ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ekşi itiraf
-
babam öldü.
bir iki saat oldu , cenazesini yarın alacağız . 7 yıldır alzheimer, son iki yıldır yatalak , son 4 aydır hastanede son bir ayını da yoğun bakımda geçirdi .
bekliyorduk elbette , son bir haftadır daha yoğun bir şekilde git gide kötüleşen vaziyetteydi. çok zor bir süreçti bizim için , kendisinin içinde yaşadığı şeyleri zaten aklım hafzalam almıyor. kim bilir nasıl bir durumdaydı. tek tesellim artık bilinç olmadığından çok da acı çekmediğini düşünmüş olmam.
öyle donuk hissediyorum ki , artık acı cekmiyecek diye bir yanım seviniyor bir yanım yıkık . iki dağın arasında kalmış gibiyim. donuk bir şekilde son iki saatimi öyle yere bakarak geçirdim . bu dünyada çok zorluklar çekti bir kısmına ben şahidim , olamadıklarıma da şahit olanlar anlatır. fakirliği çok yaşadı ama hiç bir anında isyan duymadım ağzından. hep çalıştı. hiç boş oturmadı , zaten oturamazdı da. hayat o lüksü hiç tanımadı.
çok sertti. sert iklimde büyümüş , zor bir karekterdi.ne olursa olsun bizi kimseye muhtaç etmedi. çok gururluydu, hiç düşürmedi ne bizi, ne de kendisini. yeri geldi tarlada çalıştı , yeri geldi bekçilik yaptı , işçi oldu amele oldu. gocunmadı , kıt kanaat da olsa hepimize çok iyi bir hayat sundu. beni sonuna kadar okuttu. yemedi yedirdi giymedi giydirdi. boyle bir fedakarlıga karşı yüklenen borç nasıl ödenir bilmiyorum.
bence imkansız.
bu dünyada yok artık kendisi ama geriye bize çok büyük bir miras bıraktı. bıraktığı mirası paha biçilemez şerefli ismi , onurlu bir hayatla taçlanmış bir soyad.
bu dünyadaki en büyük miras babanızın size bıraktığı şerefli bir isim . bunu da yeni öğrendim. benim için son derece gurur veren bir mirası yere düşürmeden onun ismini sonsuza kadar taşımak , inşallah bunu başarırım.
bir mart ayında kaybettiğimiz annem gibi seni de bir mart ayında kaybettik. inşallah bu dünyada göremediğin güzelliklerin hepsini öteki tarafta kavuşur ve rahat edersin.
anneme de sana da allah rahmeti ile şefaat etsin. mekanınız cennet ,yattığınız yer nur olsun. amin
edit : çok mesaj geldi , bir çok insanın güzel mesajları inanılmaz destek ve güç oldu bana öncelikle hepinize çok çok teşekkür ederim iyiki varsınız. hepsine teker teker dönüş yaptım ama arada atladigim olduysa hakkını helal etsin.
insanların hiç tanımadığı bir insanin derdiyle dertlenmesi , acisina ortak olması kadar yüce bir duydu heralde yoktur.
bu yüce gönle sahip insanların varligi yok olmaya doğru giden umutlarımı yeniden tazeledi gerçekten. iyiki varsınız çok teşekkür ederim hepinize.
eleştirenler de oldu tabiki , hani böyle bir durumda enty mi girilir diye. çok iyi anlıyorum onları da , haklılar da bir yerde . ama babamin hatiratini bir yerelere kazımak , herkese duyurmak , onun varlığının sürmesini istediğim için içimden geçenleri yazdım.
burda amacım kendime bişey devşirmek degil.
ne kazanabilriim ki bundan. eksi verdim diyen var , yemin ediyorum bir gram umrumda değil. bir milyon eksi alsın isterse.
iyi ya da kötü, yine de eleştirenlere de bir gram kızmadım yemin olsun. allah hepinizden razı olsun . hepiniz var olun .
