hesabın var mı? giriş yap

  • deniz suyunun izotonik olduğunu sanan bir profesör. halbuki deniz suyunun hipertonik olduğu tıp fakültesini bırak, ortaokulda öğretilen bir bilgi. mesleği itibarsızlaştıran oytun'a, karatay'a alıştık ama artık her yerden yeni bir bilgisiz çıkıveriyor.
    muhtemelen izotonik deniz suyu diye satılan burun spreylerinin, deniz suyuna saf su eklenerek izotonik yapıldığından haberi olmadığı için denizdeki suyu da izotonik sanıyor.

  • hayatı boyunca yaşantısının bir yerinde oyun konsolları hep olmuş bir ''player'' olarak konsollarla ilgili ne zamandır kişisel bir değerlendirme yazısı yazmak istiyordum,kısmet bugüne oldu.

    bir 90'lar çocuğu olarak oyun konsollarıyla gerçek anlamda 1997 ilkbaharında tanıştım.ilk konsolum nes orjinli micro genius'tu.dönemin kartuşlu konsol pazarı atari,asahi ve game star'la birlikte bu marka'nın elindeydi.bugün x-box 360 oyunları ps3 oyunları gibi fiziksel olarak aynı ama makina'ya göre değişen cd sistemi o zamanlar yoktu,yani ister asahi olsun ister bir başka marka aynı altyapıya sahip tüm kasetler* saydığım bu konsollarda çalışıyordu.daha önceki yıllarda amigam olmadı ama ne olduğunu biliyorum ve az da olsa oynadım.bugünse kaçırdığım konsolları bir şekilde emulatorlerle telafi edip zaman zaman nostaljik oyunlara zaman ayırıyorum.mame32'yi retro oyun meraklılarına öneririm.

    2000'li yılların başlarında micro genius'umla vedalaştım.onu satıp 16 bit deneyimine kavuştuğum genesis alt yapılı sega mega drive 2 satın aldım.bilgisayar'da klavye ile oyun oynama fikri cazip gelmiyordu,konsol çok daha çekiciydi benim için.playstation alacak kadar zengin de değildik,playstation ihtiyacımı atari salonlarından giderirdim.metal slug,tekken,doom tarzı oyunları oynamak için atari salonları uğrak mekanlarımdı.ben sega satın alırken bir çok yaşıtım bilgisayar'da fifa oynuyordu ama hiç gereksinimini duymadım ve uzun yıllar bilgisayar sahibi olmak da istemedim.hal böyleyken sega canavar gibiydi benim için.mortal kombat'ın tüm serisi - 1-2-3 ve 3 ultimate - arcade kategorsinde efsaneydi.1-2 yılımı bu oyun için verdim desem yanlış olmaz.yine yaşıtlarım bilgisayar'da fifa oynarken international superstar soccer'ın lezzetinden maalesef haberleri bile olmadı.bu oyun konami'nin yaptığı en iyi futbol oyunlarından biriydi ve yeri bende hala ayrıdır.zamanı'nın çok ötesinde bir oyundu,bir devam oyunudur ve bugünkü pes serisi'nin de bizzat babası'dır.bunların dışında sega sonic serisi başta punisher,vectormen 2,doom troopers,sunset riders,streets of rage serisi gibi bir çok efsane oyunla 1988'de piyasaya çıkmış bir konsol olmasına rağmen uzun yıllar ayakta kaldı desem yanlış olmaz tabi sony playstation'ı piyasaya çıkardıktan sonra satışları doğal olarak düştü ama mega drive 2 sega'nın en çok satış yapan ve en başarlı konsolu olmuştur.aynı şirket 94 yılında sega satürn adında bir konsol çıkarmıştı ve 2000 yılına kadar oyun da çıkartıldı ama playstation'un karşında duramayarak zamanla kayboldu,dünya genelinde 17 miyon'luk bir satış rakamına da sahiptir.bahsetmeden geçmek istemem yine 90'lar da nintendo 64'de oyun piyasasında sağlam olmasa da bir yere sahipti açıkcası türkiye'de pek tutmadı.çeşitli nedenleri var.cd ile çalışan playstation ve sega saturn'un aksıne kasetle* çalışıyordu.servis ağı yoktu,kasetlerini temin etmek zordu ve oyun kasetleri* pahalıydı.bende yoktu,o dönem nes kullanıyordum.bu konsol'a sahip olanlar genelde avrupa'da akrabası olan arkadaşlardı ****.

