hesabın var mı? giriş yap

  • eyfel kulesi çok kötüydü yarısına kadar çıktımcılar derneği başkanı kendi yarı sahasından bildirdi.

    kendisi tam manasıyla komedyen değildir. ilk amacı güldürmek hiç değildir. bir de trajedi nedir bilmek gerek.

    güldürü unsurları sadece yüz kaslarına değil, soğancığa da hitap etmelidir.

  • özel okullarda en düşük öğretmen maaşını milli eğitim belirlemeli. bu maaşı veremeyen özel okul kapansın zaten.

  • 1997'deki ben. 2007'de de bunun 40'lık modeliydim. isteyip de imkân ve fırsat bulamamaktan değil. baba tarafımın neredeyse tüm erkekleri ya -babam gibi- şoför, ya tamirci, olmadı oto yedek parçacısı. rahmetli kardeşim 15 yaşında kamyon kullanıyordu. bense kamyonumuzun plakasını bile hafızama nakşedemedim.

    ilgi diyorum, olmayınca olmuyor. piyangodan sıfır araba çıksa satar daha lüzumlu bir şey alırım.

  • günümüzde yıldız sınıflandırma için kullanılan en basit yöntem morgan-keenan (mk) sistemidir.

    her yıldızın doğumundan sonra ölümüne kadar gerçekleştirdiği bir zaman dilimi vardır. bu zaman dilimine "anakol evresi" adı verilir.

    anakol yıldızlar kütlelerine göre en ağırdan, en hafife doğru o, b, a, f, g, k ve m harflerini kullanarak sıralanmaktadır. ayrıca aynı sıralama kullanılarak yıldızlar kolayca en sıcaktan (o) en soğuğa (m) sınıflandırılabilir. daha sonra her spektral sınıfın sıcaklığı, bir sayının yanına eklenmesiyle sıcak ve soğuk olarak birbirinden ayrılır; burada 0, en sıcak ve 9 en soğuktur. örneğin, a sınıfındaki en sıcak yıldız a0’dır, en soğuk ise a9 şeklinde ifade edilmektedir.

    artan sıcaklık sırasıyla, spektral sınıflar :
    m : kırmızı
    k : turuncu
    g : sarı
    f : sarı beyaz
    a : beyaz
    b : mavi beyaz
    o : mavi

    1 - m tayf sınıfı: proxima centauri benzeri kırmızı cüce yıldızlar
    güneş’in %7.5’i ile %60’ı arasında bir kütleye sahip olan m tayf sınıfı kırmızı cüce yıldızların anakol evresinde geçirdikleri süre; kütlelerine göre 70 milyar yıl ila birkaç trilyon yıl arasında değişmektedir. kütlesi en fazla olanlar ömürlerinin sonunda bir beyaz cüceye dönüşerek ölmektedirler. daha az kütleli m tipi cüceler ise, yavaşça sönerek bir kara cüceye dönüşmektedirler.

    henüz şimdiye kadar hiçbir kırmızı cüce yıldız anakol evresinden çıkıp kara cüceye dönüşerek ölmemiştir. kırmızı cüce yıldızlar, evrende sayıca en fazla bulunan yıldızlardır ve tüm yıldızların yüzde 80’ini oluşturmaktadırlar. bunun nedeni ise yavaş bir füzyon hızı ve konfektif ısı taşınımı yoluyla hidrojen yakıtının etkin sirkülasyonudur. sıcaklıkları yaklaşık 4.000 kelvindir.

    2 - k tayf sınıfı: epsilon eridani benzeri turuncu yıldızlar
    güneş’in %60’ı ila %85’i kadar kütleye sahiptirler. kütle miktarlarına göre 20-60 milyar yıl arası bir süreyi anakol evresinde geçirmektedirler. bu sürenin sonuda, ilk olarak bir kırmızı dev yıldıza, ardından bir gezegenimsi bulutsu oluşturarak beyaz cüceye dönüşüp ölmektedirler.

    bugüne kadar hiçbir k sınıfı anakol yıldızı kırmızı deve dönüşecek kadar yaşlanmamış ve ölmemiştir. turuncu cüce yıldızlar, evrende var olan tüm yıldızların yaklaşık yüzde 8’ini oluşturmaktadırlar. sıcaklıkları 3.700k - 5.200 kelvin arasındadır.

