hesabın var mı? giriş yap

  • star wars ve lotr'u, twilight gibi bir şeyle aynı cümle içinde görüp kahrolan kişiden hallicedir.

  • bir haftadır türkiyedeyim. en son bir yıl önce buralardaydım.
    insanlar daha bir sessiz, suskun, nahif, kanaatkar, garip ve kimsesiz kalmış gibi ama bir o kadar da paylaşımcı geldi. rutin gittiğim yerlere göre:
    - her yıl yaptığım gıda ağırlıklı alışveriş sepetinde fiyat artışı %220
    - kira sorunu yüzünden kimse huzurlu değil, yaklaşan kira artışı dönemi birçok kişiyi kara kara düşündürüyor. 1.800 tl'den 5500 tl'ye fiyat artıran var.
    - tekstilde üreticiler maliyetler yüzünden kısıtlı yeni ürün çıkarmaya başlamış hedef kitle zaten turistler olmuş.
    - döviz altın fiyatlarının yanında benzin fiyatları da takip ediliyor. yolda kalma riskine rağmen indirim başlayana kadar benzin almıyor durumu kötü olmayanlar bile.
    - kimse paralı yolları kullanmak istemiyor. 3-5 lira tasarruf bile önemli hale gelmiş.
    - geçen yıllarda her ortamda son model telefonlar görürdüm, bu sene yeni telefon 1-2 kişi haricinde görmedim
    - oturduğum kafelerde hep en ucuz menülerin sipariş edilmesi dikkat çekici. kafelerde masalara peçete konulmamaya başlanmış.
    - arabası olanlardan bazıları satmış, ulaşım için metro ve otobüs kullanıyorlar.
    - doktor randevusu 2 haftadan önce alınamaz olmuş. alınan randevular iptal olabiliyor. doktor eksikliği belirgin hale gelmiş. ilaç bulmak zorlaşmış, raporlu ilaçlara da katkı payları gelmiş.
    - ev hayvanları masraflı diye sokağa bırakılır olmuş. hayvansever birisinin evi hayvanat bahçesine dönmüş.
    - sigara yerine tütün sarmayı, alkol yapmayı öğrenmiş insanlar. bir kazanın içinde özel bir ağaç parçasını kaynatarak viski yapmaya çalışan birisi bu yılın akılda kalanı. iktidarı destekleyip evde kendi içkisini hazırlayanlar da var.
    - gençlerde okudukları bölümleri bırakıp psikoloji okuma isteği başlamış. etrafta birbirinden bağımsız 3 örnek gördüm.
    - çocuk yaşta çalışanlar çoğalmış. ışıklarda su satan ilk okul çağındaki bir kız çocuğunun ısrarla para üstü vermeye çalışması unutulmayacak.
    küçücük yürekteki o hakkaniyet ve onuru bu ülkeyi yönetenler, kaymağını yiyenler de gösterebilseydi.

  • erşan kuneri'nin sesiyle değil, kendi ses tonuyla oynamış. o yüzden erşan kuneri değil de, sarı saçlı ve bıyıklı cem yılmaz izliyormuşum gibi oldu.

  • niyazi birinci‘nin oğlundan gelmiş söz.

    cehapeli bira içse, alkolik, ayyaş, bunlara yönetim mi verilir ama akepeli koko çekse “kurtarmak lazım onu genç daha”

  • yine bir dezenformasyon. hadi neyse doğru diyelim. adam tayyip erdoğan'a gel beraber çıkalım dedi. çıksaydı reis siz de girebilseydiniz o zaman salona

  • uyanmaması gereken saatte uyananın başına gelir. insan uykusu bittiği için uyanmalı bence. şahsen elde çorap, elde çalar saat, saç tokası ya da el boş vaziyette binlerce kez yaşadım bu durumu. uyku daha bitmemiş, bünye niye uyandığını anlamıyor. iş güç ders, yok anlamıyor. gözler yarıaçık cezaevi, alında bir "loading... %68" yazısı. yazık yaa.

    insanın en zavallı hallerinden biri.

  • bir sahne düşünün;

    federer ağlıyor, nadal ağlıyor, en son dayanamadı djokovic de ağlamaya başladı,berrettini bunların arasında zurnanın sol deliği ama o da ağladı.

    döndü world team'e schwartzman ağlıyor.

    biz ağlıyoruz. aslında duygulanmamizin sebebi tam da bu.ömrümüz geçiyor ve biz bu geçişleri, kaybedişleri hayatimizda sürekli olan ve hiç gitmeyeceğini düşündüğümüz şeylerin gittiğine tanık olduğumuzda anlıyoruz.

    tam 24 yıldır orada duran tenisle alakalı alakasız herkesin kulağına ismi çalınan bir insan gitti.

    teletext döneminden ultra hızlı cep telefonlarına kadar her dönemde raket sallayan bir adamdı. biz bu döneme nice sevinçler nice kayıplar nice anılar sıkıştırdık.

    ve onun vedasıyla bu geçen tüm zamanın farkındalığı olanca gerçekliği ile yüzümüze vurdu.

    çok zaman geçmişti ve o zamanların bittiğini roger'in vedasiyla anladık. ıste hepimizin ağlama sebebi budur.

  • saç ve tırnak da yaradılış özelliği olduğuna göre, kesilmelerinin haram olduğunu düşündüren başlık. hatta koltuk altı kılları falan da öyle...

    ha, "koltuk altı kılı pistir de, kadının dudağının üstündeki ergen bıyığı temizdir" diyorsan, temizlik anlayışlarımız biraz çelişiyor; o ayrı.