ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"biri canınızı mı sıktı? o anda insanın %70' inin su olduğunu düşünün. uğruna can sıktığınız şey az daha kassa karpuz olacakmış en nihayetinde"
edit: uzun süredir en beğenilen entry'min bu olmasına valla bozuluyorum
(bkz: sözlük bana bi şey anlatmaya çalışıyor galiba)
esra erol ve kocasının günde 100 bin tl kazanması
-
birinin çıkıp acilen yalanlaması gerekn iddia. yemin ediyorum sinirden kendimi sevicem şimdi.
yahu bu kadın ne iş yapar? programının vasfı nedir? günde 3 saat boş muhabbet etmek için bu kadar para alabilir hale nasıl geldi bu kadın?
komik desem değil. eğlenceli desem değil. yeri doldurulamaz desem değil. eğitici desem değil. faydalı desem değil. bir bok değil ulan! günde 50.000 lira nedir yahu?
kriterlerin ne? e hadi siz bir çay için demek için bu kadar para nasıl kazanabilir bir insan?
sümeyyenin maaşından sonra en çok sinirlendiğim para kazanma durumu bu oldu sanırım. bir süre atlatamam bunun şokunu.
mesut yılmaz'la tansu çiller'i karı koca zannetmek
-
küçükken yaşadığım kafa. artık ne içtiysem.
sakarya'da yakalanan dev fare
-
(bkz: splinter usta)
wesley sneijder
-
bu adam varken serbest vuruşlarda topun başına geçen burak yılmaz kadar özgüvenim olsaydı hayat ne güzel olurdu.
bıçak parası yüzünden 5 ay hapis yatacak doçent
-
bunun 3-5 bin isteyeni 10bin isteyeni de var.
adaletli hakime saygılarımızı sunarız.
kimse gazeteci diye hapse girmeyecek doktor diye hapse girmeyecek diye birşey yok.
çatır çatır milleti yolarken iyi.
yargılanmaya gelince ben doçentim yok.
olan biten
-
celal şengör, yarın akşam siz ekşi sözlük yazarlarının sorularını cevaplayacak. gözünüz sol frame'de olsun.
ateizm derneği'nin muhtaçlara çorba dağıtması
-
sevap değildir.
edit: başlık başımda duman.
kobe bryant vs michael jordan
-
imkansız karşılaştırmalardan bir tanesi daha. tabi belki en zevklisi.
kimin daha iyi olduğuna karar vermek için, izole edilemeyecek sayısız değişken etken arasında (takım arkadaşları, rakipler, yaş vs.)benim açımdan en önemli olanı ise basketbol kuralları.
şu anki nba, 1.88 m uzunluğunda, güvenilir şutu olmayan bir fransız oyuncunun, yani tony parker'ın saha içi şut yüzdesinin yüzde 50'leri geçebildiği bir lig. bilmiyorum nba takipçilerinden kaçı son 4-5 senedir ligin skor ortalamasının ne durumlarda olduğunun farkında. jordan basketbolu bıraktığında ligin ortalama sayı ortalaması takım başına 91.6'ydı. 2007-2008 sezonunda bu ortalama 99.9 ve ligin en düşük sayı ortalamasına sahip takımı miami heat dışında tüm takımlar 93'ün üzerinde bir maç başına sayı ortalaması tutturmuş.
jordan'ın nba'i uzunların domine ettiği bir ligdi. bugün ise gardların ligindeyiz. gerçek ve yıldız bir pivot ise neredeyse yok.jordan'ın zamanında bir oyuncunun 30 sayı atması manşetlik haberdi. bugünün yıldızları için 30 sayılık maçlar neredeyse standart oldu.
nba seyirci çekebilmek için kuralları değiştirdi. handcheck kuralı kalktığından beri yıldız oyuncuları savunmak imkansız oldu. detroit-chicago serilerinde jordan her boyalı alana girişinde kendini yerde bulurdu. bugün 1.80'lik oyuncular pota dibinde cirit atıyor. 90'ların sonunda, new york-miami serilerinde pota altında kan çıkmadan faul verilmezdi. bugünün basketbolu çok daha zerafet oyununa dönüştü.
bu dengesizliği sunduktan sonra şunu da sormak istiyorum: tam olarak neyi karşılaştırıyoruz?
kimin kariyeri daha çok başarıyla mı dolu?
bire bir maçta kim yener mi?
kim daha yetenekli mi?
bir takım kuracak olsak önce kimi seçeriz mi?
kimi seyretmek daha zevkli mi?
1 sayı gerideyken ve maçın bitimine 5 saniye kalmışken topun kimin elinde olmasını tercih ederiz mi?
kim yanındaki oyuncuları daha iyi oynatabiliyor mu?
benim için bu soruların çoğunun cevabı aynı. ama hepsinin değil. sonuçta her karar gibi bu da duygularla verilecek bir karar. objektif ve tek bir cevabı yok.
ülkü ocakları'nın kimseye saldırmadık açıklaması
ekşi itiraf
-
şu an sevinçten titriyorum sözlük. çünkü atanıyorum. çünkü, hayatım boyunca halı saha kadrosuna bile alınmayan ben, kadrolu öğretmen oluyorum.. şu an hüngür hüngür ağlıyorum sözlük..
edit: tebrik mesajları yağıyor, ailemden ve etrafımdan bile bu kadar tebrik almamıştım.. çok sağolun, varolun, hep varolun.. :)
tasmanya kaplanı
-
nesli tükenmiş olarak kabul edilse bile, ada yerlileri tarafından seslerinin duyulduğu bildirilmiştir, bazı araştırmacılar adanın bazı yerlerinde dışkılarını bulmuşlardır. canlısını buluna kadar nesli tükenmiş olarak kabul edilecek o ayrı. diskoveri şenil'ın köpeğiyim oradan biliyorum.