edit3: instagram hesabı soranlar için link
muhteşem yüzyıl
-
şehzade mustafa'nın oğlu şehzade mehmet'in idamını gösterirlerse yarın hürrem ile kanuni'nin mezarlarına nasıl akınlar olur merak ediyorum.
çok biliyorum notu: bir rivayete göre şehzade mehmet'i boğmak üzere görevlendirilen cellat yapamamış ve bayılmış. başka bir cellat boğmak üzere gelmiş ve boğmuş.
bu nasıl bir şey lan ? 7 yaşında sadece 7 ya.
tabi zamanı gelince beyazıd'ın 2 yaşındaki oğlunu da boğdurmuş.
inanın aklım almıyor, neyin savaşıymış bu?
devleti baki kılmanın mı? selim tahta gelince baya baki kalmış devlet helal, güzel kafalar..
şevket çoruh
-
adam maddi manevi kendini tiyatroya adamış, muhalifliğini korkmadan sergileyebiliyor ve halkın büyük bir kısmı tarafından seviliyorken kavuğu hak etmediğini düşünmek haksızlık olur.
tiyatronun yeni kavuklusuna merhaba diyoruz.
bonus: kavuğun münir özkul’dan ferhan şensoy’a geçişi ve sonrasında yaşananlar izlemenizi tavsiye ederim.
elidor miss turkey 2014
-
finalist belirleme kıstasının ''verse skmez misin olm'' olduğunu düşünüyorum.
ahmet kural'ın tüm kadınlardan özür dilemesi
-
' o gece, benimle paylaştığı şeyleri itidalli bir şekilde karşılayabilmeliydim. herkesin ayıbı kendine diye düşünmeliydim.'
cümlesinin altında yatan anlamı merak edenler?
portrait of a lady on fire
-
orpheus'un hikayesi, çözülemeyen bir gizemdi şimdiye kadar... sevdiği kadını ölümün karanlığından kurtarmak ve onunla tekrar birlikte olabilmek için, hades’i ikna etmişken, yeryüzüne çıkmalarına belki birkaç adım kala, dönüp eurydike’ye bakmasının sebebini hep merak ettim. kendi hayatını hiçe sayarak sevdiğini geri almaya gittikten, karanlıklara indikten, ölümün kapısına dayandıktan ve başardıktan sonra, nasıl oldu da o son bakışı atabildi, anlayamadım. o karanlıklardan, ikisinin de artık eskisi gibi çıkamayacaklarını mı düşünmüştü yoksa? korkusu aşkına yenik mi düşmüştü? veya hep söylendiği gibi, hades’in kendisine bir oyun yaptığından mı şüphelenmişti? neden sevgilisini kaybedeceğini bile bile dönüp bakmıştı ona? neden?
ama artık neden olduğunun cevabını biliyorum: eurydike, orpheus’a “arkanı dön, bana bak” dedi... evet, orpheus’un bakmasını o istedi. orpheus'un merak içinde kıvrandığını bilen eurydike, belki hem onun korkularının farkında olan hem de aynı korkuları yaşayan eurydike, ona ve kendisine yardım etti ve “bana bak” diye fısıldadı. orpheus da dönüp sevgilisine baktı, eurydike karanlıklar içinde kaybolurken, o hala ona bakıyordu. sonsuza dek mutlu yaşamadılar belki, ama birbirlerine son kez bakarak vedalaştılar. ve hikaye öyle güzel tamamlandı ki böylece. eylemin bütün yükünü orpheus’un omuzlarına yüklemekten, sadece ona odaklanmaktan, eurydike’yi etkisiz bırakmaktan, kurtardı beni. hafifledim.
çünkü ne var biliyor musunuz? bakanın olduğu yerde bakılan, izleyenin olduğu yerde izlenen de var. senin ona baktığın yerden, sana bakan biri var, senin onu izlediğin yerden seni izleyen biri... içiçe geçen ve kimsenin ne sadece “izleyen”, ne de sadece “izlenen” olamayacağı bu eylemlerde, çok güzel bir işteşlik var: çok güzel “son bakış”lar ve çok güzel vedalaşmalar... var da var.
orpheus ve eurydike’nin hikayesini tamamlamak için aradığım cevabı bana veren bu film de izlenmeyi fazlasıyla hakediyor. umarım arkanızı dönüp, ona bakarsınız...
michael rockefeller'i yamyamların yemesi
-
küresel yamyamlığın yerel yamyamlık karşısındaki bu yenilgisi gözlerimi yaşartmıştır. yaşasın küçük esnaf!