ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fayans ustasının yenilediği banyo
-
dünyanın en iyi müteahhitine bile iş verseniz, kontrol edilmediğini bilirse size kaliteli iş yapmaz.
bu örnek özelinde yapılan işi kontrol edip, teslim alabilecek bir tanıdığınız yoksa 3000-5000tl verip başka bir ustayı bunun için görevlendirmek faydalı olabilirdi.
edit: bu işlerde genelde en az iki ustadan teklif alırsın, düşük fiyat verene işi verirsin, diğerine de kontrol ettirirsin. işi alamayan usta zaten doğası gereği diğer ustanın neden kendisinden daha ucuz olduğunu kanıtlamaya ve yanlışını bulmaya odaklanır. sen de bunu avantaja çevirirsin. bu sistem çok büyük çaplı projelerde bile uygulanır.
asena atalay
-
yerli sol bek bulmuşsun, şu yaptığına bak, demek istediğim.
mackolik.com'un yaran üye yorumları
-
liverpool-chelsea maçı ve bahisseverlerin çoğu yatar:
"liverpool benim 400 gitti senin sampiyonluk gitti.ben bir hafta da kazanarim kaybettigimi senin bir sezon daha beklemen lazim.simdi soyle kim kaybetti"
recep tayyip erdoğan padişah olsa olabilecekler
-
ölünce tahta bilal geçerdi allah korusun.
-bilal baban öldü tahta sen geçeceksin.
+tahta mı?
-tahta tabi zoruna mı gitti?
+anlamadım.
konut reklamlarındaki klişeler
işi gücü olmasa evden çıkmayacak olanlar kulübü
-
hafta sonu planı, cumadan eve girip pazartesi sabahı çıkmak olanların kulübüdür.
sabah uyanıldığında çayın demlenmiş olması
-
eğer yalnızsanız, altınıza sıçırtır.
kişinin yaşlanmadığını anladığı an
-
süper bir an'dır. geçen gün taksiyle bi yere gidiyorum, taksi ışıklarda durdu. selpak satan bi kız yanaştı yanıma:
-işşallah üniversiteden mezun olursun, dedi. (bilgi üniversitesi'nin önündeyiz.)
-ee ben zaten mezunum ki, mezun olalı 10 yıl oluyo, dedim. (çocuğa da açıklama yapıyorum, nasıl sevindiysem)
başka bi gün benim çağırdığım taksiye bir teyze de el etti. "gel teyze, seni de bırakalım yol üstünde bir yere gidiyosan?" dedim. teyze, fiti fiti koştu geldi, bindi. ineceği yere geldik, inerken bana dönüp para uzattı.
-gerek yok teyze, zaten yol üstündeydi, lütfen, rica ederim, dedim.
-aaa olur mu, sen talebesin, dedi.
bana "talebe" didi. canım deyzem <3
(bkz: bana su verdi)
avustralyalı karikatüristin rte karikatürü
-
güzel karikatür. neyse en azından bütün türkler ile malum kişiyi bir tutmamışlar.
tospiğin niloyayı terk etmesi
-
iki yaşındaki kızımın cem adrian fanı olmasına sebep olmuş ayrılık.
türkiye'de evlerde veranda olmaması
-
öncelikle, veranda ne amk diyecekler için; (bkz: veranda)
ya ben köy evlerinde bile çok az gördüm bunu. geçenlerde bi çiftlik evinde görür gibi oldum onu da pimapen ile kapatmışlardı amk. bir de teoman kafası iyiyken bir kır evinde görmüş bunu ama nası uçuyorsa orada bi rüzgar gülüne rastlamış konuşmuş falan. yani o da görmemiş..
her neyse bence amerika'yı amerika yapan şey aha bu verandadır arkadaşım. babanla bir sorunun mu var, otur veranda da konuş. ananla mı var gel verandaya bağır çağır, düşmanın mı var al silahı verandaya otur...
