hesabın var mı? giriş yap

  • geleceğin şarkı sözü yazarlarına yol gösterecek olan formüller listesi.

    şarkı sözü yazmak için önce bir serdar ortaç tema'sı seçilir:

    1)ayrılık sonrası cool görünme
    2)kanayan yaralarla mutlu olma
    3)teknolojik aşk
    4)yaz mevsimi
    5)ağzıma s.çsa da seviyorum ulen

    sonra leitmotiv olarak kullanılacak saçma sapan bir söz veya söz öbeği seçilir. je t'aime dö madam, binlerce şantöz var, hadi it hadi it beni mayınlı tuzaklara vb.

    sonra alakasız iki mısra uyaklanır. örneğin

    sevdim seni sevdim çok
    yemiyom anne karnım tok

    gibi.

    ve işte artık biz de serdar ortaç gibi şarkı yazıp bu şarkıları 10 binlerce tl'ye satıp zengin olabiliriz. işte benim yazdığım şarkı

    tutunup birer birer acılarıma
    selam yolladım bütün gacılarıma
    senin gibi güzelle kaçılır ama
    sende o yürek yoook, yok

    sende o yürek yok
    bende bi kürek yok
    bunlara gerek yok
    yaşar bizim sevdaaamız, mız

    bulurum senden çok var
    bulurum senden güzel yar
    güzelim senin görüşün dar
    yaşar bizim sevdaaamız, mız

    bu arada şarkınızı satarken nazlanmayı, başkasına söz verdim, bu şarkıyı ben okuycam triplerine girmeyi unutmayın.

  • sinemaya yeni ba$lamı$ genç bir yeteneğin yazdığı,çektiği,oynadığı bu film sinema tarihinde bir dönüm noktasıdır.w.r.hearst'ı andıran bir basın kralının,psikolojik yap-boz denilebilecek parçalanmı$ bir portresi çizilirken,yönetmen toplumsal ba$arı denilen aldatmacayı, ''ben'' in derinliklerindeki sırları,psikanalatik aktarımların bulanıklığını sorgular.film rosebud şifresinin üzerinde döner.evet rosebud neydi,yoksam tamamlanamamış,eksik son bir `puzzle` parçası mıydı,ha haaa!film usulca gösterilen tabeladaki şu yazıyla son bulur:
    ''no trespassing''

  • sevgili ilkokul öğretmenim yıllar boyu bana kattığın şeylerin hiçbiri için sana teşekkür etmiyorum.

    kadın halinle 7-8 yaşında çocukları yerde tekmeleyebilecek kadar manyak olduğun, sınıf içerisinde fakir ve zengin ayrımı yaparak ailesi fakir çocuklara baskı yaptığın, hakaret ettiğin, aşağıladığın, öğretmenler gününde kimin parası var kimin parası yok diye düşünmeden kendine zorla hediye aldırttığın, ufacık çocuklara ayak işlerini yaptırttığın, diğer okullar veya diğer öğretmenlerle kıyaslandığında yaptığın öğretmenlik bok gibi olduğu için teşekkür etmiyorum.

    öğretmenliğinle ilgili verdiğin tek doğru karar erkenden emekli olmaktı. başka çocukların da hakkını gasbetmedin.

  • otobanda orta şeritte gidiyorum diye ceza yedim lan. yol boş iken her zaman sağ şerit kullanılacakmış. orta ve sol şeritten gitmek yasakmış. acı bir şekilde öğrenmiş olduk.

    edit: inanmayanlar oluyor. cezayı türkiye'de değil avusturya'da yedim arkadaşlar. tuhaf tuhaf trafik kuralları var zaten.

