hesabın var mı? giriş yap

  • akp seçmenleri eserleriyle gurur duysun. senelerce "ülkenin geleceğini satıyorsunuz" dediğimizde bugünleri görerek uyarmıştık bunları. din elden gidiyor diye diye bunları başta tuttunuz. aç kalırsınız umarım. sizin bu uğurda çile çekmeniz için ben gerekirse %100 kdv'ye de okeyim. bikaç sene dişimi sıkarım, sizin gibiler doğal seçilime maruz kalıp elimine olur.

    edit: gg

  • (bkz: amiga'yi ben bitirdim)

    saka bir yana amiga'nin bitisini, daha dogrusu commodore'un batisinin tek bir sebebe baglayamayiz. onlarca ayri sebebi var, hatta genelde yapilmis butun belgesellerde ve kitaplarda komodor firmasinin yanlislari batisin tek sebebiymis gibi anlatilsa da aslinda durum cok daha farkli. ben birkac sebebini anlatayim merak eden olursa diye. ha ozet gec diyen olursa cografya temel sebeplerin en onemlisi.

    1- cografya

    commodore 64 amerika'da da kisa bir sure en populer bilgisayar olsa da, 1984'de cikan ilk amiga haric (bkz: amiga 1000) aslinda amerika ve kanada'da zannedildigi gibi yaygin bir kullanimi hic olmamis. bunu ilk kaynaklarindan, yani amerika'li oyun gelistirici ve yazilim gelistiricilerinden bizzat duyana kadar ben de bilmezdim ama isin dogrusu bu. hatta amiga 2000, amiga 1200 , amiga 3000, amiga 4000, amiga cd32, amiga cdtv gibi modeller amerika'da halkin geneli tarafindan neredeyse hic duyulmamis bile.

    biz de avrupa kisminda yer aldigimiz icin ingiltere ve ozellikle almanya'da uzun sure en yaygin kullanilan amiga bilgisayarlarinin tum dunyada en yaygin kullanildigini zannettik hep. evet avrupa'da (ve avustralya'da) amiga cok yaygindi ama amerika'da ve kanada'da degil.bunun ne kadar olumcul bir darbe oldugunu yazinin devaminda anlatacagim.

    2- bill gates

    jack tramiel'den hayatinin kazigini yiyen bill gates dayinin lisans ucreti alamayacagi komodor sistemleri yerine bilgisayar basina veya yillik lisans ucreti alabildigi ibm pc (yani x86 mimarili dos sistemli bilgisayarlar) platformuna yogunlasmasi, ms dos, microsoft basic, windows, windows 3.1, windows nt, windows 95 gibi ataklarla amerika ve dunya genelinde kullanicilara yeni deneyimler sunarken komodor'un disarda kalmasi.

    3- vesa

    yeni nesillere pek birsey ifade etmese de 1989'da vesa protokolunun getirdigi yeni goruntu standartlari ibm pc'de darma daginik oldugu icin hem gelistiricilere hem kullanicilara cehennem azabi cektiren basibozuklugu ortadan kaldirip ibm pc'lerin kralligi donemini baslatti. daha once cozunurluk, ekran karti mimarisi, veri yolu farkliliklari ekran standartlari o kadar coktu ki, bir gelistirici oyununu her ekran karti, her veri yolu, her cozunurluge gore yeniden programlamak zorunda kaliyordu. vesa gelince bu dert bitti ve zaten amerika'da en yaygin sistemler olan ibm pc'ler her evde kullanilmaya baslandi.

    4- windows

    windows her ne kadar pek hoslanmasak da son kullanici icin cok onemli bir seydi. amiga'daki o.s her ne kadar ayni isleri yapiyor gibi gozukse de ibm pc'li windows kesinlikle cok hizli, cok kolay ve cok pratikti. ayni isleri ayni hiz ve pratiklikte yapmak icin amiga 1200, amiga 4000 gibi cok pahali ve destegi kisitli sistemler almak yerine amerika'daki reklamin da gucuyle windows kralligi kurulmasi amiga icin oldurucu bir hamleydi. ayrica windows'un getirdigi yeni standartlar her yazilim/oyun gelistirici icin buyuk bir nimetti, artik bir sefer programlayarak milyonlarca bilgisayarda birden calisacak urunler cikarabiliyorlardi.