%50 + %50 indirimin aslında %100 olmaması
-
(bkz: madame coco şokta)
behzat ç.
babayı baba yapan şey
-
annenin gönül rahatlığıyla bebeği/çocuğu ona bırakıp gidebilir olmasıdır.
ben 8.5 aylık bebeğimizi bırakıp bir iş için 1 haftalığına şehir dışına gitmiştim.
bir arkadaşım kızı 9 yaşındayken kanser sonucu bu dünyaya gözlerini yumup öte aleme gitti.
1 haftalığına ya da bir ömürlüğüne çocuğu babasına emanet edip giderken, gönlünün teli bile titremeyecek kadar güveniyorsa adama;
yani annenin içi rahatsa o kadar,
o adam baba gibi babadır bence
anneye yavrusu hakkında "bensiz ne yapar" duygusunu hissettirmeyecek kadar babalığının altını doldurabilmiş tüm adamlara selam olsun.
saat&saat'ten nedensizce işten çıkarılan yazar
-
öncelikle geçmiş olsun, kendi deneyimlerim üzerinden aklıma gelen 2 olasılık var.
en büyük olasılık: tartıştığın kişi yöneticinin torpille soktuğu tanıdığı, gidip özelden ağlamış ve olanlar olmuş.
ikinci olasılık: tanıdığın için kontenjan ihtiyacı doğmuş, işe son giren olarak sana patlamış.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
- ücret beklentiniz ne?
* siz ikea'ya gittiniz mi?
- ?? evet gittim
* bütün mobilyaların üstünde fiyat etiketi var değil mi?
- evet
* peki hiç mudo'ya gittiniz mi?
- evet
* mudo'da bir ağaç var üzerindeki fiyat etiketini gördünüz mü?
- evet
* işte o ağaç benim.
dur lan sonucu yazmayı unutmuşum: bir, dayak nedir? iki, neden atılır?
yeşilçam'ın en güzel kadını
-
gerçekler tartışmaya açık ancak hakikatler asla. dolayısıyla son tahlilde cevabim:
(bkz: türkan şoray)
çok marjinal ev partisi
-
eski video hatta o kadar eski ki orada koko çeken, hap atan gençler şu an umre'de 2. turu atıyor.
14 mart 2022 danla bilic'i istemiyoruz kampanyası
-
dünya gözüyle şu sözlükte herkesin birleştiği bir konu görmek istiyorum. (bkz: amin)
yardım hesabı açıldı milletimiz cömerttir
-
"yeter ama ya. s. git." denmesi gereken açıklama.
kırşehir'de yapılan öcülü düğün
-
anadolu'nun bir çok köyünde düğünlerde buna benzer gösteriler oluyor ama o çük kaldırma kısmı olmuyor. mesela, bizim antalya'daki köyümüzde arap-fatma oyunu oynanır. bir adam arap rolünde olur ve onun karısı rolündeki fatma'yı (erkeklerden biri bu role girer) köyün gençleri kaçırmaya çalışır. arap karakterinin belinde çan, elinde sopa vardır. kaçırma girişiminde bulunan kişileri sopayla döver. çoğunlukla ciddi dayaklar atılır. gençler dayak yememeye ve fatma'yı kaçırmaya yönelik cesaret oyunu oynar. fatma karakteri yanar dönerdir. önce kaçırılmaya yeltenir. sonra, dayak atılması için, kaçıran kişiye ayak bağı olur.... falan filan. mesela 2-3 köy ileride bu adet başka rollerde, başka isimlerde cereyan eder. birçok köyde benzer düğün gösterileri olur. bunlar anadolu'nun çeşitliliğidir.
çük olayı olmasaymış keşke. muhtemelen, son zamanlarda gençlerin eklediği belaltı bir espri olsa gerek. 40-50 sene önce o hareket yapılamazdı diye düşünüyorum.