hesabın var mı? giriş yap

  • bir tarafta beylikduzu'nu traktorle yararak dere yapmayi vaat eden ak partisi, diger tarafta guneydogu anadolu bolgesine 3 milyon nufuslu bir endustri sehri kurmayi vaat eden chp.

    evlatlarinin gelecegeni kurtarmak bu milletin elinde, ya kendilerini de bizi de yakacaklar ya da birlikte bu bok cukurundan cikacagiz. hayirlisi olsun.

  • beyefendi kendine köle arıyor galiba.

    1600 lira şu hayat şartlarında kime yetiriyor acaba?

    eline gözüne dursun be. pişkin surat.

    eline gözüne dursun be. eline gözüne.

  • az sonra ceyda adlı yarışmacının ahmet kaya'dan "i will always love you"yu söyleyeceği yarışma.

  • çocukların yüzü gülüyor, büyüklerin yüzü ağlamaklıysa o semt fakirdir.
    büyüklerin yüzü gülüyor, çocukların yüzü ağlamalıkysa o semt zengindir.
    fakir yetişkinlerle zengin çocukların dertleri hiç bitmez...

  • "al bu 11 ocak 2003 sayısal numaraları1 2 13 17 25 38. sonra abd ye bilet al mark zuckerberg denilen adamı bul ve para sorun değil dostum al köpeğin olsun yarım milyon dolar de"

  • istanbulkart dolum merkezinin bahçelievler-yenibosna şubesindeki memur abimize, kardeşimize bir teşekkür yazısıdır bu. gereken yerlere de teşekkürümü ilettim ve ileteceğim, mevzu şu:

    istanbul kartımı güncellemek için yenibosnadaki kart dolum merkezine gittim, sırada bekliyorum, genç bir kadının işlemi bitti ve karta para yüklemek istediğini söyledi, bilenler bilir istanbulkart dolum makinesi belki de dünyanın en kolay kart dolum makinesidir, kartı takacak yeri bile yok yani kartını oraya bırakıyosun parayı veriyosun bukadar, beş saniye sürüyor ve makine zaten konuşarak yönlendiriyor. normalde bizim memurumuz ne yapar, ablacım orda makine var kartını koy paranı sok yükler der en kibar haliyle. ya da azarlar sorduğunuza soracağınıza pişman eder. lakin bu abimiz koltuk değneklerini aldı, ayağının birinde bayağı engel var, görüntüsünden de belli, güzelce kalktı yerinden ve kapının girişindeki makineden bayanın kartını doldurdu tarif etti ve yerine geçti. hatta kadın da şaşırdı siz zahmet etmeseydiniz diye bi bocaladı, hem alışkın değil memurumuzdan böyle ilgi görmeye hem de abimiz engelli olduğu için nezaket kuralı gereği rahatsız ettiğini düşündü.

    hep rezalet başlıkları açarız ya, bence bu gibi durumların da başlığını açmalıyız. bu çivisi çıkmış dünyada çivisi dibine kadar çıkmış olan devlet kurumlarında işini düzgün yapan görevliye teşekkür etmeliyiz. evet o onun işi, yapmak zorunda, ama hem bu abimizin yaptığı şey görevi değil hem de güler yüzü insanlarla güzel üslubu gerçekten çok hoşuma gitti.

    eğer bu yazıyı okuyorsan abicim lütfen böyle devam et. dünyayı sen ve senin gibi insanlar güzelleştirecek.

  • her lisanda ayrı, her kültürde farklıdır.

    hindular sağ ellerini, dışı muhataplarına, ayası kendilerine dönük olacak şekilde hafifçe yüzlerine yaklaştırırken uzakdoğulu her iki elini birleştirip öne doğru eğiliyor. batıda reverans varmış eskilerde, bizde temenna...tokalaşmak, sarılmak, el öpmek hâlâ geçerli...tazim için her nabza göre şerbet var, isteyene...söze bile gerek yok çoğu zaman, vücut dili yeterli.

    fakat yine de en güzeli, özlediğinin gözlerinin içine bakmak, taa içine...kuyunun sâdasını duyarmışcasına, kendi sâdanı onun kulağına fısıldarmışcasına...lisandan, hâlden, arzdan, beyandan azade "seni diledim geldin, beni diledin geldim" dercesine...

    ama insan her zaman gözünün gördüğünü özlemez. ya da her özlediği gözünün gördüğü değildir. işte belki o vakit, selamlaşırken, sağ el sol göğsün üstünde olabilir. pıt pıt atan kalbe "sakin ol, sakin ol, sakin ol" demek için...

