ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kalbi kırılmış bir kadının yapabilecekleri
-
kainattaki hareket eden hiçbir şeyi umursamadığını iddia edercesine histerik bir şekilde eğlenir. sonra eve gelip arı mayalı silgisini kaybetmiş ilkokul çocukları gibi ağlar ağlar ve sonunda zıbarır.
kötü olmakta sonuna kadar haklı kötü karakterler
-
(bkz: pembe)
cennet mahallesi dizisindekinden bahsediyorum. kadın yıllarca gün yüzü görmemiş, her gece sarhoşları eğlendirmekle geçmiş ömrü. 3 kuruş sipali toplayacak diye gece yarılarında polis merkezlerine düşmüş. kızının zengin bir koca bulmasını hem kendisi hem de kızı için istiyor. çok mu?
ebru gündeş'in 400 bin tl'lik kışlık alışverişi
-
"hazir oradayken bana da bir bot ve kazak alsaydi keske." dedigim alisveris. harcadigi parada benim de hakkim var sonucta.
polislerle girilen ilginç diyaloglar
-
based on a true story..
kahramanımız otoyolda makas atarken* bariyerlere çarpar. olay mahallinden geçmekte olan ekip otosundan bir polis iner, yaklaşır:
- sen mi yaptın bu kazayı?
- evet abi.
- ulan bu nasıl kaza? böyle kaza mı yapılır? sana ceza kesmek yetmez, kursa da gönderecem seni.
- abi yapma etme babam sıçar ağzıma, zaten öğrenciyim vaktim yok...
- kes lan!
- abi hiç olmazsa biri olsun, hem kurs, hem ceza.. insaf ama..
- seç birini o zaman..
- seçemem ben abi, sen seç.
- peki, kura çekelim o zaman..
polis iki parça kağıt koparır, birine "kurs", diğerine "ceza" yazar.
- çek şunlardan birini..
kahramanımız olayın yavşamakta olduğunu farkeder..
- abi, bir tane de benim hakkım olsun, bir kağıda da "af" yazıp koysan..
- hadi lan!
- abi yapma etme..
- peki lan
polis bir kağıda da "af" yazar.
- çek bakalım.
şanslı kahramanımız "af" yazılı kağıdı çeker..
- bak abi allah da istemiyormuş.
- allahın adını karıştırma, sittir ol git şimdi..
kovulduğum kafeyi satın aldım
14 temmuz 2015 new horizons plüton geçişi
-
batı uygarlığı 5 milyar km öteden gelen pluto fotoğraflarını incelerken türklerin gündemi allah yazılı pide ve mucizevi atatürk silüetiydi.
seçim kaybeden feyzioğlu'nun suratı
-
üzülmesin, cem garipoğlu'nun babasının avukatlığından kazandığı para ile gül gibi geçinir.
arda turan'ın hapis cezası alması
-
haberlerden anladığım kadarı ile türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde ruhsatsız silah ile hastanede ateş etmek suç teşkil etmiyor.
ygs 2011 şifreli cevap anahtarı
-
yıllardır yazılımlar ve veritabanları ile uğraşan biri olarak şunu söyleyebilirim ki,
eğer yazılımlar ve sistemler üzerinde doğru düzgün bir şeffaf denetleme mekanizması yoksa toplam 1 saat içerisinde bile 8 farklı cevap anahtarında çalışacak 8 farklı şifreleme yöntemi ile şıklar belirlenebilir.
zaten işin içinde olan biri için son kpss skandalındaki olaylar nedeniyle güvenlik artırıldıysa, soruları dışarı çıkartmak yerine belirlenmiş cevap yapısını içeri sokmak daha kolaydır.
bu tip bir durumun gerçekliği durumunda iki ihtimal ortaya çıkıyor.
a) ösym içerisinde bu algoritmayı uygulayan ve yazılımlara doğrudan müdahelesi olan kişiler tarafından daha sonra bu algoritmanın dışarı satılmasını sağlayan "çıkar amaçlı suç örgütü" söz konusudur.
b) bu sınavdan yüksek puan alarak kazanılacak üniversite ve bölümlere bazı "özel" insanların yerleştirilmesini amaçlayan ve bunun sonucunda hakim/avukat/mühendis/doktor lardan oluşan ülkenin her noktasında söz sahibi olacak özel bir nesili amaçlayan bir "terör örgütü" söz konusudur.
her ne kadar hakkında açılacak soruşturmanın bile, körler sağırlar birbirini ağırlar ekseninde olacağını bilsem de,
soruşturmada yer alacak onurlu birileri okur umuduyla yazayım.
bu işin olası sorumluları aşağıdakilerden biridir ama hangisidir?
a) şıkları karıştırma algoritmasını yazan yazılımcılar.
b) şıklar karıştırıldıktan sonra veritabanına erişebilecek veritabanı kullanıcıları.
c) veritabanına ve programa erişim kontrollerini elinde bulunduran sistem yönetimi.
d) hangi öğrenciye hangi kitapçığın geleceğinin bile belli olduğu bir sisteme onay veren idari kadro.
e) hepsi.
