hesabın var mı? giriş yap

  • clio'ya binen herkesin aslında audi'ye binebilecekken aç gözlü devletimiz yüzünden clio'dan devam ettiğini gözler önüne seren bir entry. tekrarlayalım o halde.
    fahiş vergi aç gözlülüktür. dünya'nın hiçbir ülkesinde bu denli vergi oranı yoktur. devletin yaptığı soygundur. alkollü içkilerden ve arabadan alınan yüksek vergiler karşılığında aldığımız hizmet gerçekten rezalet ötesi.

  • 75-80 yaslarinda bir "dede"nin nişantaşı'nda kaldırımda şaşkınlıkla etrafa bakışı, ayaklarının dibinde 2 file portakal, biri patlamış ve kaldırıma saçılmış...bastonuyla portakalları kendine doğru yuvalarması, yanindan solaryum karası bir kadının hayret ve şaşkınlıkla, portakallardan birinin üstünden atlaması, hemen sonra portakal değip de pisletti mi acaba diye beyaz topuklu çizmelerine bakması ve hızla uzaklaşması... dedenin şaşkın yüzünün asılması, ve buna daha fazla dayanamayıp kırmızı ışıkta duran ve içinden olayların izlendiği dolmuşu terk etmek, dedeye doğru yürümek...

    bir gün kadiköy - beşiktaş vapurunda bir evsizi göze kestirmek, uzaktan izlemek, elinde kocaman ağzına kadar dolu büyük boy bir çöp torbası olduğunu görmek, geminin kıç tarafına yöneldiginde martılara ekmek getirmiş olduğunu fark etmek, insanların ondan uzaklaşması, içeri girmesi, belki kaçması, korkması...sonra yanına gitmek, dönüp "sen de atmak ister misin?" demesi... koluna girmek...birlikte dakikalar geçirmek...onun bir seylerin "daha fazlasi" olduğunu idrak etmek...

    kalamışta sokak aralarında akordeon çalan gencecik bir çocugun, 3-5 hafta üstüste aynı sokağa gelişi, apartmanlardan para atanlar oldukça, onların evlerinin altında daha uzunca kalarak boşnak veya rus ezgileri çalması, 1 hafta kadar sonra artık gelmediğini fark etmek...

    5 yaşında bir çocugun kendinin 5 katı yaşında birine "ne güzel olurdu sen çocuk olsan" demesi...

    karganın tekini çatıdaki su birikmiş olukta, gagasıyla çevirmek suretiyle, ekmeğin iki tarafını da ıslatırken yakalamak...

  • ortada planlı bir şekilde kaçırılmış bir kadın var ve bu olayı gören *arkadaş kolluk güçlerine '' araçla kadın kaçırıldı'' diye ihbar ediyor ama polisler bunu iplemiyor. insan kaçırılıyor ama polis iplemiyor. şaka gibi. kamu spotlarında bile ''görmezden gelmeyin, şüpheniz varsa polisi arayın'' temalı yayınlar varken hazır yaşanmış bir ihbar nasıl takibe alınmaz?

    bu arkadaşın gösterdiği azmin 10'da 1'ini emniyet gösterseydi belki kadın kurtulacaktı veya olayın gerçek yüzü belli olacaktı ama yok.

    gecenin leyli yarısında polislerden çare bulamayınca tee çağlayan'a kadar savcı bulmaya giden arkadaşı da canı gönülden tebrik ediyorum. iyi ki varsınız abi. o polislerden de şikayetçi ol. sakın peşini bırakma! helal sana. adamsın.

  • bir arkadaşıma gitmekteyim. evine daha önce gitmediğim için incirliyi geçince mesaj atıcam o da beni duraktan alacak sözde. incirliyi geçiyorum ama mesajı yanlışlıkla tatildeki babama atıyorum:

    ben: incirliyi geçtim.
    baba: yolun açık olsun kızım.

  • bu rezilliği savunmak yerine sussalar, ileride çocukları kendilerinden utanmaz belki. konuşarak rezilliklerini kayıt altına alıyorlar.
    onur ve haysiyet bambaşka kavramlarmış her insanda olmayan...

    edit: imla

  • bugün elime alıp nefesim kesile kesile, içim darala darala okuduğum nefis bir hasan ali toptaş eseri. çok hızlı okuyorsunuz, okurken düzene, her şeye ve herkese sinirleniyorsunuz. yazarın uslubuna alışık değilseniz bazı geçisleri veya bazı ayrıntıları okurken anlamak zor gelebilir. ancak bu hasan ali toptaş'ın okuyacağınız ilk kitabı bile olsa okuyun, okutturun. kesinlikle pişman olmayacaksınız.
    edit: yazar hakkında çıkan haberlerden sonra bu kitabın içinde acı çeken kız içimi bir kez daha acıttı!!! lanet olsun sizin gibilere.

  • gözlemlerime göre mutlu insanlardan pek haz etmiyorlar. hele durduk yere neşelendiysen yanlarında noluyo bilader donumuz görünüyor da ona mı gülüyorsun diye agresifleşiyorlar. tebessüm nezaket falan hep art niyetli algılanıyor cahil kesim tarafından.

  • bende 2 senedir eşimin erkek kardeşi kalıyor üniversite ayağına gına geldi çocuktan sogudum artık kaç kere söyledik yüzüne karşı hala kalıyor yurt buldum kabul etmedi ev arkadaşı olarak yer buldum kabul etmedi en son eşimin ailesiyle kötü olacam olacağı o. ben evimde eşimle bir hafta sonu kahvaltısı ya da hafta sonu gece film izleyemiyecekmiyim yaaa düşüncesiz insanlar dan nefret ediyorum

    yazarken sinirden ellerim titredi yazım hataları için kusura bakmayın.

    26.01.2024 olay boşanma ile sonuçlandı . ders alın bari arkadaşlar

  • starbucks'a gidip kasadaki çocuğa;

    - çayın taze mi?

    diye sorabilecek bir vizyona sahip olduğum için bana hitap eden harekettir.

    vali kebabı yerken kendimi viyana valisi gibi hissediyorum. aynı hürmeti hayatta bir fast food zincirinde göremezsiniz. mesela fast food zinciri bir dükkana giriyorum;

    - selamın aleyküm.

    dememle birlikte adam;

    - 1 tl farkla es selamın aleyküm almak ister misiniz?

    diyor resmen.

    mesela kebapçıda;

    az çorba, yarım şiş, 1,5 pide gibi farklı porsiyonlar sunulması bile müşteriye saygıdır.

    fast food zincirine girip;

    - bana az cheeseburger!

    veya

    - yarım donut alabilir miyim?

    diyebilir misiniz?

    ha derseniz kasadaki adam güntekin onay'ın suratındaki kakam var ifadesi ile mal mal yüzünüze bakar.

  • *-sen beni temizlerken iğrenmiyor musun? (tuvalet temizliği sırasında)
    anne - hayır
    * - tabi iğrenmezsin, ben senin içinden çıktım ondan değil mi? sürpriz yumurta gibi. sen çikolatasın, ben oyuncağı.

  • (bkz: housekeeper)

    lan ne güzel topluyorlar yatağı, dümdüz. bi de afilli havlu katlayıp koyuyorlar üstüne. kuğu yapani bile gördüm havluyla. o derece. nefis.