    3 - g tayf sınıfı : güneş benzeri sarı yıldızlar
    güneş’in kütlesinin %85’i ila, 1.1 katı arasında kütleye sahiptirler.kütlelerine göre 8 ila 13-15 milyar yıl arasında anakol evresinde kalmaktadırlar. sonrasında kırmızı deve dönüşmketediler. sonunda bir gezegenimsi bulutsu oluşturup, beyaz cüceye evrilerek ölmektedirler.

    evren var olduğundan bugüne kadar oluşan güneş benzeri yıldızların yarıya yakını ya şu an kırmızı deve dönüşmüş, ya da geçmişte beyaz cüceye dönüşerek ölmüştür. g tayf sınıfı yıldızlar, evrende var olan yıldızların sayıca yaklaşık yüzde 3.5’ini meydana getirmektedirler. sıcaklıkları 5.200 - 7.500 kelvin arasındadır.

    4 - a ve f tayf sınıfı : sirius benzeri beyaz yıldızlar
    güneş’in 1.5’i ila 2.5’i arasında kütleye sahiptirler. kütle miktarındaki değişime göre yaklaşık 300 milyon yıl ile dört milyar yıl arasında bir süreci anakol evresinde geçirmektedirler. bu süre sonunda bir kırmızı deve dönüşmektedirler. ardından önce gezegenimsi bulutsu ve nihayetinde bir beyaz cüceye dönüşerek ölmektedirler. bugün var olan kırmızı dev yıldızlar ile, beyaz cücelerin çok büyük bir kısmı a ve f tipi yıldızların yaşlanması ve ölmesi sonucu oluşmuştur.

    evrende bugün var olan anakol evresindeki yıldızların sayıca yüzde 0.7’si a, yüzde 2’si f tayf türü yıldızlardır.

    5 - o ve b tayf sınıfı : eta carinae benzeri mavi-beyaz dev yıldızlar
    güneş’in 3.5 ila 120 katı kütleye sahiptirler. kütle miktarındaki değişime göre 1 ila 150 milyon yıl arasıda anakol evresi süremektedir. bu süre sonunda yıldız hızla bir kırmızı deve, ardından –en fazla kütleli olanları– süpernova patlamasıyla nötron yıldızı veya kara deliğe dönüşmektedirler. daha az kütleli olanlar ise, kırmızı dev evresinden sonra bir gezegenimsi bulutsu meydana getirerek beyaz cüce olarak ölmektedirler.

    bu yıldızlar, evrende sayıca en az bulunan yıldız türüdür ve tüm yıldızların sadece yüzde 0.1’i b, yüzde 0.00001’i o tayft türü yıldızlardır. sıcaklıkları yaklaşık 30.000 kelvindir.

    6- betelgeuse benzeri kırmızı dev yıldızlar
    anakol evresinin sonuna gelip yaşlanan yıldızın çekirdeğindeki hidrojen tükendiğinde, artık yıldızı doğduğu günden beri içe çökmeye zorlayan kütle çekimine karşı koyan ışınım basıncı azalır ve yıldızın hidrostatik dengesi bozulmuş olur.

    bozulan bu denge nedeniyle kütle çekim gücü baskın hale gelir ve yıldızı oluşturan madde kendi ağırlığı altında içe çöküp sıkışmaya başlar. yıldız çöktükçe, sıkışan çekirdek bölgesindeki basınç ve ısı artmaktadır.basınç ve sıkışmanın yarattığı ısı çekirdekte 100 milyon santigrat dereceyi bulduğunda, çekirdekte birikmiş olan helyum atomları, birleşerek karbon atomları meydana getirmektedir.

    aynı anda, çekirdek çevresinde kalmış ama reaksiyonu durmuş olan tüm hidrojen de tepkimeye girmektedir. ortaya çıkan bu ani ve yüksek enerji yıldızın çökmesini engeller ve yıldız genişlemeye başlar. bu genişleyen yıldızlara “kırmızı dev” denmektedir. aldebaran, arcturus kırmızı dev yıldızlardır. sıcaklıkları 3300- 5300 kelvin arasındadır.

    tipik bir kırmızı dev yıldız, başlangıç kütlesine göre anakol evresindeki çapının 100 ila birkaç bin katı boyuta ulaşabilmektedir.

