hesabın var mı? giriş yap

  • otogara gidip, kalkış saati gelen otobüste uğurlayanı olmayan kişiyi aşağıdan belirlemek. herkes yakınına el sallarken o kimsesi olmayan kişinin gözünün içine baka baka ona el sallamak. çoğu kişi acaba bana mı el sallıyor diye önce kararsız kalıyor tepki vermekte, genelde mutlu olup karşılık veriyorlar. yalnız geçende bir dayı vardı aga, otobüsün camı olmasa o çektiği okkalı nah hareketiyle headshot yapıcaktı bana. amın feryadı niye kızdı bu kadar anlamadım. dostça bir uğurlamaydı sadece.

  • var olmayanı hayal edemezsin. onu tanıtamaz veya üretemezsin. sesler baya baya erkek ve kadın sesleridir.

    edit: cok ileri seviye bilgilerle dolu onlarca ozel mesaj aldigim icin editleme geregi duydum.

    arkadaslarin buyuk bir kismi kamerayi cep telefonunu falan ornek gostererek "onlar yuz yil once yoktu yea, demek ki birileri hayal etmis ve olmus" gibisinden mesajlar atiyorlar.

    bir tanesi de cinsiyeti olmayan bir sesi, selfie cubugu ile bir tutarak "demek ki yapiliyor" yazmis.

    bakin teknolojik bir tasarimdan yada elfler, cuceler gibi hayal urununden bahsetmiyorum. burada yokluktan, hiclikten bahsediyorum. ornekte gosteremiyorum cunku ornegi yok.

  • bak abiciğim, güzel başkanım, canını yidiğim; bölümlere, helede böyle toplum için önemli bölümlere, talep yoksa kapatmak mı yoksa talep olması için bazı çalışmaların yapılması mı mantıklı? imam hatibe, ilahiyat fakültelerine verdiğin imtiyazlar gibi bir şeyler sağla sana adamlara!

    ama gördüğümüz şu ki; bilimin, ilimin değeri sıfır şu hükümetin gözünde...

  • vicdanı yüksek olan halkın olduğu bir ülkede %1 bile alması zordur. lakin biz beş para etmez bir milletiz ve % 50 ile getiririz hem de sanıldığı gibi dinle sömürülen, cahil bırakılmış halkımızın oyları ile değil orta sınıf ve zengin zümrenin, modern görünümlü, ruhu taş devrinde olan insanları sayesinde olacak bu.

    çok uzağa bakmayın, çalıştığınız iş yerine, oturduğunuz apartmandakilere bakın. ne şık, ne modern görünüyorlar değil mi? bi de onları sizin arkanızdan patrona yaptığı yalaklaıkları, iş çıkışında metrodaki engelli asansörleri kullanırken, trafikte 8 makas atarak hayatınıza kastettiği zamanları düşünün. ya da sitenizin apartman toplantısına gidin. sonra da yozgat'taki ücra bir köydeki köylüyü eleştirin. en azından onlar oy verirken, önceki dönem ürünlerini almayan ama şimdi az da olsa bir şeyler verip alan hükümete oy veriyor.

  • basrollerini robert duvall ve michael keaton'in paylastigi, konusu futbol olan bir film.
    eski bir kalecinin, iskocya'nin kucuk bir kasabasinin ikinci ligdeki takimina antrenor olmasi sablonu uzerinde gelisir ve takiminin makus talihini degistirebilmesi icin, "iskocya kupasi"ni kazandirmasi gereklidir.
    soundtracklerin altinda imzasi olan muzisyen ise, gadasinda pena salladigim mark knopfler'dir.

  • binlerce yıldır kimsenin söylemedigi gerçek. ama ben bu oyunu bozdum tabi. neticede insan ömrü taş çatlasa 120 yıl filan. artık birileri bunu anlamali. çok basit.