ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
moral bozukluğuna iyi gelen şeyler
-
(bkz: leyla ile mecnun)*
zenginlik belirten cümleler
-
- hadi uno ekmek, ve activa yoğurt alalım.
not: mına koyyim o kadar fakirim ki 3. pahalı bişey bile bulamadım
yaran diyaloglar
-
zaman gazetesine abone, beş vakit namazında, mutaassıp kişi ve yanında bir elemanı ile bir iş gereği öğle yemeğinde buluşulmuştur, yemek esnasında sohbet edilmektedir. söz döner dolaşır siyasete gelir;
mutaassıp: ...mesela adı evrim, devrim olandan vatana millete fayda gelmez. çocukken de çok yaramaz olur bunlar...
elemanı: öyle deme abi, benim kardeşim de çok yaramaz.
mutaassıp: adı ne?
elemanı: ramazan.
sonrasında çorba burnumdan çıktı.
genç girişimcilerin çoğunun batmasının sebebi
-
bunun biri benim,
kısa vadeli yıllık, orta vadeli 5 yıllık ve uzun vadeli 10 yıllık iş planlarım vardı.
hiçbirine, insafsızlık, komisyonculuk, vefasızlık, kanun bilmezlik, gözünün yaşına bakmama gibi unsurları dahil etmemişim.
siz dahil edin.
ha arada bir de hırsızlık var.
dikkat edin.
edit: şimdi ne yaptığımı soranlar fazla,
beyaz "yakalılığa" devam.
edith piaf: ulan ne entry tuşu aşığıymışım be.
babanın söylediği unutulmayan sözler
-
''istanbul'a gidiyorum babacım ben. bir hafta sonra gelicem.''
bunu söyledikten sonra tam iki yıl kendisinden haber alamamıştık. sonra bir gün aradı, dedi ki;
''kızım merhaba. nasılsın?''
ananın alnıyım çok afedersin.
zaro ağa
-
nüfus kağıdına göre 1777 mutki/bitlis doğumludur. 1934'te 157 yaşında öldüğünde, otopsisini yapan dr. behçet sabit en çok 130 yaşında olabileceğini rapor etmiştir. behçet beye göre ciğerlerindeki verem ve safra kesesinde bulunan taş dışında önemli bir sorunu yoktur. yeniçerilik, inşaat işçiliği ve hamallık serüvenlerinin ardından belediyenin bağladığı ser hademelik maaşıyla geçimini temin etmiştir. hatta bir dönem gedikpaşa kız sanayi-i nefise mektebi'nde model olarak çalışır. o dönemde erkek modellerin ihtiyarlar arasından seçilmesi adet olduğundan belli ki. dünyanın en yaşlı adamı olarak amerikaya davet edildiğinde gazetelerin rivayetine göre new york'un en yüksek binasının terasında, amerikanın refahı için kendisine dua ettirilir. ülkeye döndüğünde ise bu konudan çok kadınların yoğun ilgisine karşılık verip vermediği merak konusu olmuştur.
diyanet işleri başkanlığı'ndan 72 liramı istiyorum
-
ben muslumanim ve bu talebi yerinde buluyorum. elektrigi kullanan, gazi yakan oduyorsa diyaneti de diyanetten yararlananlar finanse etsin.
ülkesi için erasmus hakkından feragat eden öğrenci
-
kral iki yıl sonraki dışişleri mülakatına hazırlanıyor. türk bayraklı profil falan. çakal.
selda bağcan'ın açık giyinmeyi ayıp bulması
-
modern dünyanın yarattığı bir kutsalı ayıp bulduğu için bu dünyanın yobazları tarafından linç edilmesine sebep olacaktır.
birazdan ellerinde “beyni sulanmış”, “gösterecek neyi var ki”, “çirkin” vb yaftalarla üşüşürler buraya.
19 mayıs 2014 zeytinburnu'nda yer yarılması
-
açılın ben yol mühendisiyim.
fotoğraflardan görüldüğü kadarı ile alınan önlem korkunçtur.
şimdi yarık bu.
görünen o ki yüzeysel bir asfalt çatlağı değil. altyapı'daki oturmaların getirisi ile oluşmuş ve ileride olabilecek bir faciaya davet çıkarıcı şekilde.
bu yarığı bu şekilde geçici de olsa sorunun köküne inmeden, altyapı temellerini sağlamlaştırmadan ya da yol kenarına herhangi bir istinat duvarı desteği yapmadan yama yapmak tek kelime ile aymazlıktır, sorumsuzluktur.
ileride olacak herhangi bir ani çökme durumunda bu yarığa araba da düşer, insan da ölür.
sonra bir takım siyasiler çıkar, kaderinde varmış der, olay kapanır.
bakın size bu konuya benzer örnek bir fotoğraf
tekrar söylüyorum, bu çok önemli bir konu. yüzeysel bir yama ile geçiştirilemez.
ekleme : cumhuriyet gazetesinin haberinde şöyle bir fotoğraf var. sondaj aracına benziyor, herhalde zemin etütü yapıyorlar.
ayrıca; yine aynı gazetedeki diğer bir fotoğraf ta destek amacı ile yol kenarına istifsiz taş dolgu yapıldığı görülmekte.
umarım yolu trafiğe tam çözümlendirmeden açmazlar.
tüm zamanların en iyi 100 kitabı
-
suç ve ceza'nın arasına kitap ayracı olarak konulabilecek liste...
50 cm çaplı ayak bileğine halhal takan plaza kızı
-
yağlı ceylan gibi kaçar
tıka basa çaydan geçer
plaza kızı ayağına takar
halhal.
ahmet şık
-
çıktığı gibi, hiç geri adım atmadan, hapisteki diğer gazetecileri, tutuklu üniversite öğrencilerini, tüm düşünce tutuklularının hakkını savunarak, omurga nedir kimde bulunur, nasıl sosyalist olunur, haklı adamın duruşu nasıl oluru da göstermiştir.
hem cemaat'e, hem cemaat basınına, kıvırmadan, şirin gözükmeden, dümdüz gitmiştir.
ve bu komployu yapanlar hapse girene kadar adalet yerini bulmayacak demiştir.
bu gece, sıcak yatağındaki, güce tapınan bir çok dönek, sabaha kadar gözünü kırpmayıp, boş boş tavana bakıp, inşallah bu cemaat göründüğü kadar güçlüdür, yoksa boku yedik, buralarda yaşanmaz demiştir. bir grup da, nedim ve ahmet için olumlu bir yazı yazmışmıydım diye arşivlerini karıştıracak. arşivinde vicdan parçacıkları arayacaktır.
bir yıl hapiste, suçsuz yere seni tutsunlar, sen hala tutuklu öğrencilerin derdindesin, geride kalanların derdindesin. bu ülke ancak senin gibilerin omuzlarında insanlık katında yükselir. ama senden o kadar çok az var ki, sana bile tahammül edemiyorlar.