ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cemaatin yok valla biz yapmadık demesi
-
(bkz: kuzenim yapmış)
kuzen açıklama yapmış: bunlar sadece öncü deprem
bonus:
(bkz: ayakkabı kutusunda 4.5 milyon dolar saklamak)
(bkz: seçim sandığında 87 milyar euro saklamak)
galatasaray camiasının ağır dönekliği
-
--- spoiler ---
kendileri uefa kupasını aldık diye övündükleri sezonda her hafta maçları erteleniyordu.
--- spoiler ---
9 aralık galatasaray 2-1 bologna
12 aralık galatasaray 1-0 beşiktaş
15 aralık galatasaray 5-1 ankaraspor
18 aralık denizlispor 2-4 galatasaray
22 aralık fenerbahçe 1-2 galatasaray
26 aralık galatasaray 2-1 vanspor
2 mart dortmund 0-2 galatasaray
5 mart antalyaspor 1-3 galatasaray
9 mart galatasaray 0-0 dortmund
12 mart galatasaray 6-0 bursaspor
16 mart mallorca 1-4 galatasaray
19 mart göztepe 0-2 galatasaray
23 mart galatasaray 2-1 mallorca
26 mart galatasaray 0-1 fenerbahçe
1 nisan erzurumspor 0-0 galatasaray
6 nisan galatasaray 2-0 leeds united
9 nisan galatasaray 6-0 gençlerbirliği
14 nisan beşiktaş 1-1 galatasaray
20 nisan leeds 2-2 galatasaray
23 nisan galatasaray2-2 denizlispor
hani lan her hafta ertelenen maçımız
charles bukowski
-
çok güzel bir entelektüel tanımı vardır abinin.
"entelektüel basit bir şeyi karmaşık söyleye bilen kişidir. sanatçı ise zor bir şeyi kolay."
pınar deniz
-
kaçılın (bkz: kaçıl) ben de laf söylemeye geldim. bu arkaaş kimdir, necidir daha önceden görmüşlüğüm/bilmişliğim yoktu. taaa ki kapı komşumuz olana kadar. kendisinin az ünlü olmasında değil, ben alakasız birisiyim bu isimlerle. kimseyi tanımam genelde.
bahçeli bir evde oturuyordu kendisi. hani şu yan komşusunun (bkz: nursel ergin) duvara kulağını dayayıp kavgalarını dinlediğini ayan beyan televizyonlarda söylediği evden bahsediyorum. demiştim ki "ulan yazık insanlara, özel hayat denen bir şey var. nasıl bunu yapabilirsin". çok net hatırlarım. ben de o sitede oturuyorum efem. site dediysek öyle mütüş bir yer de değil. yanlış anlaşılma olmasın.
sonrasında bir köpek geldi bu arkaaşın bahçesine. dalmaçyalı gibi. sevimli bir şey. zaten köpeklere bayılan bir çift olduğumuz için uzaktan seviyoruz eşimle biz. duyduğum kadarıyla sahiplenmiş barınaktan. araştırıp bakmadım. doğrudur.
köpek sürekli havlıyor. sürekli ama. çünkü dışarıda kalıyor. artık ilgi mi istiyor yoksa içeri girmek mi bilmiyorum. ama mütemadiyen ben köpek sesiyle yaşadım uzun bir süre. çok da sorun değil. diğer komşumun küçük köpeği çok daha fazla havladığı için :) alışkınım zaten bu sese. artık umursamıyordum bile.
sonra bu köpek gitti. yerine bir tane golden geldi. goldenlar zaten default olarak aşırı sevimli oldukları için biz eşimle daha da seviyoruz bunu uzaktan. diğer köpek neden gitti bilmiyoruz. sonrasında farkettik ki bu köpek de bahçede yalnız... kimse yok ilgilenen. biz "yok canım öyle şey olur mu" falan diyoruz ama oluyor öyle şey işte. hayvan yalnız...
