hesabın var mı? giriş yap

  • ay rezalet demiş çekenler arasından bir kadın. teknede deniz kenarında/içinde soyunmak mı rezalet, yoksa bunu izinsiz ve habersiz videoya çekip dünyaya yaymak mı?

  • bilim sorgulamaların sonucunda var oldu. sorgulanamaz otorite diye bir şey yoktur. sorgulanamayan ve sorgulamanın yasak olduğu alanlardan kaynaklı enformasyonu zaten bilimsel alan içerisine dahil edemeyiz. bu nedenle bilimsel bilgi doğrulanabilir/yanlışlanabilir ve en güvenilir başvuru kaynağıdır. "bilimi sorgulanamaz otorite kabul etmek" gibi bir saptamayı ise ancak bilimsel yöntemin ne olduğunu bilmeyen biri yapabilir.

    edit: yatmadan önce fikrimi yazayım dedim ve ertesi gün bir sürü mesaj geldiğini fark ettim. herkese cevap yazmaya üşendim. bilimsel alanı kendi çıkarları için manipüle eden kişiler varsa bu durum bilimsel yöntemin dogmatik olmasından kaynaklı değildir. tam tersine bu tarz manipülasyonlar ancak bilimsel yöntemle ortadan kaldırılabilir.

    bir yazarımızın önerisi ile "yanlışlanabilir" kelimesi eklendi.

  • gıda üreticileri şeker yediğinizi size doğrudan söylemeden şeker tüketmenizi amaçlar ve gıda ambalajlarına şeker yerine farklı isimler yazarlar. şeker, içine konduğu yiyeceğin tadının daha tüketilebilir hale gelmesini sağlayan, bağımlılığı kokain ile ilişkilendiren, yoksunluğunda beynin, tıpkı kokain yoksunluğunda verdiği tepkileri vermesine neden olan bir üründür.

    şeker tüketiminin aşırı arttığı ve birçok kişinin diyet yapıyorum adı altında fark etmeden her gün onlarca gram şeker tükettiği günümüzde listelenmesini fayda var.

    hepsini akılda tutmanın tabii ki imkanı yok, sadece şekersiz ürünleri içeren bir market alışverişi yapabilmek için saatler harcamak gerekir.

    devletin bu işe sınırlama getirip ürün paketlerinin üzerine "şeker içerir" ibaresi koymayı ve içerik kısmında kullanılan bu farklı isimlerin yanına parantez içerisinde "şeker" yazılmasını zorunlu hale getirmesi gerekir.

    akçaağaç şurubu
    altın şeker
    altın şurubu
    amazake
    arpa maltı
    bal
    dekstran
    dekstroz
    diastatik
    diatase
    esmer şeker
    etil maltol
    fruktoz
    galaktoz
    glasaj şekeri
    glikoz
    glikoz şurubu
    ham şeker
    invert şeker
    karamel
    katı glikoz
    katı mısır şurubu
    keçiboynuzu pekmezi
    laktoz
    malt şurubu
    maltodekstrin
    maltoz
    mannitol
    melas
    meyve suyu
    meyve suyu konsantresi
    mısır şurubu
    muscovado
    nişasta bazlı sıvı şeker
    pancar şekeri
    panocha
    pirinç şurubu
    pudra şekeri
    sakaroz
    sarı şeker
    sorbitol
    sorgum şurubu
    şeker şurubu
    şeker kamışı
    şeker kamışı suyu kristalleri
    şeker pekmezi
    tereyağ şurubu
    turbinado şekeri
    üzüm şekeri
    dextrose
    xylitol

  • gururumuz mete'nin başarısıdır. istanbul okçuluk kulübü çıkışlıdır.
    okçular vakfı ile hiçbir ilgisi olmaması ayrı bir sevinç kaynağıdır. şimdiden başarısını üstüne çekeceklere önbilgidir.

    tebrikler!

