hesabın var mı? giriş yap

  • amerika'da iki genç adam ot içerken yakalanır ve mahkemeye çıkarlar.
    yargıç, "sizler iyi insanlara benziyorsunuz, size hapse girmeden önce ikinci bir şans vermek istiyorum. bu hafta sonu dışarı çıkıp, insanları uyuşturucu kullanmamaları için ikna etmeye çalışacaksınız" der ve mahkeme pazartesi gününe ertelenir.

    pazartesi günü gelir ve yargıç ilk adama ne yaptığını sorar.

    -sayın yargıç, 17 insanı sonsuza dek uyuşturucuyu bırakmaya ikna ettim.
    + 17 mi? harika. bunu nasıl yaptın?
    -diyagram kullandım sayın yargıç. şunun gibi iki daire çizdim: 0 o ve dedim ki, büyük olan uyuşturucu kullanmadan önceki beyniniz, küçük olan uyuşturucu kullandıktan sonraki.

    bunun üzerine yargıç "bu takdire şayan bir yöntem" der ve ikinci adama döner "ya sen ne yaptın?"

    -sayın yargıç, 156 insanı sonsuza dek uyuşturucuyu bırakmaya ikna ettim.
    + 156 mı?!! bunu nasıl yaptın?
    -benzer bir diyagram kullandım sayın yargıç. şunun gibi iki daire çizdim: o 0 ve dedim ki, bu hapse girmeden önceki g*t deliğiniz...

  • oğlunu kızından ayıran aile içerir.

    çünkü kızın büyüdüğünde onla rakı içemezsin di mi sayın rakıyı çüküyle içen arkadaş? çünkü kızına uzaktan kumandalı araba alamazsın...

    şimdiden gelin dışlama muhabbeti de başlamış.

    acırım acırım evde daha az sevildiğini hissetmeye başladığında psikolojik sorunlar yaşamaya başlayacak kızlarına acırım.

    kendini dünyanın kralı sanıp da okula başlayınca kendisi gibi çüklü tonlarca çocuk olduğunu görüp hiç bi bok olmadığını anlayacak; sinirden sağı solu tekmelemeye başlayacak oğluna acırım.

    ha bi de hem sizin cehaletinizin, hem oğlununuzun şımarıklığı altında ezilecek gelecek gelininize de acırım.

    bir de erkek evladı, kız evlattan çok sevmeyi barındaran bu mentaliteye sahip yazarları da gördüğümde bu kısır dögüden çıkamayacağımızı gördüğüm için bu millete acırım.

  • bir karı-koca tanıyorum. 12 yıl falan evli kaldılar. ilk 6-7 sene herkes kendi evinde yaşadı ama sonrasında adam "yaşlandılar" gerekçesiyle anasını babasını aldı, evine getirdi. bir 5-6 sene de adamın anne babasıyla yaşadılar. kadın çalışıyordu, gıkını çıkarmadan o kadar sene hizmetlerini etti.

    12 yıl sonra kadınla adam (adamın aldatması nedeniyle) boşandı. ve ne oldu biliyor musunuz? adam boşandıktan 3 ay sonra, koşa koşa gidip annesinden, babasından ayrı eve çıktı. şu anda anne baba ayrı yaşıyor, oğulları tek başına yaşıyor...

    şimdi bu adam 5-6 yıl boyunca "annesine babasına bakan hayırlı evlat"tı; öyle mi?

    kendi bakmayacağınız, tahammül edemediğiniz ana babanıza karınızı baktırmayın. mecbur değil. yok efendim "40 yaşından sonra anne babayla mı yaşanır"mış... eee, karın varken yanında, değişen neydi? beyefendi anasının babasının hizmetini karısına yaptıracak, boşanıp yalnız kaldığı gün "haydi eyvallah, ben kırkımdan sonra size katlanamam..." alt metni şu: "ben hiçbir sorumluluk taşımayan bir asalağım, hayatım boyunca öyleydim, karım toparlıyordu beni... şimdi artık o yok ve ben eski halime dönüyorum." yani aslında kendisi hayırlı evlat falan değil amk, karısının insanlığı (ya da belki mecburiyeti) üzerinden rol kesiyor.

    kendiniz bakacak, hizmetlerini kendiniz edecekseniz o ayrı mesele. ama siz yemekten sonra koşa koşa gittiğiniz yatak odanızda bilgisayardan film seyrederken, işten gelen karınız sofrayı kurup topladıktan sonra kayınpederine, kaynanasına çay servis ediyorsa, "anasına babasına bakan hayırlı evlat" olmuyorsunuz. yüz kere şahit oldum; adam sofradan kalktığı gibi koşa koşa yatak odasına gidip, uyuyana kadar bira içip film seyrediyodu. karısı işten gelip yemek yapıyor, sofrayı kuruyor, kaldırıyor; alınmasınlar, gücenmesinler diye mecburen yaşlı insanların yanında zaman geçiriyor, bacaklarını bile uzatamadan uyuklaya uyuklaya koltukta oturuyor... on dakika dinlenemeden sabah kalkıp işe gidiyor... karınızı buna mecbur bırakmayın. yazıktır.

    ps: kadın ne yapsa yaranamaz da üstelik ha, o da ayrı mesele...

  • hikayeye göre bi savaş esnasında, savaş pilotlarından birinin uçaanda atıcak mermi,bomba falan kalmıyo aşaada da düşman cephaneliği var, naapsam da şunu havaya uçursam diye düşünürken ,yakıyo zipposunu, cephaneliğin üstünden geçerken camdan aşaa atıyo... patlamıyo cepanelik tabi haha

  • filmlerde karışıklık yaratan durum.
    lan ota boka elli ayrı kelime bulmuşsunuz, şunu ayırmamışsınız hulan.

  • ankaranın en güzel yerinin dönüş yolu olduğuyla ilgili şaka yapmak. zira bu şakayı yapanların hepsi sanki istanbulda yalıda oturduklarından ankara onlara çok gri ve denizsiz gelir.