  • önsöz: temennim şu ki bu vahim olaydan ders alıp yapılaşma için daha iyi önlemler alır, daha iyi kanunlar çıkarırız ve bu kanunlar hiçbir zaman hiçe sayılmayarak bir çok insanımızın böyle olaylar yaşamasına bir daha izin vermeyiz.
    şu haritaya bakınca türkiye'nin deprem bölgesi bir ülke olduğu yadsınılamaz bir gerçektir.

    kaderciliği bir kenara bırakarak dünyada neden depremler olur diye bir bakalım. dünyanın yapısı gereği dört ana katmandan oluşur: bunlar, iç çekirdek, dış çekirdek, manto ve kabuktur.

    işte yukarıdaki görselde de gördüğünüz üzere kabuk kısımları dünyanın yüzey dediğimiz kısımını oluşturur; bunların bazılarını gözümüzle gözlemleriz ve bizim yaşadığımız kara parçalarını oluşturur, bir kısmını ise gözlemleyemeyiz çünkü onlarda büyük su kütlelerinin altındadır.

    ancak bu kabuk dediğimiz kısım insanın cildini kaplayan deri gibi yekpare bir yapıya sahip değildir. aynı bir yapboz parçaları gibi parçalardan oluşmaktadır ve bu yapboz parçalarına tektonik levhalar ismini vermekteyiz. önemli olan konu ise bu parçalar hareketsiz değillerdir. hareketleri esnasında birbirinin yanından kayarlar ve birbirine çarparlar vb. hareketler yaparlar. dünyadaki tektonik levhaların haritası

    bu hareketlerin çoğunluğunun levhaların kenarlarındaki levha sınırlarında görmekteyiz . levha sınırları birçok faydan oluşur ve dünyadaki depremlerin çoğu bu faylar üzerinde meydana gelir. tabii ki bu kocaman levhaları hareket ettiren bir güç olmak zorundadır. yukarıdaki görüntüyü tekrar gözünüzün önüne getirdiğinizde kor diye bir katma olduğunu göreceksiniz ve bu katmanın sıcaklığının 5430 °c olduğu tahmin edilmektedir.(kıyaslamak için güneşin yüzey sıcaklığı 5500 °c ve çekirdeğinin sıcaklığıysa 15,6 milyon °c’dir.) işte bu muazzam ısı enerjisi manto dediğimiz katmanı hareketlendirir.

    yukarıdaki görselden de görülebileceği gibi, manto tabakası içinde bulunan yüksek yoğunluktaki magma kor tabakasının verdiği ısı enerjisi sayesinde döngülenen bir hareket oluşturur. bu döngülerin ısınan sıcak tarafları yükselirken, soğuyan tarafları ise aşağıya doğru iner. işte bu döngüsel hareket, kabuk bölgesinde soğumuş magma olarak düşünebileceğimiz levhaları sürtünme etkisiyle farklı yönlere hareket etmesine neden olur. levhaların bu hareketi, çarpışmalara ve ayrılmalara sebep olur. bu çarpışmalar sonucunda ise ülkemizdeki gibi depremler oluşabileceği gibi everest dağı gibi dağlar da oluşabilir.

    kaynak:1,2,3

  • çok tuhaf bir arkadaşım vardı. adı kazım. durumları pek iyi değildi ama hayatı boyunca bunu bir gurur meselesi haline getirmemişti çocuk.

    ilkokuldayız işte. bir gün okula lüks bir araç girdi. top oynarken top gitti arabanın tamponuna mı ne bi yerine vurdu. bu gitti topu almaya. adam buna bi şeyler söyledi. bu başladı bağırmaya. arabanı buradan çıkartttt diye... adam bağırışlara dayanamayıp arabasını çıkarmıştı da müdür gelmişti o derece yırttı kendini.

    - oğlum niye bağırdın o kadar?
    - hem arabasını buraya getiriyor hem arkadaşım topu attığında çarpınca kızıyor.

    ben tabii yıllar sonra kendisini gördüğümde ve beni evine davet ettiğinde bu anımızı anlatıp o zaman anlamıştım google gözlük olan arkadaşımın hak arama inancını. şu an bir holding'in uluslararası davalarına bakıyor. babası vefat etmiş. o kötü durumdan tüm ailesini kurtarmış. kardeşlerine bile neler neler yapmış, almış.

    ve o kadar paranın içinde yüzmesine rağmen lüks evi, lüks eşyaları olmasına rağmen hiçbir zaman lüks araç almamış.

  • başlık: obama fethullah gulenin iadesini reddetmis beyler

    3. amk cia ajanı diyip obama'dan iadesini istiyor yürü uzun adam!!11!1!!