ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
19 eylül 2018 hepsiburada.com rezaleti
-
sabahtan beri sözlükte cirit atan hepsiburada’nın paralı trollerini sahneye davet ettiğimiz rezalet.
10 ekim 2014 türkiye çek cumhuriyeti maçı
-
sanırım maç öncesi şöyle bir konuşma oldu
fatih terim- arkadaşlar, caner den başka orta yapanı siksinler miiiii??
takım: siksinlerrrrrr
fatih terim: hadi allah yardımcınız olsun..
danla biliç'in etkisinden çıkılamayan fotoğrafı
-
kilolu biriyle sırf kilosundan ötürü dalga geçme aşağılık bir davranıştır lakiiin;
bu kişi insanları tiplerinden ötürü itin gtüne sokuyorsa müstehaktır.
direkt ceo olarak başlamak isteyen yeni mezun
-
kıssadan hisselerde başrol oynayan kardeşimizdir.
şöyle;
"yeni mezun genç mühendis insan kaynakları bölümünden yetkili biriyle iş görüşmesi yapmaktadır. adam genç mezuna sorar, “başlangıç için ne kadar ücret düşünüyorsunuz?”
genç adam “yıllık 125 bin dolar” diye yanıt verir.
adam devam eder, “peki yılda 5 hafta tatil, ücretli izinler, tam sağlık hizmeti, her altı ayda %100 zam ve kırmızı bir corvette ile bu düşündüğünüz ücrete ne dersiniz?”
genç adam sevinçle çığlık atar “şaka yapıyor olmalısınız!..”
adam, soğukkanlı bir şekilde cevap verdi “evet… ama önce siz başlattınız!..”
yemek yeme yerinin türkçe bir adının olmaması
-
(bkz: yemekhane)
vedat milor'un dayak yedikten sonraki yorumları
-
-bence de en önemlisi elle yemek, yani kibarlık yapıcam diye bazen levye ile odun ile dövüyorlar. halbuki elden yiyince tadı çok farklı...
eskisi gibi kaliteli olmayan ürünler
-
(bkz: ekşisözlük)
şişli beşiktaş sarıyer kadıköy bakırköy
-
nedense türbanlı sümeyyelerin ve sevgililerinin en çok takıldıkları istanbul semtleri.
haftasonları bol miktarda görebilirsiniz bu arkadaşlardan, hülasa gidip bağcılar'da, ümraniye'de takılmazlar da bu cehape zihniyetinin sınırlarında özgürce hareket ederler.
bir lisede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
din dersinde ermeni ve musevi arkadaşlar muaf oldukları için dışarı çıkarlar. din hocası gelir ve tam ders başlıycakken kapı açılır ve içeri unuttuğu çantasını almak için musevi arkadaş girer.
arkadan bir ses: işteeee sonunda doğru yolu buldu.
araba almıyoruz kampanyası
-
alamıyoruz zaten, almıyoruz diyip inat etmiş numarası yapmamıza gerek yok bence.
ae fond kiss...
-
konusu itibariyle özgün olmayan, yine de işlenişiyle izleyiciye göz kırpmayı becerebilen ken loach filmi. yes you ken. göçmen/öteki sorunsalları yanında bi nevi "dindaşım olur musun hafız?" filmi. toplumsal diğer baskıların yanı sıra kızın kurumsal çevresinin esasoğlanı katolikleştirme fikri ve oğlanın aile/sosyal çevresinin kızı müslümanlaştırabilme ihtimali filan. ve tüm bunlara diz çöktürmeye and içmiş kutsi varoluş: aşk.
cinci hoca seansı
-
doktora gitseler yok karımın saçını gördü yok şöyle oldu böyle oldu diyecek ve arıza çıkaracak, belki de doktora saldıracak tipler bu hocalara hiç seslerini çıkarmıyorlar. adam, kadına başka bir şey yapsa hiç itiraz edecek gibi görünmüyor. cidden şu zihniyeti anlamak mümkün değil.