şimdi ihtimal dahilinde yukarıdaki şıkların gerçek olması durumunda.
başka neler yapılabilir?
1- hangi öğrencinin hangi okulda, hangi sınıfta sınava gireceği, hangi sırada oturup hangi tür kitapçığın geleceği belirlenebilir.
2- istenilen öğretmen istenilen sınıfta görevlendirilebilir.
3- istenilen öğrenciler bir sınıfa toplanıp, istenilen öğretmenlerle buluşturulabilir.
sınav sonrasında yapılabilecek diğer müdahaleler farkedilebilir ve fiziksel evraklarla karşılaştırılabileceği için bu risk büyük ihtimalle alınmayacaktır.
böyle bir durum söz konusu ise, sorumlu kişiler, onları bu konuma getiren amirler, amirleri atayan bürokratlar dahil olmak üzere dürüst bir soruşturma yapılmalıdır.
ve hükümetimizin halkına birazcık bile saygısı varsa, şu dakikadan itibaren sınav ve seçim sistemlerini denetleyecek, tüm siyasi partiler ve ilgili bilişim dernekleri tarafından belirlenecek uzmanlardan oluşacak bağımsız bir bilişim denetim kurulunun oluşturulması için adım atmalıdır.
yoksa öğrencilerin girecekleri okulu belirleyen bir sınavda bile bunlar olabiliyor ise, bir vatandaş olarak ülke kaderini belirleyen bir seçim sistemine güvenmemiz beklenemez.
nejat işler'li yıldız tilbe klibi
-
nejat işler’in yıldız tilbe’nin yakın dostu olduğu için ücret almadan oynadığı söylenen klip.
valla ben beğendim. her an bir şey olacak diyerek izletiyor insana kendisini. *
bu arada 1. sınıf öğrencisi mi klibi çekti diyenlere not:
klibin yönetmeni;
hicran ve melek filmi ile toronto'da düzenlenen "kadın gözüyle film festivali"nde en iyi yabancı film ödülüne layık görülen ve bu ödülü kazanan en genç yönetmen olan (bkz: esra vesu özçelik)
ömer halisdemir
-
15 temmuz ile ilgili kabullenemedigim bircok sey olmasina ragmen suphem olmayan, laf ettirmeyecegim birkac olaydan birinin kahramani, en onde gelen kisi. vatani icin gozunu kirpmadan, dusunmeden olume gitmistir, gercek askerin nasil oldugunu gostermistir. darbecilere ulkeyi teslim edenlerden hicbirine bir sey olmazken canini veren guzel guluslu kahramandir.
albayrak'ın istifasına vatandaşın müthiş yorumu
-
ekşicilerin buraya bile yazmaya korkacağı şeyleri çatır çatır söylemiştir. kılışdar bile bir sefer böyle konuşamamıştır
imla ile kafayı bozmuş güruh
-
yakın zamanda patron şirketinden büyük bir şirkete geçtim.
ağırlıklı olarak öss'de derece yapan itü mezunları çalışıyor. tdk'de olmayan bir terimin bitişik veya ayrı yazılması üzerine tartışmalarına tanık oldum.
önceki şirkette dandik bir üniversiteden mezun ekip liderinden müdürüne bağlaç olan de'yi bırakın soru eki "mi?"yi bitişik yazıyorlardı. e-postalarını okurken inanılmaz öfkeleniyordum. dahası şirket içinde inanılmaz yanlış anlaşılmalar dönüyordu. neyse ki kurtuldum.
wittgenstein "dilimin sınırları ufkumun sınırlarıdır" sözünün doğruluğunu mevcut şirkette gördüm: mevcut iş arkadaşlarımın dünyayı, işi, işlerini algılamaları oldukça berrak.
doğduğundan beri öğrendiği, konuştuğu dile hâkim olmayan birisinin entelektüel birikimi sorgulanmaya açıktır.