ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bomboş yolda şerit değiştirirken sinyal vermek
-
evde yalnız başına esnerken ağzını kapatmak gibi bir şeydir.
adnan oktar'ın programında arkadan geçen at
-
şu videoyla görülebilir: http://youtu.be/wuqpyytwot8
nuh'un gemisi amk.
edit: yutub linkini öldürmüşler. burdan devam: http://video.uludagsozluk.com/…kadan-geçen-at-2117/
edit2: ikinci link de ölmüş. şöyle yapalım: http://goo.gl/hzy7b
yüzde 5 peşinle daire veriyoruz daha ne yapalım
-
vucut dili ve ses tonu bir esnaftan cok kabadayivari.
daha cok "niye almiyonuz sayin aq larim" der gibi.
memurlar işçiler maaşlarını almasınlar nolcek ki
-
amk öyle bir ülke düşünün ki sikini kaldıran önce vatandaşa çeviriyor lan. ülkeye bak.
bir erkeğin kalitesiz olduğunu anlama yolları
-
onunla yemeğe gidin ve bütün yemek boyunca garsonlara olan davranışlarını izleyin. eğer garsonlara bir insan olarak değilde hizmetçileri gözüyle bakıp, biraz sakin olmasını söylediğinizde "ne demek canım onların görevi bu" cevabını alıyorsanız o zaman o erkek insan olarak çiğdir işe yaramaz hem de kalitesizdir. direkt çöp.
babaanne ile diyaloglar
-
babane telefon açar, dersleri sorar;
- eh fena değil babane, idare ediyoruz işte
- geçtin mi hepsinden var mı kaldığın?
- işte bir dersten kaldım, diğerleri fena değil ama.
- hangi dersmiş o?
- eee... elektromanyetizma...
- nesini anlamadın ki de yapamadın, anlat neymiş yani o ders?
- şimdi babane.. ee.. elektrik.. yüzeyler.. curl.. silindirik var.. şimdi, hesap..
- bak işte bilmiyomuşsun ondan kalmışsın doğru düzgün bir anlatamadın bile
- ...
baba esprileri
-
-baba para lazım kızla buluşcam
-hahahahahaha iyi güldürdün dur fazladan para vericem.
harbi harbi kahkaha atmıştı ya ne içime oturmuştu o gün. canım babam.
mantık evliliği
-
ben evlenirken benden bir hayli önce evlenmiş bir arkadaşım mantık evliliği mi aşk evliliği mi yaptığımı sormuş, aşk evliliği deyince, çok mutlu olduğunu söylemişti. neden diye sorduğumda, konuyu çok güzel açıklayan, oldukça naif bir cevap verdi:
"bir kadınla aynı evde yaşamanın mantığı ne olabilir ki?"
istifa etmek
-
uzun zamandır ağır bir mobbinge maruz kalıyorum, bir süredir de istifa etmeyi düşünüyordum, nihayet son gün yaşanan seviyesiz saçma sapan kavga sonucu yeter artık diyerek yaptım.
çok büyük bir rahatlama hissettim, tıpkı yeniden nefes almak gibiydi, meğerse yavaş yavaş tükeniyormuşum, hâlâ üstümde bir gerilim var sanki yüksek gerilim hattına tutulmuş gibi. şimdi bu stres ve gerilimden arınıyorum, her günü bir öncekinden daha çekilmez yapan, sizi canından bezdiren bir yerde vakit kaybetmeye gerek yok.
edit: hede düzeltmesi.
bir lisede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
sınıfta anıl var. anıl'ın cyborg olduğunu düşünüyoruz. anıl bir anadolu lisesinden bizim okula bizim bilmediğimiz bir puanı yükseltmek için gelmiş. anıl odasının duvarına güneş saati çizmiş.
sınıfta gülcan var. matematik hocası gülcan'ı seviyor. bu dünyada belki de bir tek gülcan'ı seviyor. hatta gülcan'ın karnesine "unutma unutulanlar unutanları asla unutmaz" yazmış. (bkz: ibrahim erkal)
hocanın sorduğu bütün sorulara ya anıl parmak kaldırıyor ya gülcan. biz de not tutmak zorunlu olduğu için deftere çizdiğimiz şekillere not süsü vermeye çalışıyoruz. figüranız biz.
bir gün hoca tahtaya bir soru yazdı. yabancı bir ses "30 derece" dedi.
hoca sınıfı bakışlarıyla taradıktan sonra sordu "kim dedi onu?"
alper, anıl ve gülcan'ın sultasını kırmanın verdiği sevinçle "ben" dedi.
hoca alper'in sırasına doğru ilerledi. hoca yaklaştıkça alper'in suratındaki zafer ifadesi yerini endişeye bıraktı. gelen bir aferinse şimdiye kadar gelmiş olmalıydı...
hoca kendisinden beklenmedik bir çeviklikle alper'e dalıverdi. hem de ne dalmak... sağlı sollu. duvar tarafında oturan alper'in kafa lambrilerden sekip tekrar tekrar hocanın yumruklarıyla buluştu.
alper büyük bir şok ve küçük bir beyin sarsıntısı yaşarken hocanın soluk soluğa sesini duyduk:
"parmak kaldırmadan konuşma!"