  • senelerce bu mesleğe gönül vermiş.. bulaşıkçılıktan tutun, aşçıbaşı yardımcılığı, garson, komi ve barmen olarak yıllarca bu işten ekmek yemiş zamanında kendi mekanını açmış bir insan evladı olarak anlatayım.
    dünya üzerinde ekvator çizgisi gibi bir üzüm şeridi vardır. bu şerit üzerinde olan ülkeler türkiye, fransa, italya, amerka, şili vs. dünyanın en güzel üzümlerini elde eder. bu ülkeler şarap konusunda dünya da öncüdür çünkü topraklarında çeşit çeşit yetişen üzümler , meyveler var. bu ülkelerin hemen hemen hepsi dünya sofralarına sofralık ya da şato dediğimiz şaraplar üretir ve bir sektördür. ülkemiz de şarap sektörü yoktur. bu kadar bereketli topraklarda üretilen üzümler sofralarda tüketilir ya da işte bildiğimiz bir kaç şarap markası ve dünya sofralarında bizim şaraplarımızın adı bile bilinmez. mevzu şarap değil. üzüm yetişen topraklar bereketlidir. et, meyve, sebze, tahıl boldur. ucuzdur.
    üzüm kuşağındaki ülkelerin toprakları çok bereketlidir. her türlü meyve, sebze kolayca yetişir. güneş var, su var!
    hayvancılık da bu kuşak üzerinde ki ülkelerde önemli bir geçim kaynağıdır. sonsuz üzüm bağları gibi meralar, çayırlar.
    ülkemiz de artık kurban bayramı olmasa kıymayı, kuşbaşıyı uzaylı sanacak o kadar çok insan var ki? geçtim antirikot, pirzola, şaşlık. mesela ben pirzolayı en son "canım kardeşim filminde görmüştüm..!" et kültürü mangalda tavuk kanadı ile sınırlı.
    sucuk bizim milli yiyeceğimiz artık hayal! bim, şok markette tavuk kanadı ve toz haline getirilmiş sucuk benzeri şeyler yiyoruz.
    bu göz daha bir kaç ay öncesine kadar sivri biberi 17 tl. domatesi 8 tl den gördü.
    karnımızı doyuramıyoruz!
    lan onu bunu bırak bir çiğ köfte keyfimiz vardı.. artık salçalı, acı bulgura nar şerbeti döküp dürüm yapıp yiyoruz.
    eskiden memur kesim elinde bir file ile evine dönerken tam mevsiminde kiraz halen 12 tl.
    bu kadar bereketli,sulak, çayırları meraları bir ülkede sen ceviz ağaçlarını keser mobilya yaparsan.. bir gece de binlerce zeytin ağacını sökersen..
    troll ile , dinamit ile balık avlarsan. bırak restoranları tencereni kaynatamazsın. kuru fasulyenin kilosu kaç para?
    devlet sen işletmene alkolü alırken de vergi kesiyor sen satarken de. kiralar euro ya da dolar üzerinden.
    ssk ve bağ-kur primleri zaten anlatmaya gerek yok. işkal-iye vergisi, temizlik vergisi, çöp vergisi. vergisi..vergisi..vergisi.
    devlet nankör ayrıca. bu kadar vergi aldığı alkolü, mekanları, eğlence sektörünü bir de baltalamak için elinden geleni yapıyor. beyoğlu'ndan masaların kaldırılması gibi. gidip bakın beyoğlu ne halde? en son bir cumartesi gecesi , mis gibi bir hava tarihi cumhuriyet meyhanesinde altı masa vardır.
    bir zamanlar bu ülke kendisini doyuran,ilen yedi ülkeden birisiydi. şimdi saman, muz, buğday, pirinç ithal ediyor. alanya da artık muz, portakal, limon bahçesi bulamazsın. güneydoğu da hayvancılık bitti. ege de zeytin ağaçları kesildi. karadeniz de yaylalar yağmalanıyor. çay üzerinde oynana oyunlar, fındık üzerinde ki kumpaslar.
    sen halen dürüm desin.. restorandasın.
    bu ülkenin artık öyle dışarıda yemek yemek, bir resteurant'ta oturup kutlama yapmak vs. gibi bir kültürü yok.
    tv kültürü, acun kültürü, adına çiğ köfte dedikleri salçalı bulgur dürüm kültürü var.
    haa...! bir de miting kültürü var. sucuk-ekmek, döner, ayran beleş! iki bayrak salla hesabı öde.
    çifçinin ağaçlarını kesiyorlar, köylünün deresini kurutuyorlar, halkın ormanlarını gasp ediyorlar. mazot, gübre,yem, tohum, dere, mera tarım ve ormancılığa dair ne varsa mahvediyorlar.!
    çocukları babalarından, dedelerinden kalan toprakları ekip biçmesin. madenlerinde, inşaatlarında, kendi yarattıkları düşmanları ile kendi çocuklarının hiçbir zaman gitmedikleri savaşlar da ölsün diye!
    daha iyi günlerimiz bunlar!

  • bir anda ofisteki masadan kalkıp gitmek.

    herkesin şaşkın ve "nabıyo bu amk delisi?" bakışları altında dolaptan ceketi alıp. kimseye hiçbir şey demeden çıkıp gitmek. bilgisayarı bilgi işleme vermeden, çıkış işlemleriyle uğraşmadan o ortamdan uzaklaşmak.

    sonra odasından çıkan yöneticinin

    -"arkadaşlar oldboy nerde?"

    diye sorması ve akabinde

    -"bilmiyoruz ki çıktı gitti" cevabını alması. bu cevap üzerine dellenip

    -"birisi cebinden arayabilir mi?" diye sorması ve telefonun masada çalmaya başlaması.

    (bkz: hayallerde yaşıyor bazı ibneler)