    sega'mı iki yıl aktif şekilde kullanıp,sattım.2000'lerin ortalarında siyah slim playstation 2 satın alarak kendi oyun devrimimi gerçekleştirdim.oyun deneyimlerimin nirvanasıydı.atari salonları sırf bu makina için dolardı ve o makina artık evimdeydi ve aynı zaman bu küçücük alet rüyalar ligi uefa şampiyonlar ligi'nin resmi sponsoruydu*.winning eleven serisi baş döndürücüydü,mortal kombat serisi ona keza,fifa street serisi'nin ilk oyununu hatırlıyorum.dida,carlos,ronaldinho ve adriano'dan oluşturduğum takımımla tüm şehirlerdeki sahaları açtırdığımı...anımsama bile duygulandırıyor.fifa street'in soundtrack list de harikadır,meraklısına.god of war serisiyle de playstation 2 jübilesini yapıp,yerini yeni nesil playstation 3'e bırakıp piyasada geri plana çekildi.

    gelelim bu kişisel değerlendirmeyi neden bu başlık altında yazdığıma.90'lar da çocuk olup uzun yıllar atari oynamış biri için playstation 2'nin yeri ayrıdır.çünkü bu konsol,oyuncusuna kendinden önceki nesillere asla benzemeyen deneyimler sundu.2002 yılında winning eleven oynarken türkiye'yi almış bir genç,oyun içinde türkçe tezahüratlar'ı ilk kez bu konsolda duydu.futbolcu tip ve suratları ilk kez bu konsol'da tam anlamıyla benzedi.dövüş oyunlarında grafikler önceki nesilleri silip süpürdü.işin şu yönünü atlamamakta da fayda var.bir örnek açıklayıcı olacaktır.değil yenil bir konsol'un çıkması,örneğin her yıl piyasaya çıkan pes oyunu bile bir öncekini basit bir atari oyunu gibi gösterebiliyor.burada anlatmak istediğim playstation 2'nin oyuncusuna sunduğu heyecandı.ps 3 oynayan bir 2000 doğumlu bir çocuğa bugün komik gelmesi tabiki çok normal.ps3 kendinden önceki tüm nesillerin grafiklerini süpürmedi mi ? tabiki süpürdü ancak yaşım itibariyle beni bir yere kadar etkileyebildi.

    hala çok gencim,bilgisayarda oyun oynama fikrine hala alışamadım ve konsol oyunlarına bayılıyorum.playstation ve x-box ilerleyen yıllarda piyasaya çok daha üstün konsollar çıkaracak ama benim için playstation 2'nin yeri hep ayrı kalacak.

  • fenerbahçeli cemil.
    alman kaleci mayer.
    franz bekenbauer.
    tacsız kral pele.
    nadya komanaçi...

  • kim ne derse desin, şahsiyetini, haysiyetini, benliğini, geleceğini, ruh sağlığını her şeyini medyaya ve devlete kurban vererek karşılığında kızının katil zanlısını aldı. halbuki normal bir hukuk düzeninde bunlara gerek yoktu. ama o kızının yanına kendini koydu; ölmeden mezara girdi. medya figürü olmayı göze aldı; şarlatanlıkla, şovmenlikle suçlanmayı göze aldı.

    akli melekelerini yitirdi. gözümüzün önünde bir kafka romanı karakteri gibi eriyip gitti, çıldırdı. bu davadan en çok zararı o gördü. amacına ulaştı. kızının canı yetmedi kendisini de feda etti.

    peki siz zanlının ailesinde her hangi bir psikolojik değişiklik gördünüz mü?

  • gereksiz artistlenip tribe girenlerin yediği dayaklar ölüm kalım durumu olmadığı sürece içimi ferahlatıyor, itiraf ediyorum.*

  • pek de alışık olmadığımız bir kahve kültürünün dükkanında yabancı kelimelerle bir şeyler sipariş etmeye çalışırken özgüvenini kaybeden insanımızın yanlış algısı.

    aynı adam aynı tavırla simit sarayında çalışsa sorun etmezsin. özgüvenini kaybeden ya da kazanan sensin o ekmeğinin peşindeki bir emekçi.

  • öncelikle yarrağımın tepesini alırsınız. bizden birşey almayı çok istiyorsanız, 5 milyon asalak vatandaşınızı alın amk.

  • uzman oldukları tek konu ek ders,haftasonu sınav gözetmenliği olan tipik yurdum öğretmeni.ama bana iki oturum çıktı ona niyeee dörtttt.

  • 2 gündür benim çocuk isyanlarda. günde 1,5 saat youtube izleme hakkı vardı. prenses elif filan. baba, youtube niye açılmıyor diye başımın etini yedi. ben de tayyip amcan kısmış interneti diye anlatmaya çalıştım. 5 yaşındaki çocuğun bile daha şimdiden antipatisini kazandın reis.