hesabın var mı? giriş yap

  • 615.9 milyonluk vergi borcunu bir kalemde 7 milyona düşürebilen hükümetin bir kalemde öğrenim kredilerini silmesi kampanyasıdır.

  • insana kökeni farsça olan dost kelimesinin acaba türkçe tam karşılığı nedir düşündürten bir durumdur. sen git hem arkadaş gibi harika bir etimolojisi olan kelimen olduğu halde başka bir dilden eşanlamlısını al, hem de daha sonra dışarıdan aldığın kelimeye daha büyük anlamlar yükle. sonra da neymiş ingilizce bıdı bıdı.

    not:bu entry arkadaş kelimesini daha samimi bulanlar derneğinin bir ferdi tarafından girilmiştir.

  • 1946 yilinda italya'nin piemonte bölgesindeki alba sehrinde pietro ferrero hazretleri tarafindan kurulan, nestlé'den, sprüngli'den bile cok sevdigim cikolatavebilumummisseylerüreticisi.

    öncelikle tarihinden bahsedelim:
    savastan sonra avrupa'da kakao maddesi* "bulunmaz hint kumasi" konumuna gelince, pastane sahibi olan pietro bey zor durumlara düsmüs ve piemonte'ta bol bulunan findik bahceleri arasinda gezinip, kara kara düsünürken, birden "buldum!" diye haykirmis (birazcik uydurdum burasini). buldugu sey su olmus: "madem elimizde bir dolusu findik var, saf cikolata kremasi yerine bunu findikla karistiralim, böylece kakao'dan tasarruf etmis oluruz." ki bu süper olay'i biz bugün "nutella" olarak ekmeklerimize sürüyor*, hatta direkt kavanozundan kasikliyoruz* - allah pietro beyden razi olsun. o yillarda kremanin ismi "pasta gianduja" imis; nutella ismi ise "nut" (ingilizce olan) + italyanca kücültme eki "ella"dan olusturulmustur.

    yillar gectikce nutella'ya yeni ürünler eklenmis: 50li yillarda mon chéri, 60li yillarda tic tac, 70lerde kinder schokolade ve kinder surprise, 80li yillarda ferrero rocher ve 90larda kinder bueno ve kinder pingui. diger ürünlerinden örnekler icin: giotto, kinder country, duplo, maxi king, raffaelo, kinder milchschnitte, hanuta ve daha bayagi gider bu liste, zira ferrero'nun an itibariyle 50 kadar cesitli ürünü varmis. icecek olarak "estathé" isimli ice-tea benzeri bir soguk cay icecegi piyasaya sürülmüs, ben hic görmedim ve icmedim, degerlendirme yapamayacagim, cayseverlere sormak lazim.

    ferrero hala (ve artik ücüncü jenerasyonda) bir aile sirketidir; cirosu yilda 5.6 milyar euro'yu geciyormus! böylece cikolata ve sekerleme sektöründe dünyanin en büyük ücüncü grubuymus (amerika piyasasi masterfoods tarafindan fazlasiyla ele gecirilmis gözüktügünden, ferrero daha cok avrupa pazarina yogunlasmakta; burdaki en büyük rakiplerinden biri ise - tahmin edebileceginiz üzere - nestlé). bu konuma sadece internal growth sayesinde ulasmislar: ferrero tarihi boyunca hicbir rakibini satin almamistir.

    ferrero'nun ürünleri tüm dinlerin yiyeceklerle ilgili kriterlerine uygun olarak üretiliyorlarmis, bu sirketin bir ilkesiymis (dogru mudur bilemem). diger bir siarlari ise, her zaman üstün kalite standartlarina uyacak ürünler üretmektir. ayrica üretim esnasinda gen teknolojisi kullanilmiyormus.

    birazcik da trivia sunalim ki tam olsun:
    mon chéri icin kullanildigi iddia edilen, pek asil, pek soylu "piemonte kirazi" aslinda var olmayan bir kirazmis. yanlis anlasilmasin, mon chéri'nin icinde kiraz var tabi ki, ama bildigimiz kirazmis yani, bir bölümü almanya'dan ithal ediliyormus örnegin. "piemonte kirazi" ismini ferrero'nun cin fikirli reklam/pazarlama departmani uydurmus, yok böyle bir sey.

    ayrica nutella'nin hazirlanisi her yerde ayni degilmis! iki cesit tarif varmis: "kuzey nutella" almanya ve saz arkadaslarina dagitiliyormus, daha sert, kati ve mat renkteymis (kakao payi daha fazlaymis) ve "güney nutella" (güney avrupa'ya dagitiliyor) - kuzey nutella'dan daha parlak renkli ve yumusak ve ayrica daha tatli ve findikliymis.

    kinder surprise icin su ana dek 4500 farkli hediye tasarlanmis! ki bu esnada özel kampanyalar icin örnegin lord of the rings veya snoopy temali paketler hazirlanmis. ayrica sözlükteki kinder surprise cilginligina göz atmak icin lüfen:
    (ara: kinder* surpriz* yumurtadan* cik*).

    globalizasyon esnasinda tabi ki ferrero da serefsizlik / hainlik yapip, örnegin bati afrika'daki fabrikalarinda - cok büyük ihtimalle - cocuklari calistiriyorlarmis; söyle ki sirket politikasinda "cocuk calistirmak yasaktir" ilkesi gecmesine ragmen, bunun böyle olup olmadigini kontrol etmemektelermis. ayrica kakao'yu brezilya gibi fakir ülkelerden, fair trade yolunu kullanmadan satin aliyorlarmis, bir arkadasim anlatti - bu elestirilerin dogru olup olmadigi kanitlanmamis, ben bilemem.

    dünyada en cok sevdigim üc cikolatadan birini üretmesiyle* kalbimde yillardir kurdugu tahti hala korumakta olan ferrero'yu delicesine sevdigimi belirterek bu entry'min sonuna geliyorum. yine de bu sirketle kafami sirf eglence olsun diye bozmadim: bir case study esnasinda toplanilan bilgilerin** (pazartesi günkü sunum icin hazirlik olarak) sözlüge aktarilmis halidir. ben bir seyleri yazdigimda daha kolayca aklimda tutabiliyorum. tesekkürler sözlük!