yazın hava leş gibi. oturduğumuz yere güneş günün belki 8-9 saati direkt olarak vuruyor. aynı şekilde o bahçeye de. hayvan yine yalnız. garibim gölge buluyor falan küçük bir yer oraya yatıyor. gölgede bile 35 dereceyi bulan sıcakta hayvan bunalıyor. saatlerce. günlerce. haf-ta-lar-ca...
işim gereği evden çalışma lüksüm var ve geçtiğimiz yaz bizzat şahit oldum bu duruma. birisi gelip muhtemelen suyunu ve mamasını veriyordu o hayvanın ama mevzu su ve mama değil. mevzu o hayvanın haftalarca o kavurucu sıcakta yalnız başına yaşamaya bırakılması.
hani hayvansever falan diye biliniyorsa söyleyeyim dedim. benim gözlemlerim tam olarak o değil çünkü.
konuşmasını da dinlemedim (dediğim gibi hiç alakam yoktur ama gündemden düşmedi günlerdir) ve dinlemeyeceğim de ama eğer herhangi bir yerinde hayvan sevgisinden bahsediyorsa aklıma hemen zamanının meşhur videosu geliyor. hatırlayan hatırlar...
- hass...tr demek istiyorum.
bunu da çok düşündüm yazsam mı yazmasam mı diye. sonra dedim ki sonuçta ben kulağımı duvara dayamıyorum. ortada eziyet çeken bir hayvan var. birileri de -bir şekilde hayvan sevgisi üzerinden prim yapıyorsa- en azından bu saçmalığı bilsin bir kısım insan istedim.
ne de olsa sadece konuştuklarımızdan değil, sustuklarımızdan da sorumluyuz.
lanet olsun debe editi: bir ton mesaj geldi. inanan inanmayan. tek bir entrymin olduğundan yola çıkarak yalan söylediğimi sananlar. sözlük zamanında çok güzel yerdi ama sonrasında bu hale geldi işte.
(bkz: 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi)
(bkz: bütün entry'lerini silen yazarlar listesi)
bi bu kadar da yerin altında vardık. peeeeh. (dede efekti)
pazar akşamı banyo yapıp bizimkiler'i izlemek
-
hayatın en güzel ve en doyumsuz rutinlerinden biri olan durum.
latin erkeklerine dibi düşen türk kızı
-
(bkz: kezban avrupa'da)
narkoz sonrası ayılma replikleri
-
gercektir:
hemsire: x hanim, mujde, bir kiziniz oldu.
annem: aaa... ne guzel. adi ne?
paraya ihtiyaç duyulduğunda satılacak ilk şey
-
şuraya tecrübe, işgücü falan yazan olmuş...
arkadaşlar ben sizin hayalgücünüzü seveyim ya...
azıcık gerçekçi olun. farz-ı mual aşırı derecede parasızsınız ve acilen para lazım. ne satıcan? tecrübenin ilanını mı vericen?
sabah sabah ya... tövbe tövbe
fakirlerin hızlı yiyip içmesi
-
açılın, ben fakirim!
şimdi olay şöyle oluyor; pahalı ve tadı güzel olan şeyleri yavaş yavaş yiyip içiyorum. karnımı doyurmak için mecburen yediğim şeyleri ise hızlı hızlı, hatta mümkünse hiç çiğnemeden dikine boğazıma sokuyorum.
katlı otopark asansöründe bulunan 10 yıllık ceset
-
akp'yi hiç tanımadan bu dünyadan göçüp gitmiş olabilir.
adam ölü ama kaç kişinin hayalini yaşıyor.
yanlış anlaşılmış şarkı sözleri
-
tarkan - sen üzülme gülüm incinme --> sen üzüm ye gülüm incir ye.. tey tey
lastiğin çapını 700 metre hesaplayan öğrenci
-
pi'yi eminönü'den almıştır.