    7- beyaz cüceler :
    10 güneş kütlesi altındaki yıldızlar gezegenimsi bulutsuları oluşturmak için dış katmanlarını tutmaktadırlar. genel olarak 1.4 güneş kütlesinden daha küçük neredeyse dünya büyüklüğünde bir çekirdeği geri bırakmaktadırlar. bu çekirdek son derece yoğundur. sirius b ve van maanen yıldızları beyaz cücelerdir. yıldızların %97'sinden fazlasının beyaz cüce haline dönüşmesi beklenmektedir. bu süper sıcak yapılar, siyah cücelere dönüşmeden önce trilyonlarca yıl sıcak kalacaklardır.

    8- siyah cüceler:
    beyaz cüceler yeterince soğuduğunda siyah cücelere dönüşeceklerdir. ancak evren henüz beyaz cücelerin soğuması için yeterince yaşlanmadığı için şuanda hiçbir siyah cücenin var olduğu düşünülmemektedir.
    sıcaklığı 270 derece altında olan beyaz cüceler artık siyah cüce olacaktır.

    9- nötron yıldızları:
    ölen dev yıldızların kalıntılarıdır.bir nötron, daha yoğun olsaydı, bir kara deliğe çöker ve ortadan kaybolurdu.
    bir yıldız bir nötrona dönüşmeye başladıktan birkaç saniye sonra, nötrinolarda kalan enerji, gözlemlenebilir evrendeki tüm yıldızların yaydığı toplam ışık miktarına eşittir.nötron yıldızlarında yaşam olsaydı, iki boyutlu olacağı tahmin edilmektedir. bilinen en hızlı dönen nötron saniyede yaklaşık 700 kez dönmektedir.
    spektral olarak d sınıfında yer almaktadırlar.

    10- kahverengi cüceler:
    gezegenlere benzeyen fakat gezegen olmayan, yıldızlara benzeyen fakat yıldız olamamış gök cisimlerine denir. harvard üniversitesi, kahverengi cüceleri, yıldızlar ve gezegenler arasındaki kütle aralığında bulunan nesneler olarak tanımlamaktadır.
    nükleer füzyon başlatmak için ihtiyaç duyulan kütleye sahip değillerdir. kütleleri 12 ila 75 jüpiter kütlesi arasında olarak hesaplan kahverengi cüceler (gezegenler gibi) sıradan hidrojen çekirdeklerini kaynaştırmak için çok hafiftir. döteryum adı verilen ağır hidrojen yakıtını, hayatlarının erken döneminde kaynaştıracak kadar da ağırdırlar. birçok kahverengi cüce nebula adını verdiğimiz büyük gaz ve toz bulutlarına gömülü olarak bulunmaktadır.

  • elinizde öyle bir güç var aslında acun bey.

    yüzlerce ve belki de binlerce acun medya çalışanı için işe başlama saatini 10:30 'a çekebilirsiniz rahatlıkla. türkiye'deki ve avrupa'daki pek çok firma gibi dilerseniz haftada 4 günlük çalışmaya bile geçebilirsiniz. bu güç pekala elinizde.

    birileri önderlik etmeden, emsal teşkil etmeden hiç bir şey değişmez. haydi. koyun elinizi taşın altına. yoksa bu söylem basit bir goy goydan öteye geçmez.

    edit : çok fazla itiraz geldi. doğru olduğunu var sayıyorum. acun bey zaten bu uygulamaya geçmiş. bize de canı gönülden alkışlamak düşer. ondan da bunu bekleriz zaten. bravo

  • karakter sınırı sebebiyle başlığın uzun hali : 65 milyon yıl öncesine geri dönüşü olmayan bir zamanda yolculuğu yapmış olsaydınız, gelecekteki insanların bu yolculuğu yapabildiğinizi ve yolculuk yaptığınız dönemdeki varlığınızı bilmelerini sağlamak adına hangi delilleri bırakabilirdiniz? cem yılmaz filmi olan arog'da arif'in mağaraya yazı yazması olayı gibi.