    5- donanim
    ibm pc (anlasilsin diye ibm pc diyorum, bildigimiz pc iste) tarafinda matematik islemcili 386dx serisi ciktiktan yillar sonra amiga'da hala 7 megahertz'lik 68000 cpu'su kullanan amiga 2000 gibi modeller cikiyordu ki basligin ismi olan amiga 500 de ayni islemciyi kullanir hem de a2000'nin aksine genisleme bakimidindan da cok kisitlidir. ayrica x86 mimarisi gelisime cok acik bir mimari olarak 2000lerin sonuna kadar varligini surdurdu, buradan bile aradaki fark anlasilabilir. 486dx 89 yilinda piyasaya cikip 33mhz civarlarinda dolanir ve doyurucu cache bellek verirken amiganin son kursunu olan asiri pahali amiga 4000 bu performansin cok kisitli bir versiyonu ancak 1992 sonunda cikabildi. o da cok pahali fiyatindan dolayi satmadi bile. amiga yarisa devam etse karsisinda 1993'de piyasaya girmeye baslayan pentium 5 mimarisini bulacakti ki fena ezilecekti. amiga'nin tartismasiz ustun oldugu konu ise multimedya (goruntu ses) gucuydu, o yuzden sanatci/tasarimcilar acisindan tercih edilecegi dusunuluyordu. dusunuluyordu ama, macintosh bir darbe daha vurdu.

    6- macintosh

    amiga'nin amerika'da kisitli bir tasarimci/gorsel sanatci/muzisyen tarafindan tercih edilmesini saglayan multimedya donanim ustunlugune en buyuk darbeyi macintosh vurdu. amerika'daki reklamlari ve multimedya yazilimlarini kendi sistemlerine en basarili sekilde optimize eden apple, zaten kisitli sayidaki musteriyi de amiga'nin elinden aldi. multimedya donanimi olarak amiga daha iyi olsa da pazar gucu ve reklam destegiyle macintosh maci aldi.

    7- doom

    evet gercekten de doom oyununun amiga'nin bitisinde onemli bir rolu var. ama burada konu sadece donanim yetersizligi degil. o konu istenilse asilabilirdi ama asil olan doom'un tam bir amerikan kulturu oyunu olmasiydi. benim bu gereksiz yaziyi yazmamdaki asil amac zaten butun olayin amerika'da baslayip amerika'da bittigini anlatabilmek. ilk baslarda cogunlukla avrupa'dan cikan oyun gelistiriciler (ozellikle ingiltere) yuzunden commodore ve amiga onde gibi gozukse de, asil pazar olan amerika'da oyun gelistiricilerin guclenip ibm pc/macintosh tarafina kaymasi cok onemli bir konu. fast pace denen ve tam anlamiyla umursamazca eglenme secenegi sunan bu oyun aslinda degisen oyun kulturunun merkezinin amerika olacaginin isaretiydi. asil kalesi avrupa olan amiga da bunun disinda kaldi haliyle.

    8- korsan

    amerika'da basta bill gates ve apple sayesinde 80'lerden itibaren korsan yazilimlara ciddi cezalar verilip onu alindigi icin amerikan kullanicisinda oyuna/programa para verme kulturu olusmusken, amiga'nin tutundugu pazar olan avrupa'da korsan kullanim asiri yaygin. birakin turkiye'yi falan, ingiltere, almanya, fransa gibi ulkelerde amiga ve komodor oyunlari/programlari o kadar yogun korsan kullanilmis ki cogu firma bu yuzden yonunu amerika'ya ve dolayisiyla ibm pc'/macintosh'a cevirmis. bunu duydugumda ben de sasirmistim ama o cok gelismis sayilan ingiltere'de bile herkes korsan kullanmis 80'ler ve 90'larda. bunun sonucunda da yeni programlar/oyunlar zamanla iyice ibm pc/macintosh tarafina kaymis. yani yenilikler hep o yonde olurken amiga tarafi yerinde saymis.

