hesabın var mı? giriş yap

  • fren balataları biter, onu değiştirmez..
    kornası bozulsa müşteriyi bırakır sanayiye gider..

  • müslümanların şu ayete göre hadi kardeşim selametle deyip uzaklaşmaları gereken başka bir ortam, öyle cevap falan vermeye veya sinirlenmeye gerek yok.

    "allah, kitap'ta size şunu da indirmiştir: allah'ın ayetlerinin inkâr edildiğini, bu ayetlerle alay edildiğini işittiğinizde, bir başka lakırdıya dalıp gittikleri zamana kadar, o münafıkların yanında oturmayın. aksi halde siz de onlar gibi sayılırsınız" - nisa suresi 140

    kuran her türlü trole ne şekilde cevap verilleceğini söylemiş. özetle trolle trol olmayacaksın.

    debe edit - daha detaylı okumak isteyen arkadaşlar varsa (meraklısına özel); (bkz: http://www.kurandakidin.net/)

  • mahmood coffee sponsorluğunda gerçekleşir. tabii bardaklar boş.

    açılışı kesin ertem yapar: ''sizin evinizden, sizin salonunuzdan iyi geceler! bu gece uzun olacak!''

    sinan damadı över: ''ben tanıyorum; pırıl pırıl bir çocuktur! geçen papermoon'da beraberdik.''

    ahmet çakar müdahale eder: ''oğlumuz avukat. bu sinan ve ertem beyefendiler ise kalifiye sıvacıdır efendim. bana da ''tinerci'' diyorlar ama inanın hayatımda tiner nedir bilmem. siz beni meczup kabul edin lütfen!''

    rasim; kız tarafının gbt'lerini sorgulatır.

    ertem; müstakbel kayınpederi yağlar: ''sayın cumhurbaşkanımız recep tayyip erdoğan'ın ve milli takımlar teknik direktörümüz yüce insan, ulu bilge sayın fatih terim'in selamlarını getirdim sizlere. ellerinizden öpüyorum babacığım. her yerinizden öpüyorum, her yerinizden!''

    ahmet çakar: ertem evladım; bırak bu işleri! kız istemeye mi geldik 3. köprü temel atma törenine mi geldik?! hasta ve yaşlı bir adamım ben; tansiyonum düşüyor. hadi kızı mı istiyoruz n'apıyoruz; isteyelim gidelim; bir işkembecide kelle paça yapalım hep beraber!

    babanız kızı ister. tabii haliyle kızı vermezler.

    rasim devreye girer: '' haydaaaaa! şu an elime bir bilgi geldi. kayınpeder geçen gün yolun aşağısındaki atılım market'in önüne arabasını paralel bir şekilde park etmiş; dükkana mal gelmiş indirememişler onun yüzünden. ülkemizin ticaret hacmi %0,00000002 oranında azalmış. paralel park çetesinin ihaneti bu! elimde görüntüleri de var! buradan istanbul emniyet müdürü selami altınok kardeşime sesleniyorum. bu kayınpeder hakkında gereken yapılsın! eski türkiye zihniyeti bunlar!''

    ahmet hoca da kapanışı yapar:

    - bu geceden rahatsızım beyler! yönetmenimiz ahmet; evladım ışıkları karart, alttan da benim müziği ver! love story! elit bir beyaz amerikalı ailenin hukuk tahsili yapmış, eli yüzü düzgün, son derece beyefendi oğlu; orta halli bir ailenin güzel kızına aşık olur. fakat kızın babası masondur. olabilir de; masonluk ayıp bir şey değil beyler! ama bize bir kahve bile vermediler. bakın elimizdeki bu bardaklar boş. dolu tarafını göreyim dedim ama olmadı. kız istemeye mi geldik, tanıtıcı reklam çekmeye mi geldik belli değil! yazıklar olsun! bakın dalganıza! evladım; gel sen de bırak bu kızı; sana rossy de palma'yı alalım. söz veriyorum düğününüzü de ben yapacağım be!

    bu sözler üzerine abdülkerim durmaz da ''ne dediğini pek anlamadım ama ahmet hoca çok haklı!'' diyerek hoca'yı şap şup öpüp kavilleşir.

    sonunda müstakbel kayınpederi de delirtirler muhtemelen:

    - beyler bitti mi?! bittiyse ben de bi' konuşayım! şu deminden beri söylediklerinize baktım da; bu ekibe kız değil keçi bile vermem! keçi deyip geçmeyin; çok hisli hayvanlardır. öyle ot yediğine bakmayın; küstü mü ömür billah yüzünüze bakmaz; üstünüzü çizer! böyle bir ekip benim kızımı istediği için bana da yazıklar olsun!

