ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hastası olunan sözler
-
biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük ama olamayacağız...hepimiz heba oluyoruz...bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş...reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşindeyiz...nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, gereksiz şeyler alıyoruz... bizler tarihin ortanca çocuklarıyız..bir amacımız yok; ne büyük savaş ne de büyük bir buhran yaşadık...bizim savaşımız ruhani savaş... ve bunalımımız kendi hayatlarımız...
-fight club
-chuck palahniuk
oteller dolu 9 güne gerek yok
-
adam otellerini doldurmus, milleti sikine takmıyor haliyle. milletin bakanı değil ki, ets patronu.
ahmet kaya
-
yüzde yüz kötü çocuk türk profili. aynadaki yansımamız. devlet politikası haline gelen şeyleri zamanından önce ve çocukça bir heyecanla söyledi diye beyaz türklerin histerisine mahkum edilmiş en esmer kurban. bir kaç yıl önce, yanılmıyorsam yeni harman 'da, ahmet kaya'nın eşiyle yapılmış bir söyleşi vardı. ahmet kaya'nın fransa'da yaşarken en büyük zevklerinden birisi de acı biber bulmakmış. türkiye'den ya da başka yerlerden buldurduğu acı biberleri harmanlarmış... bir misafiri geldiği zaman "vallahi acı değil, bir tat" dermiş...karşısındaki oyuna gelip, biberi tattığında ve acıdan gözleri yaşardığında ahmet kaya çocuk gibi gülermiş. en favori şakası buymuş ahmet kaya'nın. hiç bıkmazmış bu şakayı yapmaktan. her çocuk şakalarına gülünmediğinde ölür. biz ahmet kaya'yı doğduğu toprakların uzağında öldürüp, her gün serdar ortaç'ı izlediğimiz, ertuğrul özkök okuduğumuz, osuruk beyinli köşe yazarlarının saçma hamaset çığlıklarının gürültüsüne kapıldığımızdan beri çocuklar şaka yapmaya korkar oldu. ne güzel bir ülke burası...iyi ki varsın ercan saatçi, iyi ki varsın reha muhtar, iyi ki varsın ahmet kaya'nın popüler zamanlarında "biz ahmetle kardeş gibiyizdir. yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez" deyip, adam linç edilmek istendiğinde derin bir sessizliğe gömülen savaş ay...iyi ki varsınız.
ateşin bulunuşu
-
kış günü birden bire aklıma düşen olay.. benim merak ettiğim ateşin bulunuşundan ziyade ateş yokken insanların nasıl ısındığı.. yahu şu an evlerimizde dahi doğalgaz, elektrik, odun-kömür gibi araçlarla ısınmıyor olsak soğuktan helak olup gideriz.. oysa zamanında insanlar mağaralarda, çadırlarda, ağaç kovuklarında üstlerine kat kat hayvan kürkü geçirerek doğaya karşı amansız bir savaş veriyordu.. salt donup gitmeden insan ırkının bugünlere gelmiş olması büyük mucize vallahi.. üşüyorum..
beyaz show'un yeniden başlaması
-
muhtemelen kısa süreli yayın hayatından sonra ekranlara veda edecektir. çünkü ne beyaz eski beyaz ne de toplum eski toplum ne de zaman aynı zaman malesef
facebook'ta evlenme teklifi etmek
-
bir sonraki adım "gerdek etkinliğine katılacak mısın?" olabilir.
iş maillerinde geçen iğneleyici cümleler
-
"... takdirde gerekli uyarılar yapılacaktır."
torpilliyi, çapsızı, vasıfsızı ve sorumluluk almaktan kaçınanı yönetici yapınca her mail, her mesaj, her telefon tehdit niteliğinde olur.
15 temmuz'un yıldönümünü umursamayan kesim
-
araplar birbirini öldürüyor niye umursasınki.. o açıdan bayram ama karışmayın sakın.. :d