    65.000.000 yıl
    ortalama insan ömrü 70 yıl dersek 928 bin 571 farklı nesil eder.
    bulunan en yaşlı insan fosili, 3.200.000 yıl öncesine kadar uzanır (lucy). yani ölünüzü bulamazlar.
    bulunan en eski insan yapımı anıt, mö 4850'den kalma barnenez'deki cairn'dir. bu nedenle, bir binanın ayakta kalma süresi ~6869 yıldır. yani bir şey inşaa etseniz o da günümüze kadar dayanamayacaktır. (göbekli tepeyi atlamışım bunu göz önünde bulundurursak yaklaşık 10-15 bin yıl diyebiliriz.)

    kehribar içine kapana kısılmış bir organik canlı 230 milyon varlığını sürdürebilirdi fakat 65 milyon yıllık yeryüzü yıpranması ve jeolojik kargaşanın arasından sıyrılarak bıraktığımız notun günümüz insanına ulaşması oldukça zordur. dünyanın 65 milyon yıl önceki hali için bakınız

    seçenek 1 : bulması kolay, değişime uğramamış veya uğramayacağını düşünülen doğal bir yapı bulunarak veya bilindik bir coğrafi konuma yakın yerleşim alanı olabileceği varsayılan bir yer seçilir. sert kayaların sivri kısımlasıyla diğer kayalar oyarak anlaşılması kolay bir iz bırakmaya çalışılır. (coğrafi olarak tanımadığınız yerdeyseniz ve tanıdığınız bir yere gitmek isterseniz otçul bir dinozoru evcilleştirip üzerine binerek seyahat edebilirsiniz. ama evrim sürecine dikkat! çünkü dinozur'u evcilleştirdiğiniz için kendi ırkınız / diliniz muhtemelen mevcut zaman çizelgemizdekinden farklı olarak delişebilir.) latin alfabesi veya sembol kullanırdım ama bu, geleceği nasıl etkilerdi bilemiyorum.

    seçenek 2 : almanya'nın güneyindeki messel çukuru'na ulaşmak. milyonlarca yıldır değişime uğramamış fosillerle dolu olan buçukur o tarihlerde göl halindeydi. bir kaç gün kil topraktan sonra pişirilmiş kil ile sanatınızı konuşturarak saksı, testi veya harf ve rakamlardan oluşan eserler yaparak gölün içine bırakabilirdiniz. muhtemelen 1995 yılında varlığınızdan dünya haberdar olurdu.

    seçenek 3 : eğer ideolojik hareketliliğin az olduğu bir yer bulunabilirse var olan bir anıt veya eserin 3d modelini yaparak reçine dolu bir kabın içine yerleştirmek. bulunması için de uranyum ile işaretlenebilinirdi. fakat sıradan bir vatandaşın doğada uranyum bulması biraz zordur. eğer bulunabilseydi günümüz teknolojisiyle korunmuş 3d modelimiz radyasyon sayesinde kolaylıkla gün yüzüne çıkabilirdi.

    *mağaraya yapılan resim ne kadar kalıcı olur bilmiyorum ama eğer bir mağaraya yazılabilseydi gelecekten notlar ve dikkat edilmesi gerken doğal felaket tarihleri hakkında bilgiler yazardım.

  • curiosity projesinin (tasarım-üretim-fırlatma) bütçesi yaklaşık $2,5 milyar. yani tülay lale para birimi üzerinden hesaplarsak 4,5 milyar tl ediyor yaklaşık olarak. bu bir yıllık falan değil, bütün projenin maliyeti.

    semih cumhuriyeti diyanet işleri başkanlığı'nın 1 (yazıyla bir) yıllık bütçesi ise 3,9 milyar tülay lale pardon tl yapıyor.*

    evet yanlış okumadınız. diyanet işleri başkanlığı'nın bir yıllık bütçesi, neredeyse elin amerikalısının mars'a yolladığı über gelişmiş uzay sondasının toplam proje maliyetine denk.

    adamın mars'a gittiği paraylan biz imamın müezzinin 1 yıllık maaşını ödüyoruz ya, artık ölsem de gam yemem hacı. yemin ediyorum bu salaklar 3 sene tasarruf yapsalar, en geç 2023'te argyre planitia krateri merkez camii'ni dikmezlerse bana da don toblerone demesinler.

    yukarıda bir yerlerde tanrı varsa, bizimle çok feci taşak geçiyor arkadaş.

  • yalnız "bayan yanına otuma parası " çok kaba duruyor.. bence "hava parası" desinler çok şık durur..

    ayrıca uçağa girişte hosteslerin "hoşgeldiniz" karşılaması için de küçük bir ödeme yapılabilir mesela 1,37 tl.. sen gel böyle havalı havalı, uçağa adım atar atmaz hostes biletine baksın ödemeyi yaptıysan "hoşgeldiniz efendim " desin .. yok yapmadıysan adres sorulmuş büfeci gibi bön bön suratına baksın..

    küsurat sırf ibnelik olsun diye..