  • türkiye gerçeği olup inanç ile ona uygun simgesel giyimin doğru orantılı olmadığını gösteren durumdur. muhakkak ki istisnai durumlar ve bölgeler vardır ama genel itibarı ile sık rastlanan bir durum olduğu net. 15 yıldır iş gereği erzurum dan kilis e , yozgat tan giresun a, edirne den yüksekova ya kadar her yeri gezdim gördüm zirai bir veri altyapısı oluşturduğum için özellikle gece şehirlerde kalıp gündüz köylerde bulundum.

    ve dün (evet lan dün daha) şunu farkettim. özellikle kadınların giyim tarzınının köy ile şehir arasında muazzam farklı olduğunu. şehre girdiğinizde kalacağınız otel ve onun çevresinde kara çarşaflı bile görmek yadırganmamakta ,kabul zaten bununla ilgili değil problem. isteyen istediği gibi giyinsin sorun yok. ama aynı şehrin 20 km içerisindeki bir köye gidiyorsunuz kızlar bildiğimiz baş örtüsünü arkadan bağlamış, çoğu zaman uzun kollu ama bazen de kısa kollu tişört altında şalvarı , koyununu güdüyor,tarlada çalışıyor ilaçlama yapıyor. bölge desen aynı , erkek desen aynı erkek, inanç desen kesinlikle şehirdekinden daha çok camide vakit geçirir sohbetler yaparlar velhasıl benim gözümde şehirdeki adamdan daha inançlı. peki bu nedir.

    2 yıl önce şehre giden bir dolmuşun ön tarafındaki evin bahçesinde şehre gitmek için hazırlanan 15 -16 yaşlarında dünya güzeli bir köylü kızımızı görmüştüm. kız yemenisini çıkarıp türban takmıştı. o zaman iş yoğunluğundan mı bilmiyorum bunu yorumlamamıştım. bugün o kızı hatırladım. muhakkak ki sosyologların işi ama şehre geçiş aşırılığı beraberinde mi getiriyor? din aslında modernizmin silahı mı?

    bilemiyorum be sözlük.

  • asker polisi terörist şehit ediyor, doktoru elinden şifa bulan ya da bulamayan vatandaş öldürüyor. ayrıca belinde silah yok, tamamen savunmasız ve bunun eğitimini almamış bir kişi ölüyor.

  • birinci dunya sava$ı esnasında kanal cephesinde sava$an ve ikinci me$rutiyet devrinin onemli uc pa$asından biri olan cemal pa$a'nın sava$ doneminde yanına ve hatta yatagına kadar girebilmi$ aslen musevi olan ve sadece musevilerin ya$ayabilecegi bir ulke hayal eden,bu yuzden cihan harbinde ingilizlerin tarafını tutarak ingiliz istihbarat orgutune calı$an,guzelligi dillere destan casus..
    cihan harbi esnasında musevi kızları cephede sava$an subayların zaaflarından faydalanmayı iyi bilmi$ ve bu sayede onların askeri planlarını gizlice calabilmi$ yada agızlarından olası askeri harekatın bilgilerini alabilmi$lerdi..sara'nın da gorevi buydu..sadece diger musevi casuslara gore biraz daha tehlikeliydi..cemal pa$a'nın planlarını calarak en kısa zamanda telgraf veya kendi casus $ebekesi ile ingiliz komutanlara ula$tırması gerekiyordu..
    ingiliz casus sara kendisine ve guzelligine oldukca guvenen bir kadıncı,bu sayede cemal pa$a'nın dahi aklını ba$ından alabilmi$ti..
    oyle ki bir konu$masında kendisine olan guvenini $oyle ozetliyordu;

    "$u anda turkler,gerekse almanlar bizleri sadece para icin zevk icin kendileri ile du$up kalkan birer fahi$e sanıyorlar.bırakalım harbin sonuna kadar oyle bilsinler..harbin sonunda tarih,ellerinde silahı tufegi ve askeri bulunmayan bir milletin koca bir harbi nasıl kazandıgını gorevek ve butun dunya bize hayran kalacaktır.." *

    *lutfu akdogan,imparatorlugu yıkan kadın sara

  • eğer biri benle konuşurken ismimi hatırlayamadığı fikrine kapılırsam (fazlasıyla güzelim, canım, cicim vs. derse), ismimi cümle içinde kullanıyorum. "sonra ben de kendime dedim ki, bak keyfekeder bu işte yanlışsın kızım." "alemin derdi ben olmuşum: keyfekeder aşşa keyfekeder yukarı." biçiminde. karşı taraf ilk cümlesinde ismimi kullanmaya başlayınca da, aptal aptal sırıtıyorum. iyilik yapıp denize atıyorum, kimse bilmiyor ama olsun. bugün yatayım yarın koşabilirim, inanıyorum.