  • bu saçın sahibi saçını yıkayıp bir hafta boyunca temiz görünümlü saçla gezen insanlara acayip imrenir. imreniyorum. evet. ulan ben dün gece saçımı yıkadım öteki 1 hafta önce yıkamış ama hangisi temiz görüküyo tabi ki soldaki. kuaföre gidince ve fön çektirince adam baktı olmuyo ne diyo sana 'saçına bişey mi sürüyosun' evet. bok sürüyorum geceden. ulan ne sürcem. oy anam. ailedeki herkesin saçı ibrahim erkal, mustafa sarıgül gibiyken benimki neden ince telli neden? bir de bir sinüzitin sahip olabileceği en kötü saç tipini bana vermişsin tanrım. bunu da belirteyim. her gün saç yıkamaktan sinüzit oldum arkadaş.

    özet geçeyim: hem saçım ince telli hem ben sümüklüyüm.

  • video: pembe mezarlık - model

    yorum:

    pembe mezarlık ne amk kaç yaşında insanlarsınız siz?

    çürük çilek kokusu ne ? şekerden tabut ne amk ? koca koca adamların yaptığı şarkıya bak anlamıyo millet diye yardırın amk kelimeleri yanyana.

    aha bende yazıyorum

    turuncu bir müezzin gördüm rüyamda

    aşık müminler keşkülden musalla taşında

    gezinirken avluda bir anda

    doldu ciğerlerim birden çürük hurma kokusuyla.

    çürük çilek ne amk yaaa!

  • hükümranlığınız yavaş yavaş bitiyor siyasal islamcı yavşaklar. hepinize sıra gelecek. bugünkü fetöcülerle aynı muameleyi göreceksiniz. size acıyan sizin gibi olsun hain köpekler.

    edit: üstüne alınan “hainler” mesaj kutumu doldurmuş. kudursunlar! bu ülkeden ne mustafa kemal’i silebilirsiniz ne de onunla fikir bağı gönül bağı kurmuş on milyonları. siz o yobaz gerici arapçı kafanızı düzeltmeye bakın ne yeni dünyada ne de yeni türkiye’de size yer olmayacak.

    hayvan sever editi: köpekleri çok severim. hakaret amaçlı kullandığım için tüm hayvan severlerden ve köpeklerden özür dilerim.

  • algımızın sınırlarını tam olarak bilmemiz mümkün olmayabilir lakin onun bildiğimiz sınırlarından sözedebiliriz sanıyorum.

    temel sınırlar şunlar:
    - zaman sınırı.
    evren 14 milyar yaşında lakin bizler sadece 100 yıl kadar yaşayabiliyoruz. demek ki toplam zamanın sadece %0.00000007'sinden haberdarız.

    - mekan sınırı.
    kainat bugünki hesaplara göre kabaca 25 milyar ışık yılı genişliğinde, oysa bizler dünya üzerinde kabaca 13 bin metre çapında bir küre üzerinde yaşıyoruz. dandik bir modellemeyle evren'i de küre kabul etsek mekan sınırımız yüzde işaretinden sonra elli altı 0 ve bir tane de 1.

    - duyu sınırı.
    görme duyumuz tüm elektromanyetik spektrumun, atıyorum, on milyonda birini algılayabiliyor herhalde. kulağımız sadece 20-20000 hertz arasını duyuyor ki bu da hava moleküllerinin boyurları ile sınırlı ses dalgaları içerisinde, bunu da atacağım, on binde bir falandır. koku ile ilgili yorum yapamayacağım, her kokuyu algıladığımızı farzedelim. dokunmak da çok karışık onu da geçtik. o halde duyularımızla algıladıklarımız toplam uyaranların yüz milyarda biri, %0.0000000001 oldu.

    demek ki tüm evren'in 10^58'de birini, tüm zamanların 10^9'da biri bir süre boyunca tüm uyaranların 10^11'de biri ile algılayabiliyoruz. her şeyin 10^78'de birini yani.

    tüm samanyolunda bir proton.

    tabi tabi, şüphesiz ki askın dili evrenseldir.

  • ismet berkan bey yakın aile dostumuz. kendisine whatsapp'tan sordum. "ne diyorsun ismet, enteresan bir haber değil mi?" dedim. "görüntüleri izledim, çok vahim" dedi. "ya ismet bi yürü git allahını seversen" dedim. "ben de ekmeğimin peşindeyim abi :(" dedi. "seneye bir özür patlatırım olur biter :p" diye de ekledi. "kel kafandan sen suçlusun ismet" dedim. daha mavi tık çıkmadı, du bakalım.