    "good food, good life."

  • tgrt ekranlarında menekşe plajı ve orda denize giren insanlarla röportaj yapılmaktadır.

    sunucu - efendim burdan denize giriyorsunuz temiz mi buralar
    kadın - yok yok değil pis gibi duruyo sular
    sunucu - e teyzecim madem pis diyosun niye giriyosun o zaman suya
    kadın - e yavrum biz bilinçsiziz ya o bakımdan giriyoruz suya.
    sunucu - ?

  • benzer başlığı geçen hafta da açıp aynı entryi girmiştin.

    (bkz: `(#137591438)`)

    tek bir merkezden güdüldüğünüzü ve paralı asker olduğunuzu bu kadar belli etmeyin.
    rekor enflasyon dediğin yıllık %8'miş. rakam vermiyorsun bilerek türkiye'nin rezilliği ortaya çıkmasın diye.

    %150 ile %8'i kıyaslaman harikaymış, hadi o zaman türkiye'de almanya'nın verdiği maaşı tl cinsinden versin asgari olarak ?

    (bkz: `(#138110458)`) ikinci sayfadaki bu entryi buraya bırakıyorum. bizim devletimiz de bu tür yardımlar ve kolaylıklar yerine haziran veya temmuz ayında elektriğe yeni bir zam düşünüyor.

    %150-200 enflasyonu, doların 16 euro'nun 17 oluşunu normalleştirip, bu sürece nass ve faiz sebep enflasyon sonuç inadıyla geldiğimiz unutulmasın. tek bir sorumlu kişi ve sorumlu parti var. chp'nin hataları çok ancak son 1 aydır chp hükümet,akp muhalefetmiş gibi algı yaratıp çılgınlar gibi chp karalanıyor.

  • bu hiç. bi kere benim gördüğüm ateyist, suyu içmiyor, içermiş gibi yapıp yere döküyordu. bir de kahkahalarla gülüyordu netekim. tabi o zaman biz atayist ne bilmiyorduk. teyist sandıydık onu. teyist ne onu da bilmiyorduk ya. tamam biz hiçbir şey bilmiyorduk abiciğim gelme üstüme. suya dikkat..

  • ben anlamıyorum lan. 35 yaşındayım, kendimi bildim bileli her yıl atatürk'ün yeni görüntüleri çıkıyor.

    olm napıyosunuz, tüm arşivi buldunuz da parça parça mı piyasaya sürüyorsunuz, yoksa harbiden yeni yeni mi keşfediyorsunuz? yemin ederim tsk pazarlamanın dibine vurmuş.

  • 1500 sene önce yapılmış mühendislik harikası bir yapının duvarlarını günümüzde kutsal ve şifalı diyerek kazıyıp yemek üzere poşetleyen insanlar. siyasal islam 20 senede nereden nereye getirdi bu güzel ülkeyi.

  • üzücü olay. ama antalya'ya yolum düşse de yardım etmem. amerika'da oyunculuk eğtimi almak isterse amca o zaman düşüncem değişebilir, gözlerim dolabilir.

  • yahu bu "can dündar devlet sırlarını ortaya çıkardı" denilen mevzu, can dündar'ın haberinden tam 6 ay önce hollanda parlamentosunda görüşülmüştü.

    kaynak

    ya bu insanlar nasıl dünyadan bu kadar bihaber, mantık muhakeme yürütmekten aciz olurlar cidden anlamıyorum.

    ulan bu nasıl devlet sırrı ki, bütün dünyanın dilinde, parlamentolarında gündem maddesi oluyor?

    rus uçağı düşürüdükten sonra, putin uydu görüntüleri ile destekleyerek, ışid ile yapılan petrol ticaretini ortaya koyuyordu.

    ne biçim sır olm bunlar? sır kelimesinin anlamını yanlış mı biliyorum yoksa?

  • ailesinde "dindar", "sofu", "hacı"; annanneleri, babanneleri olanlar bilirler. bu güzel ninelerimiz yılın üçte ikisini oruçlu geçirirler. haberimiz bile olmaz oruçlu olduklarından. o gün öğle çayı için muhteşem şeyler hazırlamışızdır.

    "nene gel hadi, zeytinyağlı kuru patlıcan dolması yaptık", deriz.

    "oruçluyum ben evladım, siz yiyin. kalırsa akşama yerim ben" der.

    "valla kalmaz akşama" deriz. nafile oruç sonuçta. bozsa yerine 1 oruç tutacak sonraki gün. yine de kıyamaz orucuna. "olsun evladım, sonra yine yaparsınız" der.

    o tespihini çeker biz de zıkkımlanırız bi güzel. ne gizli saklı yeriz, ne de o başka bir yere gider.

    "akşama kalmaz" dendiğine de bakmayın, illa ki ayrılır ona bir tabak, akşam iftar ettiğinde yesin diye.

    anlayan anladı. anlamayana da... babannemin bi lafı var da... kalsın.