ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
uzaya rengini veren siyah madde
-
ukteyi dodi el ford kardesimiz vermisse de, uzayin siyah oldugunu kim soyluyor ise yanlis soyluyor sahsimca, siyah denmesinin sebebi isiksiz olusudur. gece cukunu goremeyince aa siyah cukum var demiyorsan uzaya da siyah denemez.
izmirlilerin domuz eti sevmesinin asıl sebebi
-
bildiğim kadarıyla olmayan olay. izmirliler etten pek çakmaz. olayları ot ve balık.
ama izmir 'e çakacak laf bulamayıp sadece domuz eti üzerinden vurmak isteyen yobazlara göre olan şeydir.
ne komik lan "domuz eti üzerinden vurmak" . :)
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: kütüphaneye gidip romanların yanına
entry: müzik aleti koydum. sonra yetkiliye "romanlar böyledirler, çalgısız yaşayamazlar, ölürler." dedim. arkamdan dostoyevskinin suç ve ceza kitabını fırlattı piç!
edit: yalanına sokuyumculara gelsin: http://www.youtube.com/…yzvywbayfrc&feature=related
misafir olunan evde erken uyanıp tavanı seyretmek
-
garip bir kısır döngüyü barındıran süreç. kalksan kalkılmaz, yatmak istesen uyku yok, öyle yorganın içinde esir oluyor insan. ciddi manada sabır gerektirir.
bim'de kasiyerin daima diğer kasaya çağırması
-
bir tek benim başıma mı geldiğini merak ettiğim olay. bim'e girdiğimde daima kasalar boş oluyor zira kasiyerler birçok işle ilgileniyorlar, ürün yerleştirme vesaire. o sırada siz boş olan kasalardan birine yönelirsiniz ve ekseriyetle kasiyer sizi diğer kasaya çağırarak ''buyrun böyle alayım.'' der.
hayır %50 şansım var zaten neden hiçbir zaman tutturamıyorum ya da işin ucunda bir ibnelik mi var bilemedim.
sözlükçülerin karşılaştığı efsane yobazlıklar
-
lisede kapanmaya karar verdim. ailem çok tepki gosterdiler babam falan dövdü hatta ama yılmadım. başörtümü bağlayıp,heycanla okuluma gittim sabah. sanki herkes bana bakıyor,işaret ediyor gibiydi. o dönemler baya sıkıntılı tabi.
sonra derse girdim. sevdiğim bir öğretmenim beni azarlayip başörtümü çekti sacimdan. şaşırdım tabii. "ınsanların inancına hiç mi sayginiz yok hocam "
dedim. o da bana "saçmalama oğlum git tahtayı sil" demişti. hatırladıkça hala üzülürüm. o günden sonra zaten dini imanı boşladım. kısa kısa şortlar giyip geziyorum.
et pişirme teknikleri
-
öncelikle iyi bir et pişirmek için kaçınılmaz olan şey dinlenmiş kaliteli bir et olmasıdır. etiniz kötü olduğu taktirde istediğiniz kadar uğraşın iyi bir sonuç elde edemezsiniz. kasaptan alacağımız bonfileyi en az 1 parmak kalınlığında seçmeliyiz ve kesinlikle dövme denilen o alçak işleme tabii tutmamalıyız. bu işlem eti inceltmekte ve bütün suyunu kaybetmesine neden olmaktadır. bir diğer husus ise dinlenmiş et almak gerekliliğidir. bu işlem en doğru şekilde kasap tarafından yapılacağından etimizi alırken buna dikkat etmek gerekmektedir. dinlendirilmiş iyi bir eti aslında (bkz: marine etmek) gibi bir işlem gereksizdir ancak riske atmamak için etimizi marine edersek daha iyi bir sonuç alabiliriz. marine sırasında dikkat edilecek husus ise en iyi sonucun bir gün bekletilerek alınmasıdır ve marine sosunun içine tuz konulmamasıdır. marine edilmiş etimizi dolaptan çıkardıktan sonra oda ısısına gelmesini bekleyip pişirme aşamasına geçmeliyiz. et pişirme işleminde diğer önemli husus ise (bkz: dökme tava), ancak dökme tavanız yok ise teflon tava da işinizi görür. marine işlemi sırasında yağ kullandığımızdan etlerimizi deniz tuzu ile tuzlayıp tavamıza atabiliriz. etimizi marine ettik ve kızdırdığımız dökme tavada pişirmeye başladıktan sonra kilit nokta ise pişirme süresidir. bütün dünyada kabul görmüş 6 aşamalı bir pişirme derecesi vardır;
1. blue: kanlı
2. rare: az pişmiş, içi kanlı, dışı pişmiş görüntüde.
3. rare-medium: biraz daha az kanlı, dışı pişmiş.
4. medium: kan kaybolmuş, etin pembeliği duruyor
5. medium-welldone: pembelik yarı yarıya azalmış.
6. weldone: pembelik tamamen kaybolmuş.
bu aşamada http://www.youtube.com/watch?v=hc89yrlpsgg linki işinizi görebilir.
bu sonuçları elde etmek için süre vermek pek doğru değildir ancak kızdırılmış yüksek ısılı tavada 4 5 dakika bir tarafını 3 4 dakikada diğer tarafını pişirmek bize rare-medium sonucunu vermektedir. etin piştiğini anlamak için çatal batırmak ya da kesmek gibi işlemler etin suyunun dışarı akmasına sebep vereceğinden bütün emeğinizin boşa gitmesine neden olacaktır. unutmayın ki ete lezzetini veren içindeki suyudur ve çok pişen et gitgide su kaybedeceğinden lezzetini de kaybeder.
bürokrasiyi alaşağı ederiz
-
yabancı gerizekalı değil böyle bir vaade kanıp gelsin. yabancı bilir ki bugün kendisi için değiştirilen kanun yarın tekrar değiştirilip kendisine silah olarak döner. ekonomiden anlamıyorsunuz onu anladık bari biraz konuşmayı da bilseniz.
şahan gökbakar'ın 1 mayıs yorumu
-
“sanki dün ss'in varsova gettosundan çıkışa izin vermeyeceği ve oraya gidip buna direnilirse olayların çıkacağı belli değildi. bile bile lades!!! amaç?”
-polizeiführer jurgen sahan, mayis 1943, ezelden beri ezenin yaninda
rtük başkanının aşk 101 açıklaması
-
insanların parasını verip izlediği bir platforma karışmaya cüret edebilecek leşlikte olan ve beş para etmez tipler tarafından yönetilen bir devlet kurumunun akıllara durgunluk verecek açıklaması. bir de hepsi rte ağzıyla konuşmuyorlar mı... 3 sene sonra hepinizin kökü kazınacak, rahat olun.
türklere sorulan salak sorular
-
aralik 2003, brezilya:
arkadas - sizde hirsizlarin elini kesiyorlar mi?
ben - yok, kanunlar ayni buradaki gibi. hapis filan.
arkadas - aslinda kesmek lazim.
ben - ...