    9- jack tramiel commodore yonetimi

    evet yadsinamayacak gerceklerden biri de komodorun daha kurulusundan itibaren cok yanlis yonetilmesi, kisa donem politikalari yuzunden uzun donemde butun sektoru kendine dusman etmeleri var. jack tramiel nazi toplama kampindan sag kurtulmayi basardigi icin her seyi yapabilirim kafasinda tam bir kurnaz tuccar hoduk oldugundan firmasini bir donem dunyanin krali yapsa da microsoft, ibm, at&t, radio shack, apple gibi sektorun butun devlerinin nefretini kazanacak sacma sapan hamleler yapti. bunun sonucunda butun amerikan firmalari anlasma icinde dunya genelinde kendi standartlarini kurarken komodor disarida kaldi. eger amerikan ticaret yapisini biliyorsaniz, abd'nin nasil amerikan firmalarini yukseltip cilalamak icin onlerini actigini, dunyanin geri kalaninda ustunluk kurmalari icin yardim ettigini biliyorsunuzdur. zaten bugun dunyadaki ustunluklerinin temelinde bu politika var. iste komodor yaptiklari yuzunden bu sistemin disinda birakildi. ve sonuc ortada.

    azili bir komodor/amiga hayrani olarak bunlari soyluyorum cunku isin dogrusu bu.

    bu gereksiz yazinin ana fikri su aslinda; "bir sey amerika'da tutarsa dunyada varolur tutmazsa yok olur". amerika dunyanin en buyuk tuketim toplumudur. dunyanin geri kalanindan daha fazla tuketir ve para harcar. amerika bu sistem uzerine insaa edilmistir zaten. ayni sekilde dunyanin kulturel agasi da amerika'dir. dunyada hangi oyunlarin oynanacagini, hangi filmlerin tutacagini, hangi dizilerin merakla beklenecegini hep amerikan halkinin begenileri/secimleri belirler. iste taa 1986-1987 yillarinda, yani daha amiga 500 cikmadan once amiga'nin bittigi belliydi. cunku amerikan kamu oyunda fazla ses getirmedi. sadece biz de avrupa tarafinda olup avrupadakiler gibi romantik baktigimiz icin olayi gec farkettik. zaten satis rakamlarina gore ingiltere ve almanya da amiga en cok satisini gerceklestirip kat kat fazla satilirken amerika'da cok gerilerde kalmis.

    yani biz 93-94'de "la commodore essah batiy galba" diye suphelenmeye basladigimizda amerika'da amiga'nin helvasi coktan yenmis, hazmedilmis hatirlayan kalmamis bile.

    sozun ozu; eger teknoloji/yazilim konusunda basarili olmak istiyorsaniz rehberiniz amerika olsun. oradaki begeniler/degisimler/donusumler pazarin gelecegini belirledi/belirliyor/belirleyecek.

  • bütün italya'nın birbiriyle flört etmesi..

    ya da ben çok gerikafalı acayip bağnaz filan olduğum için bana öyle geldi..

    yaya geçidinden karşıya geçen kadına, otobüs şöförü yol verdi diye, teyze adama öpücük attı..
    bildiğin teyze, bildiğin otobüs şöförü ve bildiğin öpücük..

    süpermarket kasasında, kasiyer çocukla bi kadın 15 dakika gülüşe oynaşa fingirdeşe konuşurlarken, biz de arkasında 20 kişi ip gibi dizilip sıranın bize gelmesini bekledik.. kimse de sesini çıkarmadı.. ben de misafirim diye sesimi çıkarmadım..
    neden kimse sesini çıkartmadı peki?!
    çünkü sıra kime geldiyse o da kasiyer çocukla gülüştü.. fingirdeşti..

    makarna yemek için girdiğim self-servis bi lokantada, makarna tezgahının arkasındaki çocuğa "hangisini önerirsin?" dedim..
    "hiç biri senin kadar güzel değil :)" dedi..
    makarnamı aldım, okşanmış gururumla arkamı döndüm masaya gidicem, benden sonra gelen 110 kiloluk, 50 yaşlarında adama da aynısını söyledi..

    yani; otobüs şöförü teyzeye, teyze kasiyer çocuğa, kasiyer çocuk adama sonra hepsi uşağa..
    böyle bi ortam..
    aklım gitti bi haftada..

    bütün ülke ihtiraslı bi aşk yaşıyo valla..

