hesabın var mı? giriş yap

  • fazla kesin konuşmamak lazım aslında; belki ufak bir karşılaşma olmuştur ve bir kaç kelime etmiştir yazarla sporcular. ancak yazıda bulls'lu oyuncularla "röportaj" devam ederken karl malone'nun da -alakasız bir şekilde ve birden- itirafıyla araya girmesi "olayı" tam anlamıyla bitirmiş!

  • (bkz: #63763779)

    50 dolarlık bu bilgilere ek olarak bi bilgi daha vereyim;

    moka pota hangi kalınlıkta kahve koymalıyız??

    bunun cevabını şöyle vereyim, çok ince, pudra şekeri kıvamında kahve koymamalısınız. bu filtreleri tıkayacaktır.

    makineler için çekişmiş ince kahve de koymamanızı öneririm. ince çekilmiş kahve ile demleme yaparsanız suyun geçişi epey zor olur. alt haznede 100ml su varsa bunun 50mlsi anca geçer. kalanı geçemez. geçmesi için dakikalarca ocakta kaynatmanız gerekir ki kahve tamamen yanar, rezil bir şey olur.

    orta kalınlıkta çekmek idealidir. eğer demleme bitince alt haznede çok su kalmışsa bilin ki fazla ince kahve kullanıyorsunuz. hazır paket alırken paket üstünde moka pot işaretini mutlaka arayın.

  • ofisi eşi benzeri görülmemiş bir rezilliğe sürüklemiş oyundur. mesai bitimine yakın herkes cebindeki tüm nakitle süper loto oynamış, 10 lira alacak için kapıya gelen kargocuya verecek 10 lira çıkmamıştır.

  • karayolu projelerinde 10 km'den daha fazla düz yol yapılması; dikkat dağılması sebebi ile uygun bulunmaz. yani dümdüz yolda da sürücüler dikkat dağılması, uyuklama vb. nedenlerle kaza yapmaya oldukça yatkındır. işte bundan haberi olmayan yazar hezeyanıdır bu istek.

    kaldı ki bu mantıkla konya ovasında hiç trafik kazası olmaması gerekir.

    edit: itü yayınlarından yol inşaatı adlı kitabın 120. sayfasından:

    "gerçekte arazi durumu elverişli olsa da bir yolun uzun bir mesafe boyunca düz yani alinyiman olarak devamı istenmez. çok uzun, örneğin, 8-10 km'den daha uzun alinyimanlarda monoton bir ortam ve taşıt kullanma sonucu sürücünün dikkati dağılır. ayrıca, yolda yolda orta refüj yoksa geceleyin karşılıklı far etkisi yani göz kamaşması artacağı gibi yol doğu-batı yönünde ise uzun süreli güneş etkisi de söz konusu olur. her üç durum sürücü yönünden kazaya karışma olasılığını arttırır. bu gibi durumlarda, uzun alinyiman (düz yol) yerine daha kısa alinyimanlar teşkil edip bunları büyük yarıçaplı kurbalarla (viraj) birbirine bağlamak uygun olur. "

    demek ki neymiş, kendi kendine giden araçlar yapılmadıkça dümdüz yol ağı bir hayalmiş.

  • "vatanseverler ıstanbuldan samsuna yola cıkmıs" cumlesiyle dusa sokan dizi.

    atam geliyor amk.

  • alabiliyor olmak. 15 binlik telefon kadar, milletin yedikleri batmadı maalesef size. mesela sizleri milyonlarca liralık saraylar yaptırmak, ihaleler dağıtmak vs. başlıklarında da görmek isteriz.

    bireyin kendi parasıyla, bireyin kendi istekleri doğrultusunda harcamasını eleştirmeniz en basit haliyle haddiniz değil.

  • life after people'da bu şehirle ilgili epeyce şey var ki bunlardan en çarpıcı olanı, o kadar yüksek radyasyona rağmen bitki yaşamının şehri ele geçirmeyi başarması heralde. sağdan soldan fışkıran ve 86'da ölüp kaskatı kesilmiş hayvancıkların iskeletlerini kaplayan ottan bahsetmiyorum. bir futbol sahasını ve tribünlerini kaplayan ottan ve tek bir tohum olmadan futbol sahasını küçük bir koruluğa çeviren ağaçlardan bahsediyorum. öyle de istilacı bi varlık bu bitki dediğin. ne güzel.

  • hukuk devletinde olunsaydı gündemi epey meşgul edecek bir hadise ama biz diktatörlük simülatöründe olduğumuz için 2 gün sonra unutulacak hadisedir.

  • ben 10 yaşındayken annem 30 yaşındaydı. o zamanlar ben annemi çooooook büyük çoook yaşlı ve her şeyi biliyor sanıyordum. hiç hata yapmamalı, her şeye gücü kudreti yetmeli çünkü o taaaaaam otuuz yaşındaydı. hatta çok yaşlanıyor sanırım ölecek diye de endişelenirdim. şimdi ben 30 yaşındayım ve bi bok bilmiyorum daha çok küçüğüm çok gencim...

    lise sıralarınızdan sivilcelerinizi patlatarak saldırmayın bu başlığa çok da büyük bir yaş değil, yazdıklarınız kabus gibi. ben de 20'li yaşlarda sözlükte yazardım ve 30'luk tipleri görünce, "30 yaşına gelmiş işi gücü yok hala burda geyik peşinde, ben 30 yaşında çok meşgul olacağım" derdim bak hala size laf yetiştiriyorum.

    grinin bile 50 tonu var gençler saçmalamayın daha çok genciz.