hesabın var mı? giriş yap

  • çok basit. bantın altında bir çalışan var. ürün geldikçe alttan çekiyor makarayı. bazen kasiyer size "bant çalışmıyor, ürünleri iter misiniz" diyor ya, o sırada sigara molasında oluyor o arkadaş.

  • kamuda 10 senesi dolmak üzere olan birisi olarak gözlemlerimi belirteyim.
    belli yaşın üstünde, zamanın torpillisi (sağcısı solcusu farketmeksizin) bilgisayar ile araları iyi değil. yeniliklere kapalılar ve verim almak neredeyse imkansız.malesef ellerinden fazla iş gelmiyor.(gerçi iş yapma gibi bir dertleri de yok) 52 yaş üstü bu kesimi istisnalar haricinde yok kabul edebilirsiniz. genç memurlar ise ikiye ayrılmış durumda;
    a) genç torpilliler: burunlarından kıl aldırmıyorlar, herhangi bir işin parçası değiller, ortalıkta gezinip starbucks tartışmasından öteye gitmiyorlar, sırtları sağlam.
    b)genç torpilsizler: işte bütün yük bu kardeşlerimizin üzerindedir, her birimde bunlardan asgari 2, en fazla 5 tane bulunur. varolan işlerin bütün sorumluluğu bu arkadaşlara aittir. birimin işlerinde hata mı var? bu arkadaşlar yapmıştır. birimde iş ile ilgili bir tartışma mı var? tartışmanın göbeğinde bu arkadaşlar vardır. müfettişler soruşturma mı yapıyor? bu arkadaşları ve yaptığı işleri soruşturur. çalışmayan kesim herhangi bir iş yapmadığı için herhangi soruşturma vb. şeyler geçirmeden çay, kahve, tuvalet üçgeninde mesaisini bitirir. 657 değişirse ilk bu torpilsiz arkadaşlar topun ağzına gelir.

  • gün geçmiyor ki ekşi sözlük fakirliğimizi yüzümüze yüzümüze vurmasın.

    lan ben markayı şimdi duydum, millet ev düzerken bu olsun diyormuş.

    merak edip websitesini inceledim, “technology with style” sloganları var. italyan tasarımı olunca pahalı sanırım, fiyat listesi bile yok.

    edit:
    merak edenler için amme hizmeti
    dg narenciye sıkacağı 6.750 tl
    dg su ısıtıcı kettle 6.750 tl
    dg ekmek kızartma makinesi 8.750 tl
    hamur karıştırma makinesi 9.250 tl
    düşünün daha küçük ev aletleri bunlar.

    x dg retro mavi buzdolabı 89.950 tl

    fakir kardeşlerim için ek bilgi:
    dg = dolce&gabbana

  • savaşın yol açtığı yıkımın korkunçluğunun yanı sıra, yeniden başlamanın umudunu içeren video. insanların yüzünde umutsuzluk ve çöküş değil, umut ve küllerinden doğma azmi görülüyor. çok gerçek, çok etkileyici.
    ve evet adamların 1945 yılında ve savaştan yenik çıkmış hali bile bizden ileri görünüyor.

  • 17 ağustos’ta gözümle gördüm, ağzımla durdurmaya çalıştım insanlıktan nasibini almayan bu mahlukları. biz harabeye dönmüş evimizin yanında eşyalarımızı korumaya çalışırken, balkon demirlerinden atlayarak oturma odamıza girmeye çalışan yağmacıya “burası bizim evimiz” demeye çalışıyorduk. komşu apartmanlara gözü dönmüşcesine saldıran hırsızların bazıları “ölen benim halam” dedi, bazıları uzak akraba kılıfına sığındı, bazıları da sözde çok yakın arkadaşının kollarını ve boynunu korumaya (!) kalkıştı.

    depremin ikinci gününde star tv’den gelip soru soran muhabire “bu ülke insanları koruyamadı, şimdi ölenlerin eşyalarını da koruyamıyoruz” diye dert yanıp hüngür hüngür ağladığım o günü de dün gibi hatırlıyorum.

    vicdan, merhamet, iyi niyet bu ülkenin topraklarına hiç uğramadı biliyor musunuz. hep avutulduk biz. hep aslında iyi olduğumuza, iyi olduklarına inandırıldık.

    insan; düşmeyegörsün. içindeki zerre iyi niyet kötülüğe zuhur eder o an. gözlerimle görmeseydim, yine inanmazdım.

    (bkz: 17 ağustos 1999/@ayrikotu)

  • fırsat bu fırsat gerçekleşebilecek eylem. üstelik arada kenan ışık abi var telefonu da kapatmaz.

    -evet 1 milyon tl'lik soru için telefon jokerini istediniz. kimi arıyoruz?
    +arzu kaplanoğlu
    -kimdir arzu kaplanoğlu?
    +kendisi eski sevgilim... param yok diye terketmişti beni.
    -anlıyorum..

    akabinde sorunun cevabı bilinip, kıza "ben sadece sana 1 milyon tl kazandığımı bizzat bildirmek için aramıştım ama o parayı rüyanda görürsün" denerek telefon kapatılırsa çok karizma olur.