hesabın var mı? giriş yap

  • “insanlar asla söyledikleri kadar meşgul değillerdir. insanların öncelikleri vardır ve bazen sıra sana gelmez.” paul auster

  • aslan ormandaki senelik iznini kullanacakmış. toplantı düzenlemiş, ormanın %90'ı da katılmış. hemen konuya girmiş aslan:

    "evet arkadaşlar biliyorsunuz yine benim yıllık iznim geldi, 15 gün kadar olmayacağım buralarda, bu süreçte benim yerime bakacak olan arkadaşınızı bu sene tavşan olarak belirledim, 15 günlüğüne ormanın kralı odur"

    bütün hayvanlar biraz şaşırmış ama kralın kararına itiraz etmeye cürret edememişler. neyse, aslan çıkmış tatiline, ormanda tavşan hegemonyası sürmeye başlamış. gidip maymuna pandik atmış, "hoop napıyorsun" demiş maymun, "ben kralım ne var?" diye hemen üste çıkmış tavşan. onun dışında kurtun sırtına çıkıp deh deh diye sürüyormuş, geyiğe pandik atıyormuş vs. bütün hayvanlar şikayetçiymiş ama kral olduğundan sesleri de çıkmıyormuş.

    tavşan bir gün dolaşırken bakmış ayı nehirde balık avlamaya çalışıyor. gitmiş hemen pandik atmış ayıya. ayı dönmüş bildiğimiz minnacık beyaz bir tavşan mal mal suratına sırıtıyor. bir koymuş tavşana elinin tersiyle, tavşan duvara yapışmış. ardından üstünden tozları falan silkelerken tavşan:

    "mına kodumun ayısı bir toplantıya da katıl be !!"

  • bu filmin öyküsünün görevi, tablo geçişlerini birleştirmek. öyküye görsel değil, görsele öykü oturtuluyor. kitap uyarlaması çekilirken bile sinema ve kitap arasındaki tempo farkı ve "öyküye mi özüne mi sadık kalmalı" ikileminde çoğu zaman başarısızlıklar yaşanırken, 900e yakın tablo ile hapsolunmuş bir alanda senaryo hiç de fena bir iş çıkarmıyor.

    insanlar mesela marguerite gachet pianoda tablosunun bir bağlam içerisinde canlandığını görmeye gidiyor bu filme. yoksa van gogh'un tarzına sadık kalarak dört senede 65.000 yağlı tablo yapma külfetine girmeye gerek yoktu. bbc, bu senaryoyu daha kısıtlı bir bütçeyle televizyon filmi olarak altı ayda çekebilirdi.

    senaryo merak uyandırıp havada bırakıyor belki. hatta havada da bırakmıyor, ithamından sebepsiz vazgeçiyor. çünkü filmin 120 yıl sonra şaibe yaratmak gibi bir derdi yok, sadece eldeki malzemeye nispeten ilginç bir öykü biçme derdi var; bunu da başarıyor.

  • onun icin ne yazsak yetmez. biraz deginmeye calissam bile sayfalar dolusu yazi yazmam gerekir ancak birazcik yazayim birseyler.
    blues'cu oldugu kadar rock'cidir. eric clapton onun icin" en iyi blues gitaristi" demistir. blues'u siradanliktan kurtaran adam olarakta bilinir. hayati boyunca bir suru konser vermistir. bu konserlerinin cogunu double trouble olarak bilinen tommy shannon ve chris layton ile gerceklestirmistir. gunumuzde bir suru software ve alet kullanilarak studyolarda yapilan efektleri o bir tremolo pedali ve marshall anfi ile yapmistir. konserlerine gitari ve anfisi ile gidip binlerce insana hayatlarinin belkide en guzel muzik ziyafetini vermistir.
    texas dogumludur. 0.13 tel ve marshall anfisi ile king tone olarak adlandirilan degisik bir ton ile calar.
    texas'ta tanri gibi gorulur. hatta kocaman birde heykeli vardir austin'de. 1990'da bir suru unlu blues sanatcisinin birlikte coverladigi canli sweet home chicago parcasindan sonra helikopter ile baska bir konsere giderken helikopter'in bir tepeye carpmasi sonucu olmustur. ayrica bu helikopter aslinda eric clapton'u tasiyacak helikopterdir ancak srv "ben erken gidecegim o gelecek olan helikoptere biner" diyerekten binmistir bu helikoptere(tabii ikisininde ayni helikopterde olma ihtimali cok daha korkutucudur).
    yavas delta blues'dan tutun rock parcalarina kadar inanilmaz performans sergilemistir. mtv unplugged'da 12 telli akustik gitar ile caldigi rude mood ve pride and joy ile tanir bircok insan. stratocaster'in tanrisi hendrix ise peygamberi de srv ve onun ba$ muridi clapton'dir bana kalirsa.
    ozellikle double trouble ile birlikte pub'larda caldigi kayitlari bulun ve dinleyin. tavsiyem budur, evet evet.

  • "evrenin başka yerlerinde de zeki canlıların var olduğunun en kesin kanıtı, şimdiye dek bizimle hiç irtibata geçmeye çalışmamış olmalarıdır"

  • görüntü kalitesi düşük olduğundan dolayı bu olayı kınıyorum.

    edit: olum favlamayın şu entryi. kendimi sapıkların lideri gibi hissediyorum. amacım sadece gözümle görmediğim bişeyi yargılamamaktı…

    aylar sonra gelen edit: başlık yine hortlamış yine bütün sapıklar toplanmış. kadın yine gündem olcak bi şey yapmış. ama bu sefer çekim kalitesi iyi. hadi yine iyisiniz küftehorlar.

  • cem yılmazı ilk tanıdığım cümle, yıllardır güldüm bu lafa, hala da gülerim.

    cem yılmaz küçüklüğünü anlatırken;

    -biz çok fakirdik eskiden, abim kartondandı.

  • zorunlu edit: ustayı ayağına çağırdın diyenler olmuş. yok efendim eve gelmedi, vatsaptan foto ve video yolladık. eve gelemezmiş önce işi görmeliymiş. ayrıca işin uzunluğundan ve emeğinden bahsedilmiş. parçayı eve getirip takmamız 30 sn sürdü. (sıcak-soğuk ayarı yapılan kolun içinde bir parça idi) indirim yapabilir miyiz diye konuştuğumuzda akşam saatinde - ki saat 6 civarıydı- bu fiyatın normal olduğu, yarın ölü bir saatte çağırırsak ücreti 170 liraya düşüreceğini söyledi. 30 liralık farkı saate göre belirledi.

    az önce tecrübe ettiğim durum. duşa kabin su akıtınca tesisatçıyı aradım. baktı, 200 liraya olur anca dedi. biz de hırdavatçıdan 10 liraya parçayı aldık. kendimiz uğraşıp yaptık.

    el işçiliğine 190 lira alınır mı?!

    evinizde bozulan bir şey olduğunda siz yapın, uğraşın en azından. bu hırsızlara para kaptırmayın.