sen bildin onu filmlerden, beyaz boyalı, sallanan koltuk var orada en yaşlı insan oturuyor. 20 sene sonra gelmiş evlat hesap soruyor,şurada bana tokat attın, orada beni mahçup ettin burada bok ettin diyerek.. tanıdın tabii.
türkiye de veranda olmayınca ne oluyor, salon var babaya hesap sormaya geliyorsun altı ay sonra ( bizde öyle 20 sene 25 sene ayrılık olmaz en babası bi bayram arası) ülke tv açık. salondaki büfe enerjini alıyor kafadan, büfe ne amk diye düşünürken az yumuşuyorsun, koltuk örtüsünün üstündeki kırlent, bardakların üstündeki dantel, ülke tv spikerinin naif ve mıymıntı sesi derken odaya girdiğinin 10. saniyesinde yumuşuyorsun. bir de anan poğaça viriyim ayrana katık eden mi diye sorunca ne oluyor, hesap soramıyorsun. ömrünce taşıyorsun o ağırlığı.
amerikalı o verandadan zıpkın gibi çıkıyor. sorunlarını halletmiş, herkes bir diğerini bağışlamış diyor ki sorunum yok madem gideyim afganistan'ı işgal edeyim diye süper güç oluyor, uzaya çıkıyor adam. onun için veranda mecbur tutulmalı. 38 katlı apartmanın hemen giriş kapısının yanında bi veranda olsa fena mı olur?
neyse bi şarkı ile bitireyim, bir kır evinin verandasında bir rüzgar gülüne rastladım, insanmışçasına konuşmaya lay lay lay..
kombiyi gündüz kapatıp gece açmak
-
sonbahar ve kış aylarında bir kaç kez deneme yaptım,
1 ay boyunca saat 16.00 gibi açıp sabah 06.00 gibi kapadım bu sürede kombiyi düşük,orta ve yüksek seviyelerde çalıştırdığım da oldu daha sonraki ay hiç kapamadan en düşük seviyede çalıştırdım .bu denemeleri aynı yıl içinde bir kaç kez yaptım ayrıca farklı yıllarda da denemeler yaptım.
sonuç,kombiyi aç kapa yaptığım zamanlar neredeyse yarı yarıya faturanın düştüğünü gördüm, kombi sürekli açık kalsın diyenlerin yanıldıklarını test ve deneylerle görmüş oldum.
sanırım sürekli yansın diyenler ya durumu tam olarak bilmiyorlar ya da farklı niyetleri var.
(bkz: biz hep aç kapacıyız)
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
acemliğin daha ilk haftası... eğitim çalışmaları başarıyla (!) sürerken bölük çavuşu koşturarak gelir. düdüğünü çalıp bölüğü sıraya dizer, önden dokuz sıra çömelir:
-arkadaşlaaaar! aranızda metin toç diye biri varmış. tugay komutanımız acilen onu görmek istiyor.
430 kişilik bölükten çıt çıkmaz.
-metin toç diye bir yok mu aranızda?
...
-metin koç var mı?
...
-metin diye biri var mı?
...
mete koç? soyadı toç, koç ya da yoç olan biri?
...
20 dakika sonra aynı çavuş elinde bu kez bir kağıtla gelir.
-arkadaşlar, içinizde macintosh kullanmayı bilen var mı?
tugay komutanının bilgisayarında bir sorun çıkmış, kısa dönemler arasında mac'den anlayan biri vardır deyip bizim bölüğe sordurmuştur. tabii tugay komutanının macintosh'u çavuşa ulaştığında ete kemiğe bürünüp metin toç olmuştur.
cnn türk ntv habertürk
-
tarihe not düşelim. tek kelimeyle: iğrençsiniz satılmış medya. taksim yıkılıyor. siz sustunuz.
alex de souza
-
fenerbahçe'ye geldiginde toy bir üniversite ogrencisiyken su anda evli barkı işinde gücünde çocuklu çocuklu bir adamım lan ben. nasıl 3 dakikada yollarsınız lan bu adamı! amlarına koyayım ben onların.