hesabın var mı? giriş yap

  • kulağından koku aldığı için değildir. acaba kokunun kaynağı olan yerden herhangi bir ses, bir kablo cızırdaması, bir ocak üstü taşması vs söz konusu mu diye yokluyordur. nesini anlamadınız ki amk. beyin kıvrımları biraz gelişmiş olduğu için sen daha kokuyu almadan adam çoktan proaktif davranarak kaynağına inmeye başlamıştır. zeki insan özelliği bunlar. hızlı düşünen insan işi.

  • benim bildiğim mourinho denilen adam da futbol oynamadı ama dünya futbolunda çok adı geçer, ama hasan şaş san siro'da gol atmış ve dünya kupasında brezilya'ya da gol atmış. demek ki hasan şaş mourinho denilen adamdan 100 kere daha fazla futboldan anlıyor. hay allahım ya, tartışmayı okumadan konuya daldım ama insanlar her futbol oynayana böyle davranacaksa işimiz yaş, şaş değil.

    edit: mourinho'nun futbol kariyeri için wikipedia linki yollayan arkadaşlara teşekkür ediyorum. bir çok amatör oyuncunun futbol kariyeri daha doludur ve adamla yıllardır bu kadar başarısına rağmen nou camp'da "hoşgeldin tercüman" diye taşak geçerler. ama hala san siro'da golü olduğunu sanmıyorum ve brezilya milli takımına da gol atmamıştır. yani birçok arkadaşın hasan şaş'ı savunduğu argümanlara göre hasan şaş konuşurken mourinho susmalıdır. hay allahım ya bu kadar basit bir şey için bile edit girdirdiniz adama.

  • haber

    iddiaya göre çağlar baltacı'nın epilepsi hastası olması nedeniyle; doktoru yanlız yaşamaması gerektiğini belirtti.baltacı'nın talebi üzerine bakanlık da ''tayin olmalı'' dedi.ancak bakanlığı onay verdiği tayine kars defterdarı bilgehan alım bir türlü onay vermedi.başka memurların tayini onaylanırken çağlar baltacı'nın tayini sürekli olarak ertelendi.1,5 yıl boyunca tayin bekleyen baltacı, evinde epilepsi krizi geçirdi.yanında kimse bulunmayan talihsiz genç hayatını kaybetti.

  • yıllarca çektiğim sendrom. bilimsel bir açıklaması var mıdır bilmiyorum ama bu sendromun direkt sigara ve stres ile alakalı olduğunu düşünüyorum, yani en azından sigara bu sendromun olma sıklığını arttırıyor ve bir şekilde tetikliyor. uykusuzluk sorunu çeken biriyim ve yıllarca günde 1 paket 1.5 paket hatta bazı zamanlar 2 pakete yakın sigara içtim. ve sigara içtğim zamanlarda da ay içinde 5-6 kere bu sendrom'a yakalanırdım. ne zaman ki sigarayı bıraktım ve bu sendrom'a yakalanma oranım da zaman içinde azalmaya başladı. sigarayı bırakalı neredeyse 9 ay olacak son 3-4 aydır patlayan kafa sendrom'u denen rahatsızlığı çekmiyorum. bu rahatsızlığın nedeninin en önemli başka bir etkenin de stres olduğunu söylebilirim. stres ve strese bağlı olarak sigara kullanımının yarattığı ağır psikolojik etki bu sendromun oluşması için gerekli alt yapıyı sağlamakta, uzun zamandan beri sigara içmiyorum ve son zamanlarda da eskisi kadar stres altında değilim ve artık(çok şükür) bu sendroma yakalanmıyorum.

    tabii bu saydıklarım benim sinir sistemim ve bünyem için geçerli olan şeyler. benim yaşadığım deneyimler bir başkası için ne derece geçerli olur bilemem, ama zamanında fena halde bu sendromu çeken biri olarak size tavsiyem; eğer sigara kullanıyorsanız sigarayı azaltmanız ve yapabiliyorsanız sigarayı bırakmanız yönünde olacaktır. ve stresi de hayatınızdan bir şekilde çıkarmaya bakın. bu dediklerimi yaptığınız an geceleri biraz daha rahat uyuyabilirsiniz. ve düzenli, rahat ve iyi bir uyku uyumak vücut direncinizin artmasına yardımcı olacaktır. ve vücut direncininiz artması demekte bu tür sinirsel ve psikolojik sorunlarla başetmeniz adına size çok yardımcı olacaktır.

  • ilk önce en arkadaki koltuklardan ortadakine itina ile oturulur. ardından şoförün ani fren yapması sonucu koltuktan öne doğru fırlayıp otobüsün ortasına kadar gelinir, tam o anda rezil olmamak için otobüsün içinde şu cümle yankılanır (bkz: kaptan orta kapı)

    not: bu hikayenin yaşanmış veya yaşanmamış olması gerçekten hiç önemli değil, cidden.

  • ilerde bir çocuğum olduğunda ve 3-4 yaşlarına geldiğinde ilk izleteceğim anime olacak filmdir. ben ki çocukların içi boş vizyonsuz televizyon çizgi filmlerini izlemelerine karşı olan birisi olarak miyazakinin filmlerinin her birinin belli yaşlara göre sınıflandırılıp çocuklara izletilmesi gerektiğine inanıyorum. bu filmlerde ırk, din, insanları ayıran farlılıklar gibi kavramlar ön plana çıkarılmıyor, sadece saf sevgi, içtenlik, saygı, sorumluluk bilinci ve bolca hayal gücü var. çocuklarım da iyi bir çocuk olurlarsa şirinleri değil totoroyu görsünler.

    komşum totoro da sevgiyi, dostluğu, aileye ve çevreye karşı tutumu, doğa sevgisini en güzel şekilde anlatan, 88 yapımı olup eskimeyen bir anime. *