ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
denizli'de üretilen 5 ayrı elektrikli araç
-
şöyle biraz geçmişe gidiyorum. teknolojisiyle herşeyiyle 1769'da fransa'da ve başka yerlerde yapılan araçlar şöyle.
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…okwl8q&usqp=cau
http://upload.wikimedia.org/…rwagen_nr.1_benz_2.jpg
şimdi biraz yakın tarihe geliyorum.
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…cgjxhq&usqp=cau
ulan 1769'da yaşayan adamın 2015'de üniversite okuyan adamdan daha üstün olması nedir. dış güçlerin oyunu diye diye afrikalılar gibi kaldık. ne teknolojiye kafamız basıyor ne bir sikimden anlıyoruz. suntadan araç yapmış lan adam. kaza falan olsa, suntalar çatır çatır dağılsa yemin ediyorum kimseye yardım edemeyiz gülmekten.
ekleme: arada linkler güncellenmektedir.
inci sözlük
-
su olayla beni benden almis sozluktur.
baslik : deprem oldu demin
entry : merkez ussu ver pic.
ses kayıtlarını toplu taşıtlarda dinleten insanlar
-
klavye delikanlısı değildirler
az kişinin bildiği muhteşem türk filmleri
-
(bkz: limonata)
2023 hakim-savcı maaşlarının erimesi
-
ulkede hukuk ve adalet olmadigina gore bence maas anlaminda da sorun yok.
ne kadar ekmek o kadar kofte.
dünyanın en hüzünlü cümlesi
-
yıllar önce 28 şubat'ta entübe edilmeden önce kızımın söylediği "2 gün sonra bomba gibi uyanıp geleceğim" sözüdür.
edit: çok soru geldi "bugün nasıl" diye. 2 gün sonra 2 mart günü ebediyete kanat çırptı.
edit 2: adı efsane idi. hikayesini yakın zamanda yazacağım. onu nazarında tüm kistik fibrosis hastalarına selam olsun.
edit 3: konuyla ilgili daha önce yazdığım bir anekdot: bkz: #113607723
edit 4: o kadar çok mesaj aldım ki, inanamadım. bu duyarlılığınız ağlattı beni güzel insanlar, hep böyle kalın, teşekkürlerim gölgenizden ayrılmasın.
ilk kez starbucks'a gideceklere tavsiyeler
-
kasılmayın. gidin kahve için. siz para ödeyeceksiniz hizmet ve ürün bekliyorsunuz. onlar size lütufta bulunmuyor. sanki mabede giriyoz.
steven spielberg'in netflix'e savaş açması
-
bir film yalnızca netflix üzerinden gösterilmiş ve oscar ödülüne aday olmuşsa spielberg haklı ama adı geçen filmler los angeles'ta gösterime giren filmler ve netflix bu filmlerin yapımcısı değil dağıtıcısı. belgesel kategorisinde oscar alan filmlerin ise sinemalarda gösterilme zorunluluğu zaten yok. konunun bu yıla ve bu isimlere özel yanında spielberg haksız.
ama daha geniş açıdan bakıp sinema sanatının kendine özgülüğü ve dijital geleceği unsurları üzerinden yapılacak bir değerlendirmede spielberg gibi geleneksel kuşak üyeleri sonuna kadar haklı. müzikte spotify, fizy gibi platformlar, sinemada netflix gibi platformlar müzik ve sinemanın asli unsuruymuş gibi değerlendirildiği müddetçe kalite gittikçe aşağı düşecek. nasıl ki müzikte sanatçılar yeniden single çağına döndü ve tematik albüm uğraşı gibi dev eserler artık üretilmemeye başlandı sinemada da netflix gibi ortamlar film yapımcılarını tamamen televizyon izleyicisine yönelik filmler çekmeye sevk edecektir. epik sinema, drama ve içinden bilgisayar efekti geçmeyen filmlerin sayısı zaten yeterince azalmışken bu alanlarda sinema sanatı tamamen yok olacaktır. 2000'li yılların ergence dizi çılgınlığı insanların filmleri de dizilerle aynı parametrelerle değerlendirmesi yanlışına sevk etti. netflix ya da spotify zararlı demiyorum, ben de kullanıyorum ama müzik sanatı ve sinema sanatı her zaman kendi dinamikleriyle sunulmalı. yoksa her iki sanatta da nostaljik bir tüketici olmaktan başka çareniz olmamasıyla filmleri dizi izler gibi izleyen (dolayısıyla izlemeyen) bir seyirci olmak arasında seçim yapmak zorunda kalırsınız.
ailesiyle yaşayan 25 yaş üstü insan
-
hele ki ailesi kendiyle birlikte kalkıp istanbullara geldiyse şanslı insandır. okulu bitireli 4 sene oluyor, üniversiteyi de ailemin yanında okumuştum. sonra istanbulda iş buldum, seninle gelelim mi dedi annem, gelin dedim. iyi ki de demişim. ne çılgın bi gece hayatım var ne de aman kapım açık sıçayım gibi bi derdim. işten geliyorum yemek hazır, çamaşırlar yıkanmış. kazandığım cebimde kalıyor. hoş bunlar olmasa da sadece yanımda oldukları için mutluyum. tek çocuk olduğumdan onları boynu bükük bırakmak istemiyorum belki de. hala arkadaşımda kalmak için izin istiyorum. ama erkek arkadaşım yemeğe gelip bizde kalabiliyor. ne kezbanım ne de asosyal. tam 25 senedir ailemleyim, allah onları başımdan eksik etmesin.
kolay yemek tarifleri
-
sushi: baligi alin.. afiyet olsun..
kararı yok hükmünde sayıyoruz
-
az önce cnntürk ekranında gördüğüm yazı. arka planda ömer çelik.
yani diyorlar ki ap istediği kararı alsın biz yok sayıyoruz. napcanız, akp genel merkezinde 7şerden iki takım kendi kendinize müzakere mi etceniz? "avrupa birliği" yerine "avruba dirliği"ni mi kuracaksınız? lise münazarası mı düzenleyeceksiniz?
(bkz: abidas)
(bkz: nikke)
(bkz: nev balans)
link
edit: imla
edit2: "ab'li yetkililer kendi görüşlerini kurumlarının görüşü olarak yansıtıyorlar " diyor bir de. ya ne olacaktı, yazılı bir kitaptan ya da bir liderden mi alacaklardı talimatları? el kaldır indir olayı o mecliste olmayınca şaşırdınız herhalde.
edit3: link eklendi
edit 4: minnak çocukların yürekleri ısınsın, gözleri gülsün, büyüyünce ne feodal ağaların ne de terör örgütlerinin eline düşmesin, eğitimli birer birey olsunlar diye (bkz: oyuncaklar otostopta)