hesabın var mı? giriş yap

  • gerçekten büyük rezillik,oysa yandaş bir ajansa 1-2 milyon verip 10$ lık görseli milyonlara mal edebilirlerdi. 10$ lık görseli kullanmak ne demek . itibarımız yerlerde başgannnnn olmuyor böyle.

  • tarih : ocak 2005
    mekan: eskisehir tramvay, nam-ı diğer estram

    tramvay aniden yavaşladı. her daim kalabalık olan araçta bulunan insanlar bu yavaşlama sonrası istemsiz adımlar attılar. derken birileri bişeyler dedi gel görelim ne dedi:

    -(birisi) tramvay birine çarpıyodu son anda durdu *
    -(bir kız) evet evet ama olsun tramvayın her ay 4 kişi öldürme hakkı varmış *

    akabinde dayanamadım koptum gülmeye başladım. çevremdeki insanlar da gülüştüler. ama onların gülme sebebi az önce kızın söyledikleri değilmiş. onları güldüren kızın konuşması sonrası oturan yaşlıca bir bayanın şu sözleriymiş:

    - iyi olur valla zamanla şu kalabalıktan da kurtuluruz. (tramvay ayda 4 kişiden zamanla eskişehiri yutar diye düşünüyor hanfendi) *

  • trafiğe taktım bugün. sırayla tüm şehirler yazılacak buraya. orduda araba kullananla, mersinde araba kullanan zihniyet aynı.
    genel mantık şu şekilde.
    1) ben gideyim de trafik ne olursa olsun.
    2) acelem olmasa bile en hızlı şekilde gitmeliyim. mümkün olduğunca durmadan, frene basmadan gitmeliyim.
    3) benden hızlı veya benden yavaş giden herkes aptal.
    4) tüm noktalarda geçiş hakkı bana ait.
    5) eğer durmam gerekiyorsa madde 2 iptal. iki dakika beklesinler ne aceleleri var.
    6) araba kullanmayan herkes(motorlular dahil) ezik. bu yüzden onlara yol verilmez, öncelik araba kullananların.
    7) sinyal, yol ayrımı öncesi doğru şeride geçme vs. sadece vakit kaybettirir. bunları yapanlar acemidir, ustalar kafasını kullanır.
    8) ben hangi şeritte, hangi hızda gidiyorsam trafik ona göre akmalı. ben en solda 40la gidiyorsam benim sağım 30, onun sağı 20 şeklinde herkes hızını ayarlamalı.

  • iki vasat insanın konuşmalarını okudum. biri zavallı düşük zekalı bir mahalle kızı, diğeri de ''sen güzel misin peki, kalbin güzel mi'' hahaaa diye sığırca sorular soran orta doğulu gereksiz bir tip.

    bence birbirinizi bulmuşsunuz bir deneyin derim.

  • din dersinde ermeni ve musevi arkadaşlar muaf oldukları için dışarı çıkarlar. din hocası gelir ve tam ders başlıycakken kapı açılır ve içeri unuttuğu çantasını almak için musevi arkadaş girer.
    arkadan bir ses: işteeee sonunda doğru yolu buldu.

  • sermayeyi yola dokmus, dokerken de sokagi yapis yapis yapmis olmasi muhtemel bakkaldir. onu fabrikadan almamak gerek, aldiktan sonra sen onu bakkal olarak musteriye satsan da icsen de doksen de coca cola icin bir sey degismiyor.

    kesin ak partiye oy veriyordur.

