hesabın var mı? giriş yap

  • delfi** kentinde mukim kahin rahibe. ismini apollon'un oklariyla vurdugu ve derisini tapinagina hediye ettigi python canavarindan alir. tanrilarin nefesinden dogdugu varsayilir.
    tanrilarin ulagi olarak oraclelarini delfi tapinagi'nda bulunan bir çesmede arindiktan sonra verir. dedikleri çogu ölümlü tarafindan anlasilamaz, rahiplerin tercümesiyle iletilir.
    kehanetlerine karsilik delfi kentine nice hediye sunulmustur. ondandir ki, bu kent yüzyillar boyunca essiz hazineler barindirmistir.

  • sayın esmer bayanlar; saçlarınızı sarıya boyatınca maalesef marilyn monroe'ya değil, trabzonsporlu ibrahim yattara'ya benziyorsunuz...

  • akira kurusawa bir filminde giydirdigi uzere "aslinda bir turlu self-portresine oturtamamis" ve de hirsindan delirip kesmistir ...

    tabi aslinda kendisinde orta kulak iltihabi vardir, ve cektigi aciya dayanamayarak kesmistir ... tabi orta kulagini kesemedigi icin cektigi aciya bir de kesik kulak acisi eklenmistir, ama naapalim mukadderat ...

  • bu da böyle bir nesil işte. çok abartmamak lazım.

    gerekli doneler:

    -bayatlamaya yüz tutmuş, istiflenmekten ezilmiş bir somun ekmeğin yarısı
    -dün akşamdan kesilmiş domatis
    -az yağlı bol sulu peynir
    -kağıt inceliğinde üç dilim salam
    -arzuya göre zeytin ezmesi, salça
    -yanına fruko ya da kahverengi cam şişede tamek
    -sandviçi oturup yemek için kapı önünde konuşlanmış meyve kasası (yandan çivi fırlayanından)

  • yer akmerkez:

    altmışlı yaşlarda kodaman bir dayı avmye gelir girişte çantasını xray cihazına bırakır. çanta geçerken güvenlik tedirgin olur. tehlikeli birşey görmüştür çünkü. efendi bir ses tonuyla dayıya sorar:

    -beyefendi silahınızın ruhsatı var mı?
    -var

    der dayı ve çantasını alıp yoluna devam eder. arkadan güvenlik koşturur beyefendi ruhsatınızı görebilir miyim acaba diye. ancak dayı hiç tınlamaz yürümeye devam eder. güvenlikte fazla bulaşmak istemediğinden olsa gerek geri döner. o sırada dayı arkasını döner ve gitmekte olan güvenliğe seslenir:

    -hey niye geri dönüyon
    -ruhsatı göstermediniz efendim
    -göstermediysem senin görevin beni buraya sokmamak değil mi?
    -ama efendim:((

    dayı hemen çantasını açar ve silahı alıp güvenliğe doğrultur. güvenlik korkudan altına yapacakken dayı tetiğe basar çaattttt.

    silahın ucundan bir alev çıkmıştır. dayı:

    silah değil bu yeğenim çakmak çakmak.

  • bu kadar mı temiz olur arkadaş bir insan, bu kadar mı güzel sever?

    insana insanlığını hatırlatır her izleyişinde.

    ulan gece gece of ulan off!