  • şimdi gördüğüm bir videoda, sabiha gökçen havalimanında gerçekleşmiş olay. malum bugünlerde rüzgar fazla ve pist de ıslak. bütün ekibe ve yolculara geçmiş olsun. daha fazla bilgi geldiğinde editleyeceğim..

    edit: video linki geldi. ekşiup'ı kaldırdım. yeni linki koydum.

    https://streamable.com/qbz3w

    edit2: olm nasıl insanlarsınız lan. bi sakin olun, bi tane video'dan giydirmediğiniz insan kalmadı. yok pegasus, yok ali sabancı, yok low cost. allahtan yeni havalimanında olmadı.

    sabiha'da şu an rüzgar hızı hem çok fazla hem de hamleli (gust) (27 kt g37kt)hamleli olması ne demek? rüzgar normal bir şekilde eserken aniden rüzgar hızının çok kısa bir süre için fazlasıyla artması demek. denizde dalganın çarpması gibi düşünün. zaten o hızda esen rüzgara bir de gust eklenince iniş esnasında profili bozmuş olabilir. hiç bir şey bilmiyoruz, benimki sadece hava şartlarına göre bir akıl yürütme. ama şirketi low costu falan bi karıştırmayın, ne çok biliyorsunuz her bişeyi birader.

    edit 3: bu ülkenin çivisi çıkmış yemin ediyorum :) bilgi verme amaçlı başlık açıyorum, adamdan gelen mesaja bak "bi dahaki sefere youtubedan düzgün video koy. yer hizmetlerinde çalışman şaşırtmadı" oğlum niye bu kadar kötü niyetlisiniz siz yahu?

  • bunu beğenmeyen, bunu eleştiren maldır. yemek ısmarladığınız kız böyle birşeyi ima dahi etse, onu orada bırakın. yemeği de önünden alın. (bkz: swh)

    amerikan filmlerindeki zengin sevgilileri arıyor arkadaş. daha çok bekler.

    böyle düşünen kızlara, bununla ilgili şu özlü sözü hatırlatmak istiyorum;

    prens'i bekleme, seyis'e razı ol, yoksa at'a kalırsın.

  • açılın son 1.5 haftadır bu konu gündemimiz.

    yaklaşık 22 aydır bir evde kiracıyım. geçen hafta ev sahibi aradı ve evi satacağını belirtti. istediği bedeli sordum, rayiç bedeli geçtim emsallerinden yaklaşık 450bin tl fazla. insani olarak civarda bulunan bedellerden 50bin fazla önerdim. kat'iyen olmaz dedi. siz bilirsiniz, nasılsa şu tarihe kadar kontratım var ve ayrıca satış sırasında da yeni malik ile oturup anlaşma yoluna gideceğimi belirttim.

    buraya kadar herşey normal. fakat konu şu; ola ki yeni malik bugün evi aldı ve bana evden çık diye ihtar çekti diyelim. ben evden hadi eyvallah diyerek çıkar mıyım? asla çıkmam. ev ara, ev bul, boya badana, taşınma... okulların açılma zamanı, herkes fiyatlar x2 ilerliyor. sen mülkün var diye akıllısın, haklısın. biz malız değil mi?

    öyle bir dünya yok efendim. benim taşınma masraflarımı, benim maddi kaybımı tazmin et hemen çıkayım. bir dakika durmam. pandemi ve ekonomik koşullarda ki hükumeti geçtim; piyasayı etkileyen ana müsebbiblerden biri pandemi ve mücbir bir sebep; tüm fiyatlar x2 yapsın sen kendince para kazan biz kaybedelim.

    zamanında evi beğendik diye iç masrafları düşünmeden emsallerden fazla kirayı kabul edince sorun yok, şimdi baktın piyasa pik satayım ya da kirayı optimize edeyim yolunu seç.

    oldu anam babam oldu. ya 5 senenin dolmasını beklersin piyasa fiyatına çekebilmek için ya da satarsan müşterinle hem papaz olursun hem de mahçup olursun.

  • siyah olanını heryerde bulduğum ama cebimdeki 12 lirayla alamadığım cihaz. ben de sinirlenip dürüm aldım, şimdi apple düşünsün.

  • survivor sayesinde hiçbir şeyi öğrenemediysek şunu çok iyi öğrendiğimizi düşünüyorum:

    türk atletler gerçekten iğrenç insanlar.

  • bu ülkede olmuş olsaydık, tüm sahil oylarını alacağı için chp her seçimde tek başına iktidar olurdu.

    tanım: şili'nin iki meridyenin arasında uzunlamasına uzanmış olmasından kaynaklanan durum.

  • dicle üniversitesinde bu arkadaşlarla okumak zorunda kalan aklı başında kardeşlerime sabır diliyorum.

    ayrıca bi üniversite nasıl koskoca cem yılmaz'ı getirerek şöhretini daha da düşürür bunu görmüş olduk. enteresan gerçekten...