hesabın var mı? giriş yap

  • özet geçiyorum:
    thy uçağındaki fransızlar bağırarak bir şeyleri protesto etmişler, başka fransızlar da bu fransızları protesto etmişler, biz türkler bir boku protesto etmemişiz, sonra protestocu fransızlar uçaktan atılmış.

  • sivil hayatında mandanın bokundan bile daha önemsiz görüldüklerinden, burada erkekçilik oynamışlar. 1 sene sonra o işkence ettikleri çocuk gibi birinin önünde süklüm püklüm iş isteyecek veya işinin görülmesi için yalvaracak. eminim ki bundan öte gidemeyecek zavallılar topluluğu.

  • çakıl taşları zaten komple envanter dökümü gibidir.

    - çakıl taşlarım var
    - sözlüğüm var
    - gözlüğüm var
    - boyanmamış dört duvarım var
    - yıkılmamış duvarlarım var
    - hikayem var
    - sevgilim var
    - umudum var

  • dedemin arkadaşının gelen misafirlere yiyin utanmayın diyecekken yiyin utanmazlar demesi üzerine misafirlerin yediklerinin anlık biçimde boğazlarında düğümlenmesi ve ev sahibinin yüzünün yere geçmesi.

  • babamın 4. golden sonra verdiği tepki;

    "ulan ingiltere'nin anadolu takımları ne güzel oynuyor öyle."

  • eskiden, internetin duz olduguna inanilan zamanlarda kullanicilarin a$malari durumunda bo$luga (/dev/null) du$ecekleri inanilan nokta..

    zaman (ve tabi teknoloji) ilerledikce, internetin aslinda yuvarlak oldugu ve sonunun olamayacagi inanci hakim geldi. bu sefer de, internetin bir okuzun boynuzlari uzerinde durdugu saniliyordu..

    bu okuzun bill gates oldugu cok sonradan anla$ildi.

  • çok lezzetli bunlar be. 1000 rakımın üstünde, çayırda, 8'li 9'lu gruplar halinde yetişir. cicil mantarı der köylüler. sotesi yapılır, sosa lezzet katar, toplarken yaptığınız doğa yürüyüşleri de cabası.

  • doğma büyüme ankaralıyım. istanbul'a yerleşeli beş yıl bitti geçen hafta. daha eve elektrik bağlatmadan gittim kombine aldım. işten güçten sezonda 2-3 maça gidebilsem bile stad yıkılana kadar da her sezon aldım. inönü'den hatıra kalan kombine kolduğum da evin balkonunda duruyor hala. beşiktaş dergisine de aboneyim, hem de iki tane. kart1903 de almıştım, arada kulüpten arıyorlar, saat al havlu al kahve fincanı al ıvır al diye, hiçbirini geri çevirmedim.

    yirmi yıllık iki üye onaylı üyelik formumu kulübe vereli aylar yıllar geçti, hala bir dönüş yok ama. neyi beklettiklerini bir söyleseler de; kendimi bildim bileli hayatımın bir parçası olan bu kulübe niye üye olamadığımı, benim sevdamın kimin keyfiyetine bağlı kaldığını öğrensem.

    başka sözüm yok hakim bey.