  • zamanında çok keyif alarak yaptığım bir geziydi. bu yüzden paylaşmak istedim. kapadokya taraflarını bu kadar çok seven olduğuna göre frig yoluyla pişman olacak kişi sayısı oldukça az diyebilirim.

    evet, başlıyorum.

    eskişehir-kütahya-afyon arasında kalan bir bölge. bu bölgede 3000 yıl kadar önce yaşamış friglerin taşları oyduğu, evler falan yarattığı bir medeniyet göreceksiniz. gerçekten muazzam bir görüntü. kapadokya'yı anımsayacağınıza eminim. şimdi frigler eski meski evet de kim bunlar? gezip göreceğiniz yerleri önceden bilmek şahane bir şey, daha iyi anlamanıza yardımcı oluyor. o zaman biraz da bununla ilgili bir şeyler anlatayım:

    anadolu'ya gelen frigler yukarıda bahsettiğim gibi eskişehir-kütahya-afyon arasında kalan bu bölgede hüküm sürmüşler. burada yaşayan yunanlılarla da iletişim halinde olmuşlar ve onlar üzerinde etki sahibi olmuş bir topluluk. kral midas eşliğinde oldukça güçlü ve tarih sahnesinde yer eden bir konuma sahip olmaları ise mö. 700'lü yıllara denk geliyor. ilk krallarının ismi gordious olduğu için başkentlerine de gordion ismini vermişler. bu bölge şimdinin ankarasında yassıhöyük-polatlı taraflarında bir yere denk geliyormuş. çok tanrılı inanca sahipler bir de. şimdi bunları ilginç yapan şeylerden biri-en azından benim için- ta o zamanlarda müzikle inanılmaz bir ilgileri varmış. sanat ruhlarına işlemiş tabii o taşları o denli güzel oymanın başka bir açıklaması olamaz. tabii sadece taşları değil, çeşitli başka şeyleri de kullanarak bayağı bir süs eşyasının da sahibi olmuşlar. mesela kemer, iğne, toka moka işte. bu gibi şeyler. bir diğer ilginç şey de-ki bunu lise tarih derslerinde hep ezberletirlerdi- sevdiği eşyalarıyla birlikte gömülen krallar bu medeniyette görülüyormuş. tümülüs denen, kendi elleriyle oydukları oda mezar şeklinde alanları varmış. krallar demişken nasıl battığını da anlatayım madem: midas'tan sonra beş krallık daha görmüş frigler ama kral adraste epey zarar vermiş bu medeniyete. derken kimmerler önce urartular'ı, daha sonra da frigleri bozguna uğratmış. hatta bunu sindiremeyen midas yaşamına son vermiş. hayatını kurtarmak için oraya buraya kaçan frigler de en sonunda lidyalılar'ın eğemenliğine geçerek bir medeniyetin sonuna getirmiş oluyorlar bizi.

    bölgeyle ilgili deneyimlerime gelecek olursak...

    bir de bu bölgede bisikletle gezebileceğiniz uzuuuunca bir yol mevcut. atlı turlar falan da oluyor o da güzel bir deneyim. aynı zamanda arabayla gidebilirsiniz ve pekala kamp da kurabilirsiniz. düşünsenize 3000 yıl önceki bir medeniyete ev sahipliği yapmış yerin hemen yanında uyuyorsunuz. bence bu çok heyecan verici bir şey. bunu kesinlikle tavsiye ederim. biz trekking niyetiyle gittik baya da keyif aldık. yalnız bir noktaya değinmek istiyorum: baya soğuk bir yer. ben ekstra üşüyen bir insanım evet ama arkadaşlarım bile donduğu söylemişlerdi. mevsim sonbahardı ama üşümeye değdi. inanılmaz güzel bir görüntüsü vardı sonbaharın kızıl ışıkları altında. şimdi burası geniş bir vadi, belki gününüz kısıtlıdır. o yüzden her şeyi tek tek incelemeye fırsatınız olmayabilir diye düşündüğümden ben de sizlere gezebileceğiniz yerleri özet niyetine geçeyim(ben özellikle bunları çok sevdim):

    - üçlerkayası (en çok burayı sevdim)
    - gerdekkaya
    - yazılıkaya
    - kırkgözkayalıkları
    - aslanlı mabet

    ha ben öyle tarihi şeyleri sevmem, doğa yeter diyorsanız yine doğru yerdesiniz. inanılmaz bir atmosferi var zira.

    sözün özü; gidin, gezin, görün. çok güzel.

  • sigara içtiğim zamanlarda mandalina kabuklarını küllük olarak kullandığım zamanlar geldi aklıma. neden evde kaldığım şuan anlamını buldu.